Başsavcılığı'na şikayette bulunulduğunu, soruşturmanın devam ettiğini, ayrıca menfi tespit davası açıldığını, müvekkili şirketin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Dava, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itiraz davası olup, davanın süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece ihbar olunanlar gerekçeli karar başlığında gösterilmiş ise de, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte imzaya ve borca itiraz davalarında yasal hasım takibin alacaklısı olup, davanın ihbar edilmesi mümkün olmadığından gerekçeli kararda ihbar olunanlar olarak yer alan Salih Aydın ve Abdullah Yıldırır karar başlığından çıkarılmıştır. Davacı vekilinin yüzüne karşı verilen Kayseri 1....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 168 maddesi, İİK'nın 169 maddesi, İİK'nın 170 maddesi, İİK'nın 68. maddesi ve sair ilgili yasal mevzuat 3. Değerlendirme 1-Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2-Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Dava; kambiyo senedi ile yapılan takipte imzaya ve borca itirazlara ilişkin olup, verilen kararda kamu düzenine aykırılık da görülmemiştir. Bu nedenle, başvurunun H.M.K'nın 355. maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
davalı tarafından takip başlatıldığını, davalının icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğunu, çekteki imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkilinin davalıya borcu bulunmadığını, imzaya, borca ve tüm fer'ilerine itiraz ettiklerini beyan ederek takibin iptaline, tazminat ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Aynı Kanun'un 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri içermesi gerektiği, aynı maddenin 2. fıkrasında da; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin zorunlu olduğu ifade edilmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvuruda, mahkemece incelenip karar verilen imzaya itiraz yanında takipte talep edilen faize, faiz oranına, faiz başlangıç tarihine ve borca da itiraz ettiği görülmektedir....
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı yasanın 62/5 maddesi uyarınca imza itirazının geçerli olabilmesi için imzaya yönelik itirazın "ayrıca ve açıkça" beyan edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya açıkça ve ayrıca itiraz edilmediğinden bu belge İİK.nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belgedir. Borçlular itirazlarında borcun tamamına ve fer'ilerine de itiraz etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun örnek (10) numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, imzaya itirazının yanı sıra borca, faize ve ferilerine de itiraz ettiği, mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 297. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde; hükmün, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli...
Beton San Ve Tic A.Ş., takip dayanağı bonodaki imzalardan birinin adi ortaklık temsilcisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve ayrıca borca itiraz ettikleri, mahkemece adi ortaklığı oluşturan ortaklardan ... Ltd Şti' nin davaya katılımının sağlanmadığı gerekçesiyle istemin husumet yönünden reddine karar verildiği görülmüştür.Somut olayda dava icra takibinde imzaya ve borca itiraz olup, dava konusu istek malvarlığına ilişkindir. Bu durumda mahkemece, itiraz eden şirketler yönünden hüküm ifade etmek üzere talep sonuçlandırılır. Mahkemece verilecek karar, itiraz eden eden şirketler hakkında hüküm ifade eder. Bu davaya bakabilmek için adi ortaklığı oluşturan şirketlerin hepsinin zorunlu dava arkadaşlığı sebebiyle davaya katılımı gerekli değildir.O halde mahkemece itirazda bulunan şirketler yönünden itirazın esasının incelenmesi ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, itirazın husumet yokluğu nedeniyle reddi yönünde yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun ödeme emrinin tebliği üzerine yasal süre içerisinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda; sair şikayet ve imzaya itirazının yanı sıra, borca ve takipte talep edilen avans faiz oranına da itiraz ettiği, mahkemece, borçlunun imzaya itirazının feragat nedeni ile, diğer itirazlarının ise esasa ilişkin nedenlerle reddine karar verildiği görülmektedir....
TTK'nun 690. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanunun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza aval şerhi sayılır. Aval için sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir. Bu nedenle bononun ön yüzünde yer alan ikinci imzanın aval için atıldığının kabulü gerekir. Öte yandan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu imzaya itirazını İİK'nun 168/4. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine açıkça bildirmek zorundadır. Aksi halde senetteki imzayı kabul etmiş sayılır. Somut olayda borçlu icra mahkemesine başvurusunda senetteki imzaya itiraz etmediğine göre senetten avalist sıfatıyla sorumlu olduğunun kabulü gerekir. O halde mahkemece, borca itirazın reddi yerine yazılı gerekçe ile kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....