Mahkemece, takibe konu bonolardan birinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle bu bono yönünden takibin iptaline, diğer bonolar yönünden, aval veren borçlu ...’in imzaya itirazının reddine, keşideci borçlu ...’in imzaya itirazının kabulü ile, söz konusu bonolar yönünden takibin durdurulmasına, durdurulan asıl alacak miktarı olan 29.900 TL üzerinden alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedildiği görülmüştür. a) Borçluların, icra mahkemesine başvurusu İ.İ.K.’nun 169/a maddesinin 4. fıkrası kapsamında zamanaşımı itirazı olup, borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir....
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenleri yerinde olmamakla birlikte kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına, yetki itirazı ve imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirketten 15.896,88 TL fatura karşılığı mal aldığını ve alınan mal karşılığı kambiyo senedi verdiğini, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde imzaya itiraz edildiğini, bunun üzerine aynı borç için ilamsız icra takibi yapıldığını ve davacının borca itirazı üzerine açılan itirazın iptali davası sonucu itirazın iptaline karar verildiğini ve kararın kesinleşerek davacının bono bedeli kadar müvekkiline borcunun bulunduğunun tespit edildiğini, salt bu durumun dahi davacının kötü niyetli olduğunun göstergesi olduğunu, davacının bono bedeli kadar borcu olduğunu bilmesine rağmen önce imzaya sonrasında yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiğini, davacının müvekkiline bono miktarı kadar borcu olduğundan icra takibi sebebiyle zarara uğradığından bahsedilemeyeceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mevcut delil durumu, yeterli ve kanaat verici bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı hükme esas alınmış, takip durdurulmadığı için icra inkar tazminatına ve para cezasına hükmedilmemiş, davacıların imzaya yapmış oldukları itirazın reddine karar verilmiştir. Davacının borca itiraz sebepleri de esasen imzaya itiraz sebebine bağlıdır. Dava dilekçesinde senetteki imzaların kendilerine ait olmadığı gerekçesi ile borca itiraz edilmiştir, ayrı bir borca itiraz sebebi ileri sürülmemiştir. İİK'nın 169/a maddesine göre borçlu, borcunun olmadığını veya itfa veya imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlamalıdır. Davacı taraf bu nitelikte bir belge dosyaya sunamamıştır. Bu nedenle davacıların borca itiraz sebepleri de yerinde görülmemiştir..." gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/34757 esas sayılı dosyasında bulunan senet için imzaya ve borca itirazda bulunduklarını, davacının imza örneklerinin bulunduğu kurumlardan imza örneklerinin toplanmadığını, yetersiz ve incelemeye elverişsiz imza örnekleriyle hukuka aykırı bir şekilde imzaya ve borca itiraz taleplerinin reddedildiğini, bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilemeyeceğini, somut olayda çelişkilerin giderilmediğini ve taleplerinin reddedildiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden yargılamanın yapılması için dosyanın yerel mahkemeye gönderilmesine ve davamızın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan bonoya dayalı kambiyo takibinde imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
itiraz gibi değerlendirip borca itiraz yönünden hiçbir araştırma yapmadan hüküm kurduğunu, dosya kapsamında taraflarınca davalıya suç duyurusunda bulunulmuş olup T.C....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2017/1278 ESAS, 2020/827 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğü'nün 2017/30504 esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, müvekkilinin alacaklı ile hiçbir alışverişinin olmadığını, borca itiraz ettiklerini ayrıca senetteki imzanın müvekkilinin yetkilisine ait olmadığını takibin Ağrı ilinde başlatılması gerektiğini İstanbul icra dairelerinin yetkisine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin durdurulmasını istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/11/2019 NUMARASI : 2019/641 ESAS - 2019/1119 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz ( İmzaya veBorca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya ve borca itiraz ettiğini, borcun zamanaşımına uğradığını belirterek, takibin iptaline, kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....
A.Ş.' nin temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçluların icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takibe konu çekte lehtara ait cironun sahte olduğunu ile sürerek cirodaki imzaya itiraz ile birlikte, çekin mahkeme kararı ile iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, çekin iptaline ilişkin mahkeme kararı doğrultusunda takibin iptaline dair verilen kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce; tarafı olmadığı dosyada verilen çek iptal kararının takip alacaklısını bağlamayacağı, borçluların diğer itiraz ve şikayetlerinin incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, ancak çekin yasal unsurları haiz olduğu, imzaya itiraz bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....