"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 1536 ada, 35 parsel sayılı taşınmazda davalı ve dava dışı babaları ile paylı mülkiyet üzere malik iken 06.10.1999 tarihinde, payını tapuda satış gibi göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, her ne kadar resmi akitte satış bedelinin nakden ve peşinen ödendiği yazılı ise de akitten doğan bedelin ödenmediğini, babasının baskısı ile mali durumunun düzelmesi halinde bedelin ödeneceği inancı ile taşınmazdaki payın rayiç değerin altında değer gösterilmek suretiyle devredildiğini ileri sürerek, satış işleminin iptali ile eski hale iadesine karar verilmesini istemiş, aşamalarda verilen ıslah dilekçesi ile ise inançlı işleme dayalı tasarrufun iptali mümkün değilse satış bedelinin tazmini, taşınmazın 3. kişiye devredilmesi karşısında davanın ihbar edilmesi isteğini bildirmiştir....
Davalı, zamanaşımı süresinin dolduğunu, pasif husumet ehliyetinin olmadığını, dahili dava yoluyla davalı sıfatının kazandırılamayacağını, tescil talep etmeden sadece iptal istenemeyeceğini, akitte satış bedelinin ödendiğinin sabit olduğunu, aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, 12 yıl sonra bedelin ödenmediği iddiası ile dava açılmasında iyi niyet bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; davanın inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkin olduğu, Borçlar Kanunu’nun 125. maddesinde düzenlenen 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle HMK’nun 114/d ve 142. maddesi uyarınca davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hâkimi ...’ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
KARAR Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı Veysel Durna’ya ait 758 parsel sayılı taşınmazı 02.12.1996 tarihinde bedelini nakten ve peşin ödeyerek satın aldığı halde tapuda arkadaşı olan davalı adına tescil ettirdiğini, satış bedelinin ödendiğine dair satıcı Veysel Durna’dan aynı tarihli “tutanak ve belge” başlıklı ibraname aldığını, 08.04.2016 tarihli ihtara rağmen davalının taşınmazı devretmeye yanaşmadığını ileri sürerek, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini, olmadığı taktirde taşınmazın rayiç bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının senede karşı iddilarını senetle ispatlaması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştır. İlk derece mahkemesince, harici satışa değer verilemeyeceği gerekçesiyle tapu iptali ve tescil davasının reddine; davalının harici satış sözleşmesinin tarafı olmadığı gerekçesiyle de tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 05.02.1947 tarihli ve 1945/20 Esas, 1947/6 Karar sayılı kararı, 3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125, 188, 225 ve devamı maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : İnançlı Temlik ve Muvazaa Hukuksal Nedenine Dayalı Tapu İptali ve Tescil,Olmadığı Taktirde Taşınmazın Değerinin Tahsili KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin maliki olduğu dava konusu taşınmazın davalı T10 alınan borç karşılığı teminat olarak davalı T10 devredildiğini, davalı Rıdvan'ın da dava konusu taşınmazı muvazaalı bir şekilde diğer davalılara devrettiğini, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tapuya tesciline, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, inançlı temlik ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın değerinin tahsili istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2013 NUMARASI : 2007/431-2013/427 Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 2071 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 2 nolu meskenleri iade edilmesi koşuluyla davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, aile içinde çocuklarının servetine el koyma çabası içinde oldukları söylendiği için tedbiren devri yaptığını, davalının söz vermesine rağmen anılan taşınmazları iade etmediğini, tadilat ve vergi bazında taşınmazlara harcama da yaptığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde 250.000,00 TL bedelin tahsili ile taşınmaza yaptığı 28.155,24 TL harcamaya dair bedelin de yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının inançlı işleme dayalı iddiasını yazılı belge ile ispat etmesi gerektiğini, davacı ile arasında bir borç ilişkisi bulunmadığını, satışın gerçek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir....
Öncelikle İlk Derece Mahkemesi tarafından dava dosyası istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş ise de; dairemizin işbölümünün yapılan incelenmesinde dairemizin taşınırlara ilişkin herhangi bir görevinin bulunmadığı, inançlı işlemler yönünden de özellikle sırf tapu kaydının iptali ve tescili talepli davalar ile görevlendirildiği, kaldı ki inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil davalarının da 05.02.1947 tarihli 20/65 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı ile hukukumuza girdiği ve bu içtihadı birleştirme kararının da yalnızca taşınmazlara yönelik olduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. Buna göre dairemizce, eldeki uyuşmazlığın hangi hukuk dairesinin görevine girdiği hususu Yargıtay uygulaması da incelenmek suretiyle ele alınıp değerlendirilmiştir. Yargıtay 4.H.D.'...
Hukuk Dairesince; Mahkemece davanın hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteği olarak nitelendirilse de dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada, inançlı işlem hukuksal nedenine dayanıldığı, dosyada mevcut deliller arasında yazılı delil ve delil başlangıcı niteliğinde herhangi bir delil olmadığı, ancak davacının yemin deliline dayandığı, Mahkemece davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde rayiç bedelin tahsili davası olarak nitelendirilerek buna göre delillerin değerlendirilmesi, davacının delilleri arasında yemin delilinin de bulunması nedeniyle davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince inançlı işlem iddiasının davacı tarafından usulünce ispatlanamadığı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-BEDELİN TAHSİLİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedelin tahsili davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'nin raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve mirasçılar adına tescil, mümkün olmadığı takdirde taşınmaz bedelinin tahsili isteğine ilişkindir Davacı, mirasbırakan ...'...