Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebliğ şikeyeti ve imzaya itiraza ilişkin davada mahkemece takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiğini, usulsüz tebliğ şikayetin kabul edilip, imzaya itirazın reddedildiğini, akabinde alacaklının haciz talebinde bulunduğunu ve kabul edilidğini, icra mahkemesinin tedbire ilişkin kararın HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca aksi karar verilmediğinden kararın kesinleşinceye kadar devam edeceğini belirterek hacizlerin kaldırılmasını istemiş, mahkemece istem yazılı şekilde reddedilmiş...

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yasal dayanaktan yoksun olduğunu, İİK Madde 269/2 gereği 7 gün içinde kira akdine ve kira sözleşmesindeki imzaya açık ve kesin olarak itiraz edilmediğinden davacının akdi kabul etmiş sayılacağını, davacı tarafından Denizli 3....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı; icra takip dosyasına itirazında, takip alacaklısına belirtilen miktarda borcu olmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyan ettiğini, davalı itiraz dilekçesinde kiracılık ilişkisine, kira bedeline ve kira sözleşmesindeki imzaya da ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, borçlu itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisi ve kira sözleşmesindeki imzaya karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleştiğini, bu durumda davalı borçlunun İİK.nun 269/c maddesi gereğince kiranın ödendiğini ispat etmesi gerektiğini, davalı; yargılama sırasında duruşmalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmaza yönelik bir takım masraflar yaparak kira bedelini ödediğini savunduğunu, takip dayanağı kira sözleşmesinde, kiralanana yapılan tadilat masraflarının kira bedelinden mahsup edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından anılan masraflar davacı alacaklının muvafakati olmadığı sürece kira bedeline sayılamayacağını, dosyada alacaklının yapılan masraflar yönünden...

    Davalı vekili dilekçesinde; dava konusu taşınmaz üzerindeki hattın 10.08.2005 tarihinde deplase edilerek taşınmaz üzerinden kaldırıldığını, davacı tarafın bahse konu taşınmaz üzerindeki irtifak hakkının tespit edilen tüm masraf ve bedellerini ödeyeceğini bildirip, gerekli terkin işlemlerinin yapılmasını talep ettiğinden, talep edilen bedeli itirazi kayıtsız müvekkilinin hesabına yatırdığını, davacı tarafın bedelsiz terkin yapılması iddiasında olduğunu, bu durumun müvekkilinin sebepsiz zenginleşme halini kastettiğinden, sebepsiz zenginleşme davasının ödeme tarihinden itibaren 1 yıllık süre içinde açılması gerektiğini, bir yıllık süre geçirildikten sonra açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının ödemeyi yaparken itirazi kayıt hakkı varken kullanmadığını, bedelsiz terkin şeklinde yapılması gerektiği şeklindeki talebin yasal dayanağı bulunmadığını, irtifak hakkı tesis edilirken mülk sahibine bunun bedelinin peşin olarak verilmekte olup, irtifak...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya itiraz davasına ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacının imzaya itirazı üzerine mahkemece huzurda imza örnekleri alındıktan ve ilgili kurumlardan davacının imzasının bulunduğu belge asılları celp edildikten sonra, aldırtılan Merkez Jandarma Kriminal Laboratuvar amirliğince düzenlenen rapora göre; imzanın davacının eli ürünü olduğunun tespit edildiği, raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olması ile kesin kanaat içermesi nedeniyle ATK'dan rapor alınmamasının usul ve yasaya uygun olduğu, rapor içeriğine göre ilk derece mahkemesince davacının imzaya itirazının reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının imzaya itirazını kabul ettiklerini, ancak müvekkilinin iyi niyetli son hamil olduğunu, imzanın davacıya ait olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığından davanın açılmasına sebebiyet veren kişi olmadığını, icra takibinin iyiniyetle yapılan yasal bir hakkın kullanılması olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmemesi gerektiğini beyan etmiştir. Mahkeme; davalının imzaya itirazı kabul beyanı dikkate alınarak imzaya itirazın kabulüne, davalının kötüniyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından davacının tazminat talebinin reddine karar vermiştir....

      İİK'nun 170. maddesi uyarınca imzaya itirazın duruşmalı incelenmesi zorunludur. İmzaya itiraz yönünden tayin edilen duruşma gününde taraflar gelmez veya alacaklı gelip de duruşmayı takip etmeyeceğini bildirir ise HMK'nun 150. maddesi uygulanması gerekir. Somut olayda, davanın İİK'nun 170/a maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davası olduğu, davacının 28/11/2019 tarihli hazır bulunduğu duruşmada duruşmanın 20/02/2020 tarihine bırakılmasına karar verildiği, 20/02/2020 tarihinde davacının duruşmaya gelmediği, alacaklı davalı vekilinin duruşmayı takip etmeyeceklerini bildirdiği, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, bu tarihten itibaren 3 ay içinde davanın yenilenmediği ve 06/07/2020 tarihinde HMK'nun 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen kararda bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/11/2020 NUMARASI : 2019/343 ESAS - 2020/842 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, imzaya ve borca itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında İstanbul Anadolu 13. İcra Müdürlüğünün 2019/9981 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Bursa İcra Müdürlüğü olduğunu, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduklarını ve soruşturma açıldığını beyanla itirazlarının kabulüne ile takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

      UYAP Entegrasyonu