Asıl dava, çaplı taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 1.Davalı/birleşen dosya davacısı vekilinin ecrimisile ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Somut olayda mahkemece, 640,00 TL ecrimisilin kabulüne hükmedildiğine göre, temyiz edilen miktar, karar tarihi itibariyle 2015 yılı için miktar veya değeri olan 2.080,00 TL'yi geçmemektedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Temyiz edilen ecrimisil miktarı kesinlik sınırı içinde kaldığından 6100 sayılı HMK'nin 3. maddesi yollaması ile HUMK'un 427/2 ve 432/4 maddeleri uyarınca davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin temyiz dilekçesinin reddine, 2....
Eldeki dava, inançlı işleme dayalı olarak açılmış olup, davanın mesmu olması için inançlı işlemin varlığına işaret eden yazılı delil başlangıcı ile inançlı işlem yapılmasına sevk eden meşru ve makul sebebin varlığı gereklidir. Somut olayda her ne kadar taraflar arasında sıhri hısımlığı zevale eren kayınvalide damat ilişkisi mevcut ise de aralarında yazılı belge ya da yazılı delil başlangıcı mahiyetinde bir belge mevcut değildir. Dolayısıyla inançlı işleme dayalı olarak açılmış eldeki dava hukuken ispatlanamadığından, davanın reddine " şeklinde karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde istinaf kanun yoluna başvurduğu görülmüştür....
Davaya konu olay, “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davanın inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu açıktır...Hal böyle olunca; yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda keşif dışındaki diğer deliller değerlendirilerek araştırma ve inceleme yapılması sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir...” gerekçesiyle Mahkemenin kararı bozulmuştur. 3....
Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözlemesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığından tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir. Mülkiyet hakkına dayanılan davada, davacı taraf mülkiyetinde bulunan taşınmazı resmi akit ile davalıya devrettiğinden senede karşı tanıkla ispat yasağını düzenleyen HMK'nın 201. madde hükmü gereğince, taraflar baba-oğul olsa bile inançlı işlemin şahitle ispatı mümkün olamaz. 1947 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı bu tür davalar açısından geçerli olup, istikrarlı bir şekilde uygulanmaktadır. Davaya konu olay; “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır....
Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlığın birleşen dava olarak açılan inançlı temlike dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, birleşen davada çözüme kavuşturulacağı gibi mahkemece Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin ... Esas ve 2014/13013 Karar nolu bozma kararına uyulmak suretiyle verilen karar temyiz edilmiştir. Hal böyle olunca, az yukarıda zikredilen Başkanlar Kurulu kararı uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 28/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı miras payı oranında açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine göre dava, teminat amaçlı olarak yapılan inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise müdahalenin önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 19.01.2015 gün ve 8 sayılı kararı uyarınca Dairemiz görev alanı dışındadır. Dosyanın inceleme yerinin belirlenmesi için 11 Nisan 2015 Tarihli ve 29323 Sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik Yargıtay Kanununun 60/II. fıkrası uyarınca dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 25/01/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Hukuk Dairesi K A R A R Taraflar arasındaki asıl uyuşmazlık elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli davaya karşı olarak açılan ve birleştirilmesine karar verilen inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı ........ Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 14.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, mülkiyet hakkından kaynaklanan inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 02.07.2021 tarihli ve 2021/211 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (1.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 23/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....