Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vakıflar Bankası vekili tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, imzaya ve faize itirazlarını bildirdiği, mahkemece, borçlu vekilinin, icra dosyasını incelemesi gerekirken, sadece e-devlet sistemi üzerinden edindiği bilgilere göre başvuruda bulunmasının HMK'nun 124/3. maddesi kapsamında kabul edilebilir bir yanılgıya dayanmadığı gerekçesiyle husumet nedeni ile davanın reddine karar verildiği görülmektedir.İcra mahkemesine yapılan başvuru, İİK'nun l69/a maddesine dayalı borca itiraz ve İİK'nun 170. maddesine dayalı imzaya itiraz ve aynı Kanun’un 170/a maddesine dayalı şikayet olup, yasal hasım icra takibinin alacaklısı olan T. Vakıflar Bankası 'dır. İtiraz veya şikayet, Medeni Usul Hukuku anlamında bir dava olmayıp, hasmın yanlış gösterilmesi veya hiç gösterilmemiş olması istemin bu nedenle reddini gerektirmez....

    İTİRAZ Muteriz borçlu takibe konu bonodaki imzanın kendisine ait olmadığını, sahte imza ile sahte bono düzenlendiğini, menfi tespit davası açtığını, lehtarı hiç bir şekilde tanımadığını, lehtar ve alacaklıya hiç bir borcu bulunmadığını, borcun tamamına, faize, tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek davanın kabulü ile takibin durdurulmasına ve alacaklı aleyhine tazminata karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; imzaya itirazın usulüne uygun yapılmadığını, muğlak ifadeler ile itirazın imzaya itiraz sonucunu doğurmayacağını, imzanın borçluya aidiyeti hususunda şüphe olmadığını, kambiyo senetlerinin mücerretliği gereği ayrıca bir borç ilişkisinin varlığına gerek olmadığını belirterek davanın reddi ile borçlu aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. III....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/286 KARAR NO : 2020/2052 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/11/2019 NUMARASI : 2019/417 ESAS, 2019/968 KARAR DAVA KONUSU : İMZAYA VE BORCA İTİRAZ, ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/417 Esas, 2019/968 Karar sayılı dosyasında verilen asıl ve birleşen davada imzaya itiraz dışındaki itirazların kabulü, birleşen davada imzaya itirazın feragat nedeniyle reddi ve birleşen davada faize itiraz ilişkin karar verilmesi yer olmadığı kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili asıl dava dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle, İzmir 12....

      İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili tarafından, müvekkili şirkete ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğu, davanın süresinde açıldığı, imzaya itirazın incelenmediği, verilen kararın hatalı olduğu belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan yetkiye, imzaya ve borca itiraz talebine ilişkindir....

      Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...

      DAVA KONUSU : ŞİKAYET&İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine girişilen takipte gönderilen ödeme emrinde 10 gün içinde ödeme ihtaratı bulunmadığını, banka hesap nosu bulunmadığını, ödeme emrinin usule aykırı olarak düzenlendiğini, çek aslının dosyada olup olmadığının araştırılmadığını, takip dayanağı çek üzerinde bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, borca ve faize de itiraz ettiklerini beyanla; takibin iptaline, alacaklının %20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep etmişlerdir. Davalı-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; usul ve yasaya aykırı şikayet ve imza ve borca itirazın reddine davacının alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İstanbul 16....

      Davaya konu icra doyası celp edilerek incelenmiştir. ----- icra dosyası incelendiğinde, --------- ihtarname masrafı olmak üzere toplam ---- alacak üzerinden takip başlatıldığı; ödeme emrinin borçlulara tebliğ edildiği, borçlulardan---- tarihinde borca, faize, ferilerine, ayrıca imzaya itiraz ettiği; ------ borca, faize, ferilere ve ayrıca yetkiye itiraz ettiği görülmüştür. Banka vekilinin talebi üzerine dosya----- icra dairelerine gönderilmiş;---- sayılı takip dosyasında ödeme emri ---- tarihinde, ------tarihinde tebliğ edilmiştir. Her üç borçlunun da ----- tarihinde borca, faize, ferilerine itiraz ettiği,------ ayrıca imzaya itiraz ettiği görülmüştür. ----icra müdürlüklerinin kapatılması ile takibe ------ sayılı dosya üzerinden devam edilmiştir. Taraf teşkili sağlanmış; esasa geçilmiştir....

        Davacı tarafça dava açılırken imzaya, borca ve faize itirazın yanında yetkiye itirazda ve kambiyo şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece 26/09/2019 tarihinde yetki itirazı ve kambiyo şikayeti taleplerinin tefrikine, diğer talepler yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, 11/10/2019 tarihli karar ile de imzaya, borca ve faize itiraz yönünden açılan davanın HMK'nın 320/4 maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İİK.nun 170/a-2 maddesi gereğince hakim, yasal sürede yapılan itiraz veya şikayet nedeniyle icra mahkemesine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re’sen inceleyerek, takibin iptaline karar verir. Ancak bunun için, icra mahkemesine yapılan itiraz veya şikayetin beş günlük sürede olması gerekir....

        Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile örnek 7 ilamsız icra takibinde; borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu 02.12.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile taraflarına gönderilen ödeme emrini tebellüğ ettiklerini, borcun tamamına, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ederek icra takibinin durdurulmasını talep ettikleri, itiraz üzerine İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, duran takibin devamı için alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesine başvurduğu, Mahkemece borçlunun senetteki imzaya itiraz etmediği yalnızca borca itiraz ettiği, bu haliyle...

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte borca, faize, imzaya itiraz ile senette tahrifat yapıldığına dair itiraz sebebiyle takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, İİK'nun 168. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

            UYAP Entegrasyonu