Borca ve yetkiye itiraza dair dilekçesinde kendi ikâmetgahı Bakırköy İcra Dairesinin yetkili olduğunu ileri sürmüş, borca itirazında ise, “alacaklı şirkete takip talebinde belirtilen miktarda borcum yoktur” şeklinde itirazda bulunmuştur. Davaya cevap dilekçesinde de, aynı itirazları tekrarlamış, yine takip talebinde belirtilen miktarda borcu olmadığını, faiz miktarları ve oranlarının yanlış ve fahiş olduğunu beyan etmiştir. Davalının gerek icra dosyasındaki, gerek cevap dilekçesindeki borca itirazı, açıkça takip talebinde istenen miktara ilişkin bir itiraz olup, istenen miktarda borcun olmadığına dair bir borca itirazdır. Bu itirazdan, davacı alacaklı ile aralarında akdi bir ilişki olmadığı, kumaş alım satımı yapılmadığına dair itiraz olduğu değil, talep edilen alacağın fazla talep edildiğine dair itiraz olduğu anlaşılmaktadır....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...
İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 sayılı dosyasında yaptıkları icra takibine de itiraz edildiğini belirterek yapılan icra takibine davalının itirazının iptâline karar verilmesini talep etmiş, davalı icra takibindeki itirazında yetkili icra dairesini göstermeksizin yetkiye, borca itiraz ettiğini açıklamış, tebligata rağmen yargılamaya katılmamış, mahkemece ... 4. İcra Müdürlüğü'nün 2013/3132 Esas sayılı dosyasında borçlunun yetki itirazında bulunduğu takibin bu nedenle durdurulmasına karar verildiği alacaklı tarafından yetki itirazının kaldırılması yönünde dava açılmadığı ve takibin kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; "Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller dikkate alındığında; davacı vekili davalının müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğü aracılığı ile 29/02/2020 vade tarihli 35.000 TL bedelli bono ile ilgili takip yaptığını, söz konusu senedin 24.500 TL'lik kısmının müvekkili tarafından banka havalesi yoluyla ödendiğini beyanla borca kısmen itiraz ettiklerini ayrıca takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığını beyanla yetkiye itiraz istemi ile mahkememizce yetkiye ve borca itiraz davası açmış olduğu anlaşılmakla mahkememizce öncelikle davacının yetki itirazı değerlendirilmiş olup davacının yetki itirazı ile yetkili iki icra dairesini göstermiş olması nedeniyle yetki itirazının geçerli olmadığı görülmekle yetki itirazının reddi ile davacının kısmi ödemeye ilişkin banka dekontları celp edilmiş olup dekontların yapılan incelemesinde davacı tarafından gönderilen havalelerde ödemenin takip konusu senede ilişkin olduğuna...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2021 NUMARASI : 2020/511 ESAS 2021/74 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/511 Esas 2021/74 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki taraf vekillerince istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 1....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/453 ESAS 2019/1031 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; İstanbul 8.İcra Müdürlüğünün 2019/20405 sayılı dosyasında, davalıya borcunun bulunmadığını, şahsın kötüniyetli olduğunu, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, borcu ödediğini, senede imza attığını, imzanın senetteki kişiler tarafından kötüye kullanıldığını, senetin içeriğinin sonradan doldurulduğunu, böyle bir borcunun bulunmadığını beyan ederek, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmüştür....
İcra Dairesi'nin 2018/32970 esas sayılı dosyası üzerinden davacı hakkında çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus yolu ile takip işlemlerine geçildiğini, ancak başlatılan takip akabinde davacı tarafından yetkiye, imzaya, borca, ferilerine itiraz edildiğini, yetkili icra dairelerinin Gebze İcra Dairesi olduğunu, davacının imzaya itirazının haksız olduğunu, çünkü diğer takip borçlusu ile aralarında ticari bir ilişki olduğunu, davacının söz konusu çek üzerindeki imzayı kendisinin imzalayıp müvekkiline verdiğini, bu nedenlerle davacı tarafından yapılan 03/05/2018 tarihli borca ve imzaya itirazın reddine, icra takibinin kaldığı yerden devamına, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve takip konusu alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Gebze 4. İcra Müdürlüğü 2018/32970 esas sayılı dosyası....
Somut olayda, borçlu icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde borca itirazı ile birlikte ikametgahını da belirterek yetki itirazında bulunduğu halde; anılan talep konusunda mahkemece herhangi bir değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmiş olması yukarıda değinilen İİK'nun 50/2. ve HMK'nun 297. maddelerinin emredici hükümlerine aykırıdır. Bu durumda, mahkemece, öncelikle yetki itirazının çözümlenmesi ve borçlunun yetki itirazı yerinde görülmez ise; işin esasının incelenmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetki itirazı incelenmeksizin ve bu konuda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmeksizin eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
M. 68/1 kapsamında bir belge olduğunu, yerleşik yargıtay içtihatları gereğince alacaklı tarafından icra takibine dayanak yapılan ve kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren belgenin altındaki imzaya itiraz edilmemiş olması halinde, bu belgenin İİK'nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya itirazın kaldırılması olanağını tanıyan mücerret borç ikrarını içeren belge niteliğinde olduğunu, borcu ikrar beyanını içeren haciz tutanağının İİK. Madde 68....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ödeme emrinin 09.05.2019 tarihinde tebliğ edildiğini davanın 29.05.2019 tarihinde açıldığını davanın süresinde olmadığını imzaya yönelik itirazı da kabul etmediklerini söyleyerek davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince:"İncelenen tüm dosya kapsamına göre, borçlunun imzanın kendisine ait olmadığı iddiasının İİK 169/a maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir itiraz olup, İİK.nun 168/4- 5 maddesinde icra takibine ve borca itirazın 5 gün içinde icra mahkemesine yapılacağı düzenlenmiştir. Davacıya örnek 10 ödeme emrinin 09/05/2019 tarihinde tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde borçlu tarafından itiraz yoluna başvurulmadığı anlaşıldığından davanın süre yönünden reddine" dair karar verildiği görülmüştür....