Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

-KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, özellikle, davacı ile davalının eşi Arslan arasında düzenlenen 26.10.2004 tarihli belgede her ne kadar davalının imzası bulunmamakta ise de, davalının davacıya karşı vermiş olduğu cevap dilekçesinde belge içeriğini doğruladığı, toplanan delillerin de bunu teyit ettiği, anılan belgenin 05.02.1947 tarih, 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca aranılan belge niteliğini taşımamakta ise de, yukarıda değinilen hususlar HUMK.nun 292. maddesi hükmü gereğince, yazılı delil başlangıcı niteliğinde bulunduğu gözetilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru ise de, dava konusu 2861 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki yapıda bulunan 49 nolu bağımsız bölüm üzerinden hüküm kurulması yerine ana parsel üzerinden karar verilmiş olması doğru değildir....

    D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ehliyetsizlik, irade fesadı ve inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil veya tazminat istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince tedbir talebinin kaldırılması yönündeki talebin reddine karar verilmiş, karar davalı Perihan vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davanın tapu iptal tescil istemi içerdiği, tedbir kararının yerinde olduğu, davalı tarafça yapılan itirazın usule uygun şekilde değerlendirildiği anlaşılmıştır. Dosyanın içeriğine, toplanan delillere, ara kararın dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; İlk Derece Mahkemesince verilen karar usul ve yasaya uygun olduğundan davalı Perihan vekilinin bu karara yönelik istinaf başvurusunun HMK 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Karşıyaka 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden malik olduğu 1022 ada 25 parsel sayılı taşınmazdaki 1 nolu bağımsız bölüm ile 300 ada 3 parsel sayılı taşınmazı davalıya devrettiğini, ancak devrin 3. kişilere karşı korunmak amacıyla yapıldığını ve karşılığında bedel almadığını, taraflar arasında 12.05.2006 tarihinde düzenlenen protokol ile taşınmazların tekrar kendisine devredileceğinin kararlaştırıldığını ancak davalının devri gerçekleştirmediğini ileri sürerek, iptal ve tescil isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 4.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 05.12.2013 gün ve 2011/732 Esas 2013/754 sayılı hükmün bozulmasına ilişkin olan 18.01.2016 gün ve 2014/13259 Esas 2016/397 Karar sayılı kararın düzeltilmesi süresinde davalılardan ... vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil isteğine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, davacılar tarafından temyizi üzerine, Dairenin 18.01.2016 tarih ve 2014/13259 Esas 2016/397 Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, bu karara karşı davalı ... vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır....

        KARŞI OY Davacı ..., 602 parsel A7 blok 6 kat 26 ve 27 No’lu bağımsız bölüm maliki olan davalı aleyhine inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı tapu iptal tescil istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davacı, öncesinde konut kredisi kullanarak aldığı taşınmazın borcunun ödenmemesi üzerine banka tarafından icra yoluyla geri alındığını bilahare banka tarafından satışa çıkarılması üzerine kendisi ve eşinin ihaleye girememesi nedeniyle davalı adına ihaleye girilerek aldığını ve davalının da aynı bankadan kredi kullanarak malik olduğunu, 24.500,00TL’sinin peşin kalanın krediyle alındığını peşinatın kendisinin ödediğini açıklamıştır. Yargısal kararlarda inançlı işlem, inanılan tarafın elde ettiği hakkı, taraflarca güdülen amaç sona erdikten veya belirli bir süre geçtikten sonra inanana veya üçüncü kişiye devretme taahhüdünü içeren bir anlaşma olarak tarif edilmiştir (HGK, 13.05.1992 gün ve 1992/14-249 Esas, 1992/323 Karar)....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, ehliyetsizlik ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununa 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 12.02.2016 tarihli ve .... sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay (1) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 9.2. İlgili Hukuk 9.2.1. Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir. Bu sözleşme, taraflarının hak ve borçlarını kapsayan bağımsız bir akit olup, alacak ve mülkiyetin naklinin hukuki sebebini teşkil eder. Taraflar böyle bir sözleşme ve buna bağlı işlemle genellikle, teminat teşkil etmek ve iade edilmek üzere, mal varlığına dahil bir şey veya hakkı, aynı amacı güden olağan hukuki muamelelerden daha güçlü bir hukuki durum yaratarak, inanılana inançlı olarak kazandırmak için başvururlar....

              İnanç sözleşmeleri, mülkiyete dayalı inançlı işlem, şahsi hakka dayalı inançlı işlem sözleşmeleri olarak iki türlüdür. Dosya kapsamındaki iddia dikkate alındığında dava, şahsi hakka dayalı inanç sözleşmesinden kaynaklanmaktadır ve inanç sözleşmelerinden kaynaklı tapu iptali tescil davasına bakmak görevi Asliye Hukuk Mahkemesinin görev alanındadır. Mahkemenin davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına ilişkin tensip ara kararından dönmediği dikkate alınarak davacının istinaf talebinin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına dair ara kararından dönülerek Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile bakılarak karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

              Bu ilkeler ışığında somut olaya gelince; ilk derece mahkemesi tarafından inançlı işlemin baba-oğul arasında olması nedeniyle, HMK 203/1- a maddesi gereğince tanık dinlenerek varılan neticeye göre davanın kabulüne karar verilmiş ise de, izah edildiği üzere inançlı işleme dayalı açılan tapu iptal ve tescil davası ancak yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı mahiyetinde bir belge ile ispat edilebilir. HMK 203/1- a maddesi inançlı işleme dayalı açılan davalarda yazılı delille ispat koşulunun istisnasını teşkil etmemektedir. Bu husus yerleşik Yargıtay içtihatları ile de sabittir. Bir diğer ifade ile inançlı işleme dayalı açılan tapu iptal ve tescil davalarında HMK 203/1- a maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır....

              E)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanında inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana, kazandırıcı bir işlem ile devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı yada nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden bir kimseye "inanan" adı verilir....

              UYAP Entegrasyonu