İcra takibine konu kredinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 12/07/2018 tarih 2018/1334 Esas 2018/1223 Karar nolu veraset ilamı ile birlikte borçlu mirasçıları adına düzenlenmiş Örnek No:10 ödeme emri ibraz edilerek mirasçılara tebligat çıkartılması istenilmiş, davacıya 04/09/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 07/09/2018 tarihinde açılan dava ile yetkili yer gösterilmeksizin yetkiye, borca, faize ve imzaya itiraz edilmiş, 02/10/2018 tarihli dilekçe ile terekenin borca batık olması nedeni ile mirasın reddedilmiş sayılacağı ve borca itiraz nedenlerinin değiştirildiği açıklanarak ıslah dilekçesi verilmiş, mahkemece terekenin borca batık olması nedeniyle mirasın reddedilmiş sayılması hususundaki yargılamanın genel mahkemelerin yargılama konusu olduğu belirtilerek itirazın reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/20 ESAS - 2021/699 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 15/01/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe, borca, faizine takibe dayanak gösterilen bonolardaki imzaya ve takibin tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, borcun ödendiğine dair kuvvetli delil oluşturan ödeme dekontlarımıza dayanılarak ve söz konusu senetlerin vasıfsız olması nedeniyle, dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas numaralı dosyası ile yapılan icra takibinde ödeme emrinin 13.01.2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkili T1 ve alacaklı T3 arasında...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/03/2019 NUMARASI : 2016/466 ESAS- 2019/242 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhinde İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2016/15539 Esas sayılı dosyasından davalı alacaklı tarafından icra takibine başlandığını, icra takibine konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek icra takibine, borca itiraz etmiş, takibin iptali ile davalı alacaklının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/82 KARAR NO : 2023/20 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ADIYAMAN İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2022 NUMARASI : 2022/1 ESAS 2022/204 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Adıyaman İcra Müdürlüğünün 2021/13514 esas nolu dosyasında, senede, senette bulunan imzaya, Borca ve işlemiş faize, faiz oranına, icra takibinin tamamına ilişkin itiraz ettiklerini, müvekkiline gönderilen icra takibine konu olan 11/06/2021 düzenleme ve 12/06/2021 vade tarihli 170.000,00 TL meblağlı bonodan dolayı müvekkilinin...
Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169 ve 170. maddelerine dayalı borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup ,İİK.nun 167.ve sonraki maddelerine dayanan itiraz ve şikayetlerinin incelenmesi icra mahkemesinin görevi dahilindedir. O halde, mahkemece takip dayanağı bonodaki keşideci imzasının, borçluların murisi ...'na ait olup olmadığının tespiti yönünde, İİK.nun 170.maddesinin göndermesiyle aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrası gereğince, borçlunun uygulamaya elverişli imzalarını taşıyan belgeler getirtilerek usulüne uygun imza incelemesi yapılmak suretiyle, borca ve fer'ilerine yönelik itirazlarının ise İİK'nun 169/a maddesine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, istemin genel mahkemede yargılamayı zorunlu kıldığı gerekçesiyle hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2020 NUMARASI : 2018/894 ESAS 2020/211 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İcra takibine konu bono üzerindeki imzaların davacı ile davacı şirketleri temsil ve ilzama yetkili kişilerin eli ürünü olmadığını, davacıların bono alacaklısına herhangi bir borcu yada taahhüdünün bulunmadığını, imzaya, borca, talep edilen faiz oranına, faiz miktarı ve faiz başlangıç tarihine itiraz ettiklerini, takipte B.K. 100 Madde uygulamasının yasal koşullarının oluşmadığını, takip dayanağı bonoda İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, İİK 50 ve HMK 17....
Mahkemelerin görevi kanunla belirlenmekte olup İİK. veya diğer kanunlarla İcra mahkemesine takip dayanağı senedin sahte oluşturulup oluşturulmadığının incelenmesi hususunda verilen bir görev bulunmamaktadır.Davacının senetteki imzaya itirazı olmadığı gibi genel mahkemelerden alınmış senedin sahte düzenlendiğine ilişkin kesinleşmiş mahkumiyet kararı veya senedin hukuk mahkemesince iptaline dair bir karar da sunulmamıştır. Borca itiraza yönelik İİK.nun 169/a-1. Maddesinde tanımlanan resmi veya imzası ikrar edilmiş belge de ibraz edilmemiştir....
İmzaya İtiraz ve Borca İtiraz yönünden, Mahkememiz dosyasında aldırılan heyet bilirkişi raporu doğrultusunda davaya konu icra takip dosyasındaki kıymetli evrakta bulunan imzanın davacı borçluya ait olduğu tespit edilmiş olmakla 2004 sayılı İ.İ.K'nun 168/4 ve 170. Maddesine dayalı imzaya itirazın reddine, borcun olmadığına dair İ.İ.K.'nın 169/a-1 maddesinde belirtilen resmi evrak veya imzası ikrar edilmiş evrakın sunulmadığı, borcun bulunmadığının ispatlanamadığı, mahkememiz tarafından icra takip dosyası ile ilgili durma kararı verildiği, tazminat koşullarının gerçekleştiği, anlaşılmakla, yetki itirazının, imzaya itirazın ve borca itirazın reddine, 2004 sayılı İ.İ.K'nun 170. Maddesi uyarınca dava konusu asıl alacağın %20'si oranında kötü niyet tazminatının davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine, 2004 sayılı İ.İ.K'nun 170....