Öğretide de kabul edildiği üzere icra mahkemesi daha önce takibin geçici olarak durdurulmasına karar vermiş olsa bile, imzaya itirazın reddi kararı üzerine alacaklı hemen takibe devam edilmesini isteyebilir (Kuru, B: İcra Ve İflas Hukuku El Kitabı İstanbul 2013 s. 806)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İmzaya itiraz Uyuşmazlık, kambiyo senedine dayalı icra takibi sırasında imzaya itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 11.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Hukuk Mahkemesi'ne başvurarak, bonodaki imzaya itiraz ettikleri, mahkemece, imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca; imzaya itirazın yasal beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması gerekir. Somut olayda; yetkili ... İcra Dairesince çıkartılan örnek 10 ödeme emirlerinin borçlulara 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya itirazın ise yasal beş günlük süreden sonra 20.07.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, itirazın, süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun imzaya ve borca itirazlarını ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemenin, imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verdiği görülmüştür. İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....
Somut olayda duruşmaya gelen alacaklı vekili davayı takip etmeyeceğini bildirdiğine göre, Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı yönünden yukarıda açıklanan yasa hükmü uyarınca dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken imzaya itiraz yönünden yargılamaya devam olunarak yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, 10.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava İİK 170 maddesine dayalı olarak açılmış imzaya itiraza ilişkindir. Borçlunun takip konusu senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptalinin istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece alacaklıya verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından alacaklının imzaya itirazını kabul etmiş sayılacağı gerekçesiyle imzaya itirazının kabul edildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine dairemize geldiği anlaşılmıştır....
Haciz davetiyesinin PTT barkod sorgulamasına göre davacıya 02/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava tarihinin 08/04/2019 olduğu, dava dilekçesinde davacının taşınmazına konulan hacizle ilgili olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayeti İİK 82/12. Maddesi gereğince meskeniyet şikayeti olarak değerlendirildiğinden mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden herhangi bir hüküm kurulmadığı için istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının meskeniyet şikayeti yönünden deliller toplanılarak hüküm kurulması için dosyanın HMK 353/1- a.6 maddesi gereğince mahkemesine geri gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İstanbul 27....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda özetle; davacı hakkında dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından kamu davası açıldığı, yapılan yargılama neticesinde davacının üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmaması sebebiyle hakkında beraat kararı verildiği, Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesinde davacının menfi tespit davası açtığı, yapılan yargılamada imza incelemesi yapılmış ve bir kısım çek yönünden davanın kısmen kabulüne karar verildiği, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, bu sebeple çek alışverişi yapıldığı, davacı tarafından verilen çeklerin karşılıksız çıkması üzerine ve imzaya itiraz edilmesi üzerine davalının şikayette bulunduğu, imzaya itiraz edilen bir kısım çeklerdeki imzanın davacıya ait olduğu hususunun Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında yapılan imza incelemesi ile sabit olduğu, dolayısıyla davalının davacıyı şikayet etmesini gerektirir sebep ve emarelerin bulunduğu, zira sebeplerin makul ve yeterli görülmesi üzerine iddia...
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Karaman İcra Müdürlüğünün 2021/6192 Esas sayılı takip dosyasından gönderilen ödeme emrini müvekkilinin 18/11/2021 tarihinde tebliğ aldığını, yasal süresi içinde imzaya itiraz ettiklerini müvekkilinin yerleşim yerinin Antalya olduğunu, bu nedenle yetki itirazlarının olduğunu, takibe konu senedin davacı tarafından düzenlenmediğini, senet üzerindeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle yetkiye borca ve imzaya itiraz ettiklerini, öncelikle yetki itirazlarının kabulüne, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, icra takibinin iptaline, %20'den aşağı olmamak üzere tazminata ve %10 para cezasına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....