Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karar verildiği anlaşılmıştır.Kural olarak senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, senet elinde olup takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir (HGK. nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12-259 esas, 2006/231 sayılı kararı).Somut olayda borçlunun 03.09.2014 tarihinde imzaya itiraz ile birlikte 150,00 TL bilirkişi ücretinin de içerisinde olduğu 290,00 TL gider avansını yatırdığı görülmüştür....

    İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK'nun 170/4. maddesinde; senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u oranında para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır. Somut olayda, takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı bilirkişi raporu ile tesbit edildiğine göre, icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehtar olup, borçlunun ise keşideci olduğu ve bu durumda, lehtar ile imzaya itirazı kabul edilen keşidecinin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, keşideci imzasının, adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu vekili imzaya itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, imzaya itirazın kabulü ile alacaklı aleyhine tazminata hükmedilmiştir....

        Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 169/a, 170. maddelerine dayalı yetkiye, borca ve imzaya itiraz olup, teknik anlamda bir dava değildir. Bu nedenle HMK.nun 176 ve devamı maddelerinde düzenlenen ve dava prosedüründe tatbiki mümkün olan ıslah müessesesinin imzaya itiraz hakkında uygulanma olanağı yoktur. Bu nedenle terekenin hükmen borca batık olduğunu ileri sürerek davanın ıslah edildiği, TMK'nun 605/2. maddesine dayanan olguların bir menfi tespit davasının konusu olabileceği, bu olguların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılamayacağı, menfi tespit davası açıldığına ve mirasın hükmen reddedildiğine dair bilgi ve belge getirilmediği gerekçesi ile itirazın reddi kararı yerinde değildir. Mahkeme kararının kaldırılarak yeniden yargılama yapılması ve davacının itirazları incelenerek sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2017/783 ESAS, 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takipte ödeme emri tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden haberdar olduklarını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

        Savcılığına suç duyurusunda bulunmadığını, hukuk mahkemelerinden genel hükümlere göre ihtiyati tedbir talep etmediğini, imzaya itirazın somut ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, takibe konu çekin davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır. Davacı tarafça imzaya itiraz edildiğinden mahkemece davacı şirket yetkilisinin imza örnekleri temin edilmiş, dosya bilirkişi incelemesi yaptırılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 28/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda inceleme konusu senette davacı şirket adına atfen atılı bulunan imzanın davacı şirket yetkilisi Hamza Işık elinden çıkmadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....

        Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte, takip borçluları tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu