WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz ettiklerini, zamanaşımı itirazlarının da mevcut olduğunu, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....

DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE: Dava, imzaya-borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

İTİRAZ Borçlular icra mahkemesine başvuru dilekçesinde; takip konusu senetteki imzaların taraflarına ait olmadığını, senedin tanzim tarihi ile vade tarihi arasında bir buçuk yıl bulunmasının hayatın olağan akışına uygun olmadığını, bu durumun vade tarihinin sonradan doldurulduğunu ya da vade tarihi üzerinde değişiklik yapıldığını gösterdiğini, imzaya itirazları saklı kalmak kaydıyla alacaklıya borçları bulunmadığını, bu nedenle borca, borcun tüm fer'ilerine, işlemiş ve işleyecek faize, faiz oranlarına itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emrinin ve takibin iptaline, davalının asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve %10'u oranında para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir. II....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2020/314 ESAS, 2020/106 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İstanbul Anadolu 23.İcra Müdürlüğü 2020/13259 E. sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibinde bulunulduğunu, icra takibinden ödeme emri tebliğ edilmeden yeni haberdar olduklarını, takibe konu bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itirazda bulunulmuştur....

    Mahkemece toplanan delillere göre; davanın borca ve imzaya itiraz davası olduğu, İİK'nun 168,169 ve 170.maddeleri hükümlerinde açıkça yazılı olduğu üzere kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itirazı incelemeye görevli mahkemenin senedin miktarına bağlı olmaksızın İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle Mahkemenin görevsizliğine,dosyanın görevli ve yetkili Manyas İcra Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nun 72.maddesine dayalı menfi tespit davası olup, genel mahkemenin görevine girdiği gözetilmeden nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Mahkemece yapılacak iş, işin esası incelenerek sonucuna göre bir karar vermekten ibaret olmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Dava, İİK'nın 169/a maddesi kapsamında borca ve İİK'nın 170 maddesi kapsamında imzaya itiraza ilişkindir. Gebze İcra Müdürlüğü'nün 2019/7352 esas sayılı icra dosyasının tetkikinden; alacaklı T4 tarafından borçlular T2 ve T1 hakkında toplam 30.891,37 TL alacak üzerinden kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, her iki borçluya ödeme emrinin 21/03/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 25/03/2019 tarihinde harç yatırmak suretiyle 5 günlük yasal itiraz süresi içinde imzaya ve borca itiraz edildiği anlaşılmıştır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Davalı; icra takip dosyasına itirazında, takip alacaklısına belirtilen miktarda borcu olmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyan ettiğini, davalı itiraz dilekçesinde kiracılık ilişkisine, kira bedeline ve kira sözleşmesindeki imzaya da ayrıca ve açıkça itiraz etmediğini, borçlu itirazında açıkça ve ayrıca kira ilişkisi ve kira sözleşmesindeki imzaya karşı çıkmadığına göre kira ilişkisi kesinleştiğini, bu durumda davalı borçlunun İİK.nun 269/c maddesi gereğince kiranın ödendiğini ispat etmesi gerektiğini, davalı; yargılama sırasında duruşmalardaki beyanlarında, dava konusu taşınmaza yönelik bir takım masraflar yaparak kira bedelini ödediğini savunduğunu, takip dayanağı kira sözleşmesinde, kiralanana yapılan tadilat masraflarının kira bedelinden mahsup edileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığından anılan masraflar davacı alacaklının muvafakati olmadığı sürece kira bedeline sayılamayacağını, dosyada alacaklının yapılan masraflar yönünden...

      tahrifat iddiaları bir yana borca itirazları da nazara alınarak tespit ve değerlendirme yapılmasının zorunlu olduğunu, HMK'nun 266. maddesi gereğince senedin düzenlendiği tarihte yürürlükte olan kanun hükümleri nazara alınmak suretiyle bilirkişi raporu alınmasının usul ve yasaya uygun olacağını, davacının borca itiraz talebinin kısmen reddine dair mahkeme kararının eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayandığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve borca itirazın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      ın yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; borca ve imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ve iptalini talep ettiği mahkemece borca itiraz nedenleri incelenerek davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itirazlarının yanında ayrıca imzayada itiraz ettiği anlaşıldığından mahkemece imza itirazına ilişkin değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece imza itirazının da esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğ edilmeden ve yasal itiraz süresi başlamadan yapılan itiraz ve şikayet başvurusunun dinlenemeyeceğini, banka bilgilerinin takip talebi ve ödeme emrinde mevcut olduğunu, takibe konu çekin şirket yetkilisince imzalanarak borca karşılık verildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkeme; ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yer almaması nedeniyle ödeme emrinin iptaline karar verildiği, ödeme emrinin iptaline karar verilmesi nedeniyle diğer itiraz nedenleri incelenmemiş ise de, ödeme emrinde icra müdürlüğüne ait hesap bilgilerinin yazılı bulunduğunun gerekçeli karar yazımı aşamasında fark edildiği, ancak kısa karar taraflara tebliğ edildiğinden hükmün kanun yoluna başvurularak düzeltilebileceği gerekçesiyle şikayetin kabulüne, ödeme emrinin iptaline karar vermiştir....

        UYAP Entegrasyonu