Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

III- İnanç sözleşmesinden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünde dayanak yapılan 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartı aranmamıştır. 6100 sayılı Kanunun 189. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, bir hususun belirli delillerle ispatını ancak kanun emredebilir. İnançlı işlemi doğrudan düzenleyen bir kanun hükmü bulunmamaktadır. İspatı hakkında ise yine kanunlarımızda belirli delillerle ispatını emreden bir hüküm de yer almış değildir. “Mülkiyet hakkına” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu ... ada ... sayılı parseldeki dava konusu 2 nolu bağımsız bölümü davalı ...'...

      HÜKÜM/KARAR : Ret-Direnme Taraflar arasındaki inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 16.02.2022 tarihli 2021/6565 Esas, 2022/1223 Karar sayılı kararı ile bozulmuştur. Dairemiz bozma kararına Mahkemece direnilmesi üzerine karar davacı tarafından temyiz edilmekle 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 373 üncü maddesinin beşinci fıkrası gereğince Dairemizce yapılan incelemede; Dairenin 16.02.2022 tarihli 2021/6565 Esas, 2022/1223 Karar sayılı bozma kararında da belirtildiği üzere, aslı ibraz edilen 27.11.2008 tarihli belge ve 20.11.2008 tarihli protokolde yer alan imzaların davalı ...’in eli ürünü olup olmadığının usulünce saptanması gerektiği, davacının delil listesinde Adana 13....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir....

          Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkindir Davacı, kişisel garantisi altında dava ihbar olunan ... ile davalının annesi ... arasında satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, akdin imkânsız hale gelmesi üzerine bu sözleşmenin 20.3.1998 tarihli sözleşme ile feshedildiğini, anılan sözleşmeye göre 30.4.1998 tarihine kadar 120.000 ABD Doları ödenmesi karşılığında teminat olarak verilen ve ödeme halinde tapuları kendisine iade edilmek koşulu ile kayden maliki olduğu 10910 parsel sayılı taşınmazdaki 19 nolu bağımsız bölümü ve kardeşi ... adına kayıtlı 114 ve 116 parsellerin 1/2'şer paylarını davalıya satış suretiyle temlik ettiğini, borç süresinde ödenemeyince ...'...

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı tarafça, davalı ile davacının 17.12.2017 tarihinde tanıştıkları, 16.01.2018 tarihinde de nişanlandıkları, davalının dava konusu taşınmazı "evlenip ömür boyu bakma taahhüdüyle düşük bedelle satın almak istediğini" söylemesi üzerine, nasılsa evlenecekleri ve davalının kendisine bakacağı taahhüdünde bulunması nedeniyle bedelini almadan taşınmazı 18.04.2018 tarihinde davalıya devrettiği, devirden sonra 12.05.2018 tarihinde nikah kıyılması akabinde bedelin ödenmediği ve davalının da evi terkettiği iddia edilerek tapu iptal ve tescil, olmadığı taktirde bedelin tahsiline yönelik eldeki dava açılmıştır. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak hakime aittir.Eldeki dava hile hukuksal sebebi ile sözleşmenin ifa edilmemesi sebebine dayalı bir tapu iptal ve tescil olmadığı taktirde bedel davasıdır....

            Mahkememizce dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı, tapu iptali ve tescil talebi olarak kabul edilmiş Yargıtay İçtihadi Birleştirme Kararın göre; sözleşmenin varılığının ancak yazılı delile dayandığı, yazılı delil yoksa yazılı delil başlangıcı varsa sözleşmenin varlığının her türlü delille ispatlanabileceği belirtildiğinden dosya içerisinde toplanan delilerde sözleşmenin varlığını ispat edecek herhangi bir yazılı delil olmadığı gibi yazılı delil başlangıcı bulunmadığından davacı tarafından ispatlanamayan inançlı işlem hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davanın esastan REDDİNE," şeklinde karar verilmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/403 esas sayılı dosyasında davanın harici satın alma nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olduğu halde eldeki davanın vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açıldığının anlaşıldığı, bu durumda dava sebeplerinin aynı olduğunu söyleyebilme olanağının bulunmadığı, hal böyle olunca, tarafların iddia ve savunmaları gereğince tüm delillerinin toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği ” hususlarına değinilerek bozulmuş, mahkemece önceki kararda direnilmesi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca; “ ......

              İddianın ileri sürülüş şekline göre her ne kadar davacı taraf hile hukuki nedenini ileri sürerek eldeki davayı açmış ise de ve mahkemece de davacı tarafın tanıkları dinlenilerek hile hukuksal nedenine bağlı olarak hak düşürücü süre nedeni ile davanın reddine karar verilmiş ise de davacı taraf davacılardan Sahit'in borcu nedeni ile olası icra takipleri nedeni ile babadan kalan taşınmazların elden çıkmasının önüne geçilmesi amacı ile bütün miras paylarının davalıda toplanacağı, Sahit'in borcu bitince de davalının devraldığı bu payları tekrar devreden mirasçılara devredeceği iddiasını ileri sürdüğünden açılan dava mahkemenin tespitinin aksine hileye dayalı tapu iptali ve tescil değil inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

              KARŞI OY I- Kanunlarımızda, gerek inançlı işlemi gerekse inanç sözleşmesini doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “mülkiyet hakkına dayanan” tapu iptal ve tescil davalarında inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartı aranmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu