HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1932 KARAR NO : 2022/290 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARSUS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/09/2019 NUMARASI : 2019/249 ESAS 2019/348 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Tarsus İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/249 esas, 2019/348 karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu T1 vekili dava dilekçesinde özetle; Tarsus İcra Müdürlüğü'nün 2017/208 Esas sayılı dosyasında müvekkili hakkında takip yapıldığını, icra takibinin usulsüz tebligat yapılmak suretiyle kesinleştirildiğini, davacıya ait taşınmazlara haciz konularak kıymet takdiri yapıldığını ve raporun 08/07/2019 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğinin 08/07/2019 tarihinde yapıldığının kabulü gerektiğini, takibe dayanak senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığından imzaya, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini...
imzaya itiraz dışındaki diğer talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedildiği anlaşılmaktadır....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile.......
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, başvuru borca, yetkiye ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan madde gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez. Borca itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise, HMK'nun 150. maddesinin uygulanması gerekir. Ancak yetki itirazının incelenmesinde anılan madde hükümleri uygulanmayıp, taraflar gelmese bile gereken kararın verilmesi zorunludur. O halde mahkemece, duruşma açılarak, itirazlar incelenmek suretiyle varsa tarafların delilleri değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir " hükmüne yer verilmiştir. Madde metninden de anlaşılacağı üzere, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......
İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir...." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, borçlu tarafından yapılan imzaya itirazın kabulü halinde, mahkemece, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise, imzaya itiraz kabul edildiği halde, mahkemece takibin durdurulması yerine iptaline hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda istinafa konu kararın verildiği, kararın özetle; '...' ilamsız takip yolu ile başlatılan takipte borçlu, dayanak çekteki imzaya itiraz etmiştir. 2004 sayılı İİK'nın 170/3.maddesinde; "İcra mahkemesi 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir."...
itiraz ederek takibin durdurulmasını sağlayarak ödeme yapmaktan kaçındığını, bu hususlar göz önüne alındığında davacı borçlu T1 ile oğlu Hakan Tokdemir arasında TBK'nun 504. maddesi bakımından Hakan Tokdemir'in kambiyo taahhüdünde bulunabilmesini sağlayabilecek özel bir vekalet ilişkisi bulunduğunu, ilk derece mahkemesinin imzaya itirazın kabulüne ilişkin kararının kaldırılarak, imzaya itirazın reddine karar verilmesini talep etmiştir....