İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince, "Davacı her ne kadar dava dilekçesinde senet üzerinde yer alan imzanın kendisine ait olmadığını beyan ederek imzaya itiraz etmiş ise de mahkememiz huzurunda senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu ikrar etmiş, alacaklı ile aralarındaki alışverişe istinaden boş senet verdiğini beyan etmiş , takip konusu borcun ödendiğine ilişkin ise herhangi bir belge ibraz etmemiştir. Her ne kadar dilekçede imzaya itiraz edildiği ibaresine yer verilmiş ise de borçlu senedi boş bir şekilde imzalayıp verdiğini ikrar ettiğinden, açıkça imzaya itirazı bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkememizce imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır. Açığa bono düzenlemesi mümkün olup, senedin boş bırakılan kısımlarının sonradan anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiası tahrifat kapmasında değerlendirilmeyeceği gibi, bu iddianın yazılı belge ile ispatlanması gerekir....
Davacı, takip dayanağı belgelerdeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ise de; İİK'nun 147/1. maddesinde; taşınır rehnin paraya çevrilmesinde, ödeme emrine itiraz hakkında 62'den 72. maddeye kadar olan hükümlerin uygulanacağının belirtildiği, İİK.nun 146. Maddesi uyarınca ödeme emrine itiraz süresinin 7 gün olduğu, İİK.nun 62. Maddesi uyarınca; İtiraz etmek istiyen borçlunun, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecbur olduğu, takibin şekline göre icra mahkemesine yapılan itiraz geçersiz olup sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla davacının imzaya itirazı yönünden verilen İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olup davacının bu yöne ilişkin istinaf istemi yerinde değildir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Davacının Anamur İcra Dairesi'nin 2019/1053 esas sayılı dosyası içerisinde bulunan emre muharrer senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ve davalıya takip konusu senetten kaynaklanın borcunun olmadığı iddiasıyla imzaya ve borca itirazı hakkında Anamur İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/48 esas 2020/56 karar sayılı dosyasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, mahkemenin 2019/48 esas 2020/56 karar sayılı dosyası ile iş bu dosya olan 2020/72 esas sayılı dava konusunun aynı olduğu, icra mahkemelerinde verilen kararların kesin hüküm teşkil etmeyeceği düzenlenmiş ise de, İİK'nun 168.maddesinde; "Takip müstenidi kambiyo senedindeki imza kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi"nin hüküm altına alındığı, imzaya itiraz edebilmek için ödeme emri tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde imzaya itiraz edilebileceğinin düzenlendiği, iş bu dava tarihinin 09/11/2020 olduğu, dava konusu ödeme...
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARAR ÖZETİ: Mahkemece; davacı tarafından imzaya itiraz edildiği, davacının takip konusu bonodaki imzaya itiraz etmiş olduğu, resmi kurumlardan imza örnekleri istendiği, bilirkişi incelemesi sonucunda grafoloji uzmanı bilirkişi raporunda belirtildiği şekilde; imzaların tersimi, başlangıç kavsi, dönüş hareketleri ile oluşturduğu üçgen yapı devamında bitirişin yönü ve seyri ile imzanın hızı, içerdiği çizgisel hareketler ve alışkanlıklar gibi grafolojik ve kaligrafik tanı unsurları bakımından anlamlı uygunluk ve benzerlikler olması nedeniyle itiraza konu bonodaki imzanın davacının eli ürünü olduğu, davacının imzaya itirazında haksız olduğu, imzanın kendisine ait olmadığını ispat edemediği gerekçesiyle imzaya itirazının reddine, takip tedbiren durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Dava kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya itiraza ilişkindir. Milas İcra Dairesi'nin 2019/3700 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı hamil tarafından davacı keşideci borçlu aleyhine bir adet senede dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine başlandığı, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 10/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 16/07/2019 tarihinde senetteki imzaya itiraz ettiği, dosya içerisinde bulunan senet suretine göre şekli unsurlarının tam olduğu anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/03/2021 NUMARASI : 2016/335 ESAS, 2021/161 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili aleyhine başlatılmış olan İzmir 20....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/04/2022 NUMARASI : 2021/516 ESAS 2022/316 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri hakkında davalı tarafından icra takibi başlatıldığını, yasal süresi içerisinde senetteki imzaya itiraz ettiklerini, şirketin yetkilisinin Bilge Ataman olduğunu, şirketin bir borcunun bulunmadığını, senette Bilge Ataman'ın imzasının bulunmadığını, davacı T2 imzasının kopyalanıp sahte olarak hazırlanan senetteki imzalara itiraz ettiklerini, imzaya itirazın kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169., 169/a. maddeleri uyarınca yetkiye ve borca itiraz, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz ve İİK'nın 170/a. maddesi uyarınca takibe konu senedin düzenleme tarihinde tahrifat yapıldığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir. Senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. Bu durumda, eldeki davanın niteliği itibariyle imzanın borçluya ait olduğunu kanıtlama külfeti davalı alacaklıya aittir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Temyiz incelemesinin murafaalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oybirliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi: 2- Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun imzaya itiraz ettiği, İstanbul 16....
Somut olayda, imzaya itiraz üzerine icra mahkemesince Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda imzanın aidiyetinin tespit edilemediğinin belirtildiği, bu rapor esas alınarak imzaya itirazın kabulü ile takibin durmasına ve alacaklının kötüniyet tazminatı ile para cezasına mahkum edilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere Adli Tıp Kurumu'ndan alınan raporda imzanın aidiyeti tespit edilememiş olmakla alacaklının tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....