İİK'nun 169/a-6. maddesi uyarınca, itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi için, icra mahkemesince takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş olması gerekir. İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, imza itirazı reddedilen borçlunun tazminatla sorumlu tutulabilmesi ve aleyhine para cezasına hükmedilebilmesi için, icra mahkemesince yapılacak imza incelemesi sonucu imzanın borçluya ait olduğunun anlaşılması ve takibin ikinci fıkraya göre geçici olarak durdurulmuş olması gerekir. Somut olayda, davacının borca ve imzaya itirazı nedeniyle yargılama sırasında takip geçici olarak durdurulmadığından, davacının borca ve imzaya itirazının reddine karar verilmesi nedeniyle davacı borçlu aleyhine tazminata karar verilmesi mümkün değildir....
İcra müdürlüğü 2021/19702 Esas sayılı icra takibi ödeme emrine konu senetteki imzaya yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, birden fazla vade bulunması nedeniyle kambiyo senedi vasfı taşımayan belge ile yapılan takibin iptalini, müvekkilinin adresi olarak müvekkili ile alakasız yer yazıldığını, senetti imzaya ve senedin kambiyo senedi vasfında olmadığına dair yasal süresi içeresinde itirazlarını sunduklarını, imza müvekkiline ait olmadığını, imzaya, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, imzaya itirazlarının kabulü ile takibin borçlu müvekkili T1 yönünden durdurulmasını ve iptalini, icra takibinin ihtiyati tedbir kararı ile durdurulmasını, asıl alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere tazminata, alacağın %10'nu oranında para cezasına hükmedilmesini, icra takibinin iptalini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/7459 Esas sayılı takibin davacı T1 yönünden durdurulması ve yasal şartların oluşmadığından tazminata ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına ve davalının yapmış olduğu haksız ve mesnetsiz imzaya itiraz kabulünün reddine ve takibin devamına borçlunun bu itiraz başvurusu bakımından kötü niyeti sabit olduğundan yasa gereği takip konusu alacağın %20 ' sinden az olmamak üzere hakkında icra inkar tazminatına/ kötü niyet tazminatına mahküm edilmesine, karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davada Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, İİK’nın 169 vd maddelerinde düzenlenen imzaya–borca itiraz ve takibin iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk mahkemesince, talebin takibin iptaline yönelik olduğu ve bu davlarda icra tetkik merciinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, takiplerin ilama dayalı olduğu ve asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, dava, davacının icra takipleri dolayısıyla borçlu olmadığı ve takiplere dayanak senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasıyla, senelerin iptali ile icra takiplerinin durdurularak iptali istemine ilişkindir....
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; asıl davada yer alan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal olarak zorunlu 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayetin süre yönünden reddine dair kararının yasa ve hukuka uygun olduğunu, birleştirilen dosyada ileri sürülen borca ve imzaya yönelik itirazların da ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmadığından mahkemece reddine ilişkin verilen kararın da hukuk ve yasalara uygun olduğunu, icra dosyasında yapılan işlemler arasında 3 yıllık takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı süresinin dolmadığını, bu yönü ile de mahkeme tarafından verilen zamanaşımına dair esastan reddine ilişkin kararın da usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir....
nın 355. maddesine göre istinaf incelemesinin dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, davacı borçlu tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde yetki itirazı ile birlikte imzaya ve borca itiraz nedeniyle mahkemeye başvurulduğu, yetki itirazının öncelikle çözümlenmesi gereken itiraz olup yetki itirazının kabulüne karar veren icra mahkemesinin bu kararında alacaklı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedemeyeceği, zira icra mahkemesinin esasa ilişkin bir karar vermediği, borca ve imzaya itirazın yetkili icra müdürlüğünde ödeme emri tebliğinden sonra ileri sürülmesi halinde yetkili icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde değerlendirilebileceği, imzaya ve borca itirazın değerlendirilmesi sonucunda yukarda belirtilen koşulları taşıyorsa davalı alacaklı aleyhine tazminata hükmedilebileceği, icra mahkemesinde takip edilen dava ve duruşmasız işlerde maktu vekalet ücretine hükmedileceği öngörülmüş olup mahkemece takdir edilen vekalet ücreti...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/605 ESAS - 2021/454 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu bonoda düzenleme yeri olmadığından kambiyo vasfında olmadığını, ayrıca müvekkili şirketin çift imza ile temsil edildiğini, takibe konu bonoda ise tek imza bulunduğunu, imzaya, borca ve takibin ferilerine itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Keşidecisi ..., kefilleri ..., ... ve ... olan davadışı ... ’in lehdarı bulunduğu 03.10.2007 tanzim 01.01.2008 vadeli 14.560,00 TL’lik bono bedelini 25.03.2009 tarihinde kefil ... lehdar ... ’e ödemiş, ödediği paranın tamamı için borçlu ..., 1/3 kefalet nispetinde ise diğer iki kefilden tahsili için ... tarafından icra takibi yapılmıştır. Davalılar imzaya ve borca itiraz etmiştir. Dava itirazın iptali ve tazminat istemi ile açılmıştır. Davalılar imzaya itirazlarını tekrarlamışlar ve davanın reddini istemişlerdir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu bononun davacı tarafından müvekkiline verildiğini, davacının bonodan dolayı taraflarına hiçbir ödeme yapmadığını, davacı borçlu imzaya itiraz etmiş ise de, imzayı alacaklının huzurunda imzalayarak teslim ettiğini, bu nedenle imzaya kötüniyetle itiraz edildiğini, adli birimlerce yapılacak incelemede gerçek ortaya çıkacağını, davacının sırf takibi uzatmak ve icra takibini karşılıksız bırakmak için bu yola başvurduğundan haksız yere imzaya ve borca itiraz eden borçlunun takibin iptali davasının reddi ile % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, takibin devamına, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....