WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı şirket yönünden çekteki imzanın keşide tarihi itibari ile şirket yetkilisine ait olmadığına ilişkin beyan borca itiraz niteliğindedir. Ticaret sicil kayıtlarının incelenmesinde keşide tarihi itibari ile davacı şirket yetkilisinin Emirhan Gürpınar olduğu anlaşıldığından ve imzanın keşide tarihindeki yetkiliye ait olmadığı davalı vekili tarafından da kabul edildiğinden davacı şirket yönünden hukuki niteleme hakime ait olmakla borca itirazın kabulü yerine imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Takip konusu çekteki imzaların T2'a ait olmadığına yönelik T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmamıştır. T2 yönünden açıkça imzaya itirazda bulunulmadığı halde aval veren davacı T2 yönünden imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde değildir. Bonoda birbiri ile aynı 3 adet imzanın bulunduğu görülmüştür....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1867 KARAR NO : 2023/910 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/03/2022 NUMARASI : 2020/9 ESAS, 2022/7 KARAR DAVA KONUSU : BORCA VE İMZAYA İTİRAZ KARAR : Eşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/9 Esas, 2022/7 Karar sayılı dosyasında verilen borca ve imzaya itirazın kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Eşme İcra Müdürlüğünün 2020/358 Esas sayılı icra takibine konu senetlerdeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaların alacaklı T3 tarafından taklit edilerek atıldığını, davalı hakkında Eşme Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılık ve evrakta sahtecilikten şikayette bulunulduğunu, müvekkilinin senette bahsi geçen alacaklılara herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek, takibin...

Davacı alacaklı 15/11/2010 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 21/10/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2015 – 2016 dönemine ait 31.900,00 TL asıl alacak ve 272,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; 18/11/2013 tarihinde “5 yıllık iş yeri kira bedeli” olarak ...’nin hesabına, müvekkili tarafından 20.000 TL yatırıldığını, 18/11/2018 tarihine kadar alacaklıya kira akdinden doğan bir borçlarının bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiştir....

    Şirketine verdiği, sıralı ilk üç çekin süresinde ödendiği, ancak diğer çeklerin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine katılan şirket tarafından icra takibine girişildiği, bu icra takibine sanık ...'un borcu kabul edip, çeklerde ki keşideci imzasının kendisine ait olmadığını belirterek imzaya itiraz ettiği ve bir kısım takibi iptal ettirdikleri iddiasıyla, dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçundan yapılan yargılama sonucunda; sanıkların aynı anda verdikleri çeklerden bir kısmını ödedikleri diğerlerini ise yaşadıkları ekonomik kriz nedeni ile ödeyemedikleri, sanık ...'...

      Somut olayda; örnek (10) numaralı ödeme emrinin borçluya 06.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, yapılan bu tebligata karşı itiraz dilekçesinde tebligat usulsüzlüğünün ileri sürülmediği, borçlunun 12.12.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği görülmektedir. Mahkemece İİK'nun 168/4. maddesi gereğince itirazın yasal 5 günlük sürede yapılmadığı imzaya ve borca itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek sonuca gidilmesi yerinde değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden mahkeme kararı sonucu itibariyle doğrudur Ancak; istemin süre yönünden reddine karar verilmesi halinde borçlunun tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu anlaşıldığından kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

        gerekçesiyle imzaya ve borca itirazın süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmektedir....

          Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz ve İİK'nun 169/a. maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 168/-5 maddesine göre imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiğine, borçlu muris Yunus Babacan'a ödeme emri 16/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, süresinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olmasına, kesinleşen takip sırasında ölen borçlunun mirasçılarının yeniden imzaya ve borca itiraz haklarının bulunmamasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 8....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir. İstinaf sebepleri ile sınırlı olmak ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davanın davalı asil tarafından açıldığı, dava dilekçesinde bildirdiği adrese duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen 18/11/2020 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği, bu sebeple bu celse de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davanın davacı tarafından yenilendiği, ancak yine kendisine usulüne uygun duruşma gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen 02/06/2021 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği bu şekilde davacının imzaya ve borca itiraz davası yönünden HMK'nun 320/4. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

          Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tedbirin kaldırılmasına, borçlunun takibin iptali talebinin reddine, borçlunun borca ilişkin itirazının Reddine, icra takibine haksız olarak itiraz eden davacının alacağın %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan icra takibi kapsamında davacı tarafından borca itiraz şeklinde huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmıştır....

          Maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime yeterli ve elverişli bulunmasına, rapora itirazın somut ve herhangi bir gerekçeye dayandırılmamış olmasına, imzaya itraz edidliğinden ayrıca ve açıkça borca itiraz edilmesinin gerekmemesine, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- İzmir 5....

          UYAP Entegrasyonu