Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açarken imzaya ve borca itiraz etmelerine rağmen mahkemece sadece borca itiraz olarak eksik ve hatalı niteleme yapmasının doğru olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, tarafların birlikte hareket ederek bazen boş senede imza aldıklarını veya hiç imza almadan senetlerin doldurulup hiçbir ilgileri olmayan kişilere verilerek icra takibi başlatıldığını, mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulün talep etmiştir . DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu aleyhine bonoya istinaden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatılmıştır. Ödeme emri davacıya 02/10/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, dava 05/10/2020 tarihinde İİK 168'e göre yasal 5 günlük süre içinde açılmıştır. 6102 Sayılı TTK 776 ve müteakip maddelerinde bononun yasal unsurları düzenlenmiş olup, takip konusu bono kambiyo senedi vasfına haizdir....

DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/36 KARAR NO : 2022/2501 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/12/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/411 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ KARAR : Aydın 1....

Ödeme emri davalı kiracı ... ve davalı kefil ...’a tebliğ edilmiş olup, davalı kiracı borçlu ... itiraz dilekçesinde imzaya ve borca, davalı kefil borçlu ... ise itiraz dilekçesinde imzaya, borca ve İcra Müdürlüğünün yetkisine itiraz etmiştir. Alacaklı vekili 27.04.2014 tarihli dilekçesi ile, borçlu ...’ın yetki itirazını kabul ettiklerini, bu nedenle dosyanın yetkili olan ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesini talep etmiş, alacaklı vekilinin talebi üzerine dosya ... İcra Müdürlüğüne gönderilmiş ve 2014/5336 esasına kaydedilmiştir. Ödeme emri davalı borçlu kiracı ...’a 11.03.2014 tarihinde, davalı borçlu kefil ...’a 24.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir....

    'ye tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu şirketin yargılama sırasında senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir....

      İncelenen dosya kapsamına göre; davalı alacaklı vekili tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo takibi yapıldığı, davacı borçlu vekili tarafından imzaya ve borca itiraz edildiği, İlk Derece Mahkemesince davacı asilin imza örneklerinin alınması için duruşmada hazır olmadığı gerekçesi ile davanın usul yönünden reddine karar verilmiş ise de, İmzaya itirazda davanın usulden reddine karar verilebilmesi için -vekile çıkarılan tebligat sonuç doğurmayacağından- davacı asile İİK.nun 68/a maddesinde yazılı ihtaratları içerir davetiyenin tebliğ edilmesi zorunludur. Tefrik edilen dosyada davacı asile yasal ihtaratları içerir davetiye tebliğ edilmediğinden davanın usul yönünden reddine dair karar verilmesine olanak bulunmamaktadır....

      Davacı borçlu tarafından İİK md 68 de kapsamında borçlu olmadığını ispata yarar belge sunamadığı dikkate alındığında; tüm bu sebeplerle davacının imzaya itiraz ve borca itiraz davasının reddine karar vermek gerektiği..." gerekçesi ile "davanın reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; bilirkişi raporunun eksik ve hatalı düzenlendiğini, hüküm kurmaya elverişli olmadığını, bilirkişi raporunda görüldüğü üzere bazı mukayese imzalarda benzerlikler bulunsa da bazı imzaların bono üzerindeki imzaya benzemediğinin açık olduğunu, imzaya itiraz davalarında ispat külfetinin alacaklı tarafta olduğunu, bono üzerindeki imzaların borçluya ait olduğunun şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanması gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını, yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senedine mahsus haciz yolu ile takipte borca ve imzaya itiraza ilişkindir. Ankara 24....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, imzaya ve borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde sadece imzaya itiraz etmediği, aynı hususun Pazar (Rize) İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/2 E, 2019/7 K sayılı dosyasında tartışıldığını, Bülent Yıldırım'ın borçlu şirket adına kambiyo düzenleme yetkisinin bulunmadığını ve böyle bir borcun bulunmadığını iddia ettiği, mahkemece bu iddialar hakkında herhangi bir araştırma ve değerlendirme yapılmadan karar verildiği görülmüştür. Mahkemece yapılması gereken davacının imzaya itiraz dışındaki iddiaları hakkında da delilleri toplayıp değerlendirme yaptıktan sonra HMK'nın 297. maddesine uygun şekilde karar vermekten ibarettir....

      Tüm dosya kapsamına göre; Davacının imzaya ve borca itirazlarına yönelik olarak bilirkişi raporunun kesin kanaat içerir hüküm kurmaya ve denetime elverişli rapor olduğu, söz konusu rapor gereğince dayanak senetlerdeki imzaların şirket yetkilisine ait olduğunun anlaşılması nedeniyle imzaya itirazın reddine ilişkin kararda isabetsizlik bulunmadığı, kesin kanaat içeren rapor nedeniyle icra mahkemelerince ek rapor alınmasının gerekmediği, davacının borca itirazlarını kanunda yazılı delillerle usulünce ispatlayamadığı, her ne kadar mahkemece haksız olarak davacı mazeret dilekçesi sunduğu halde dosya işlemden kaldırılmış ise de, yapılan bu usuli hatanın sonuca etkili olmadığı, imzaya ve borca itiraz davalarında takibin iptaline yönelik daha önce açılmış olan davaların bekletici mesele yapılması mümkün olmadığından, ara karardan rücu edilmesinin isabetli olduğu ve davacının bu yöndeki istinaf istemlerinin isabetli olmadığı anlaşılmıştır....

      Türk'ün damadı olan katılan ... tarafından icraya verildiğini, böyle bir borçları olmadığı için de borca ve imzaya itiraz ettiklerini beyan ettikleri, Ticaret Sicil Memurluğunun yasızına göre müteveffa ... Altunorak'ın hiçbir zaman şirket yetkilisi ve ortağı olmadığı, 20.10.2005 tarihine kadar ... ve oğlu olan sanık ...'ın şirketin ortağı oldukları, bu tarihten sonra sanık ...'ın kardeşi ...'...

        UYAP Entegrasyonu