Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
KARAR Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş karar davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı, 01/11/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 07/01/2015 tarihinde başlattığı icra takibi ile toplam 88.971,00 TL kira ve 10.673,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile; alacaklı taraf ile aralarında imzalanmış herhangi bir kira akdi bulunmadığını, bu sebeple dosya alacaklısına kiradan doğmuş borçlarının bulunmadığını, borcun tamamına itiraz ettiklerini, ....’nin kiracısı olduklarını belirterek açıkça imzaya ve borca itiraz etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; imzaya itiraz edilmediğini, davacının iddiasını ispatla mükellef olduğunu belirterek, davanın reddini, inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "..takip dayanağı bono yasal unsurları içeren kambiyo senedi niteliğindedir. Borçlunun mahkemeye başvurusu İİK.'nın 169/a maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğundan bu iddianın sözkonusu madde hükmü gereğince resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerekmektedir. ... davacının borcu olmadığı iddiasını İİK.'nın 169/a maddesinde sayılan nitelikte yazılı belgelerle kanıtlayamadığı, icra mahkemesinde bu konuda tanık dinlemesinin mümkün olmadığı, takip dayanağı bonoda imzaya yapılmış itirazın da bulunmadığı.." gerekçesi ile davanın reddine, takip durdurulmadığından tazminat isteminin reddine karar verilmiştir....
müvekkilinin tekrar davalıdan borç para aldığını ve geri ödediğini, ancak taraflarınca kesin olarak bilinmemekle birlikte davalı müvekkilinden 2 yıl önce almış olduğu senedi doldurarak icra takibine koymuş olabileceğini, aksi durumda müvekkilinin imzası taklit edilerek yeni senette oluşturulmuş olabileceğini belirterek senette ki imzaya ve borca itiraz etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının saydığı sebeplerin borca itiraz olarak değerlendirilemeyeceğini, çekin ikinci defa tedavüle konulmasının borçluyu sorumluluktan kurtarmadığını, davacının imzaya itiraz etmediğini söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildirildiğinde; davacı vekili müvekkilleri aleyhine yapılan kambiyo yollu icra takibinde takip dayanağı çekin 2. Kez tedavüle konulduğunu, keşide tarihinin değiştirildiğini belirterek takibe ve borca itiraz etmiştir. Davacı borçlu takip dayanağı çekin cirantasıdır. İtirazların yasal dayanağını oluşturan İİK 169 Maddesi yollaması ile 168/5 Maddesinde "borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya mehil verildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bir dilekçe ile bildirerek....." şeklinde itiraz nedenlerini göstermiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/2521 KARAR NO : 2022/388 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KARS İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2019 NUMARASI : 2019/73 ESAS, 2019/203 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen borca ve imzaya itiraz davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 352. madde uyarınca dosya üzerinden ön inceleme yapıldı....
İmzaya itiraza ilişkin İİK.nun 168/4. maddesindeki süre belirli bir süre olup somut olayın imzaya ilişkin kısmının şikayet olarak nitelendirilmesi dolayısıyla süresiz şikayete tabi olduğunun ileri sürülmesi olanaksızdır. Eldeki yargılamada ödeme emri 02.01.2008 tarihinde tebliğ edilmiş olup imzaya itiraz ise 16.09.2020 tarihinde yapıldığından imzaya itirazın süreden reddi isabetlidir. Diğer taraftan, maaş haczi neticesi tahsil edilen paraların iadesi talepli şikayette bulunulmuş ise de; somut olayda takip itirazsız kesinleşmiştir. Y.12.HD.nin 2014/31333 E. 2015/6149 K. sayılı emsal içitihadında özetle ;” 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, İcra Ve İflas Kanunu'nda bir hüküm olmayan hallerde, ancak İcra Ve İflas Kanunu'nda açıkça gönderme olması (İİK 50, 68/a-4 gibi) veya bu kanunun özel veya genel hükümlerine aykırı olmaması (zorunlu dava arkadaşlığı) hallerinde uygulanabilir. Bu ilkeler ışığında HMK'nun 209/1. maddesinin ilamsız icra takiplerine etkisi değerlendirilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, davacı aleyhine davalı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, takibin dayandığı senedin altındaki imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın imzaya ve borca itiraz davası olduğu, İİK'nin 168/4-5 maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın 5 günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....