Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra İflas Kanununun 168/4 maddesi uyarınca imzaya ,168/5 maddesi gereğince borca itirazın icra mahkemesine yapılacağı , 169. maddesinde “ Borçlu 168. maddenin 5. bendine göre borca karşı yapacağı itirazını bir dilekçe ile tetkik merciine bildirir” hükmü gereğince kambiyo senetlerine özgü icra takip yolunda imza ve borca itirazda görevli mahkeme İcra Mahkemesidir . Somut olayda; davacı borçlu aleyhine, ... icra Müdürlüğünün 2011/95 E sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun ... icra Hukuk Mahkemesine vermiş olduğu dilekçe ile kambiyo senedine dayalı borca itiraz edilmiş olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1086 sayılı HMUK'un 25. ve 26. ( 6100 Sayılı HMK 'nın 21., 22. ve 23.) maddeleri gereğince ......

    dosyanın yetkili Fatsa İcra dairelerine gönderilmesine, Ordu İcra Müdürlüğü 2021/17410 esas sayılı dosyada imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, kusurlu alacaklının alacağın %20'si oranında tazminata ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2007/1517 Esas sayı ile borca ve imzaya itiraz davasının devam ettiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği yerde yapıldığını, usulsüz tebligat ve borca itirazla ilgili açılan davanın reddedildiğini, üçüncü kişi şirket ortakları ile borçlu arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, sunulan belgelerin her zaman temini mümkün nitelik taşıdığını ve istihkak iddiasının kötü niyetli olarak ileri sürüldüğünü belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/07/2020 NUMARASI : 2019/358 ESAS 2020/236 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz) KARAR : Mersin 3.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 01/07/2020 tarih ve 2019/358 Esas 2020/236 Karar sayılı kararına karşı istinaf kanun yoluna davacı vekili tarafından başvurulması üzerine dosya incelendi; DAVA: Davacı borçlu Zarifoğulları Petrol ...Ltd.Şti. vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 5.İcra Müdürlüğü'nün 2019/5617 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip yapıldığını, ödeme emrinin 29/04/2019 tarihinde tebliğ edildiğini, takibe dayanak belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin çek alacaklısı tarafla bir ticari alış verişi bulunmadığını, ticari defterler incelendiğinde alış verişin bulunmadığının sabit olacağını, imzaya borca ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, çek üzerindeki imza müvekkiline ait olmadığından takibin iptaline, %20...

      İİK.nun 168/5 maddesi hükmü gereği; Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde borçlunun, borcu olmadığını, borcun itfa edildiğinin, mehil verildiğini, alacağın zaman aşımına uğradığını ve yetki itirazının sebepleri ile birlikte 5 gün içinde İcra Mahkemesine bildirilmesi gerektiği, bu sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerekmektedir. Somut olayda; borçluya ödeme emrinin 14/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük itiraz süresinin sona ermesinden sonra 24/08/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itirazda bulunduğu görülmüş, itirazın süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır....

      Somut olayda, alacaklı tarafından her biri 10.000TL bedelli 9 adet bonoya dayalı olarak 29.08.2014 tarihinde borçlular aleyhine takip başlatıldığı, borca itiraz dilekçesi ekinde sunulan ve alacaklı şirketi temsilen Devrim Cevizci tarafından alacaklı adına imzalanan 21.03.2014 tarihli ibranamede; takip dayanağı bonoların keşidecisi, lehtarı, avalistleri, keşide tarihleri, vade tarihleri ve bedellerine açıkça atıf yapılarak, bonolardan dolayı herhangi bir hak ve alacağın olmadığı, borçluların en geniş şekilde ibra edildiği ve bono asıllarının borçlulara kargo ile gönderileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Borca itiraza dayanak yapılan bu ibranameye ilişkin olarak, alacaklı vekilinin 27.01.2015 tarihli celsede “ibranameyi kabul etmiyoruz...”şeklinde beyanda bulunduğu ve dolayısıyla ibraname altında bulunan imzaya ilişkin bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır....

        Davacı vekili dava dilekçesinde, takibe konu bonoya yönelik imzaya itiraz yanında, takibe konu yapılan bono üzerinde Turkuaz Akhisar Hafriyat T3 Ltd. Şti.'nin isminin olduğunu, müvekkilinin isminin bulunmadığını ve şirketle bir ilgisinin olmadığını, müvekkili hakkında bu bono nedeniyle bir icra takibi yapılamayacağı iddiası ile borca itiraz etmiş, ancak ilk derece mahkemesince bu yönde borca itiraz istemine ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin imzaya itiraz yönündeki karara yönelik istinaf başvurusunun yerinde olduğu, ayrıca kamu düzeni yönünden de borca itiraz talebi hakkında değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılmak üzere dosyanın Akhisar İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece açıkça imzaya itiraz etmelerine rağmen davanın niteliği itibariyle borca itiraz olarak değerlendirip imza örnekleri almadan davanın reddine karar verildiğini, dava dilekçelerinde konu, sonuç ve talep kısmında borca ve ferilerine ve imzaya itiraz ettiklerinin açıkça belirtildiğini, yerel mahkemece dava dilekçelerinin eksik özetlendiğini, İstanbul Anadolu 1.İcra Müd.2020 /16295 sayılı takibe konulan 10.11.2018 tanzim 17.07.2019 vade tarihli 30.000,00- TL tutarlı senetteki imzanın kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, Adil Üstündağ, Zafer Gökmen ve T3 isimli şahısların sahte imzalarla ya da mobing ve zorla işçilere boş senedi imzalatarak piyasaya sürdüklerini, dava konusu senedin ise sahte imza ürünü olduğunu, bu takibe karşıda yetki itirazında bulunduklarını ve menfi tespit davası açacaklarını, yetkili icra müdürlüğünün Seyhan İcra müdürlüğü olduğunu belirterek istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına...

        beyanla, takipteki borcun tamamına, ve imzaya itiraz etmişlerdir....

        İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır" hükmünü düzenlemektedir. Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu