WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan nedenlerle Mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, davacının imzaya itirazının kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğundan, davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Mahkeme kararının kaldırılmasına, davacının imzaya ve borca itirazının reddine, yargılama aşamasında takibin durdurulmasına karar verildiğinden davalının tazminat talebinin kabulü ile asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-2 maddesi gereğince KABULÜNE, İstanbul Anadolu 1....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, muteriz borçlunun icra mahkemesine başvurusunda kambiyo takibinde senet aslının sunulmadan takibe başlandığı şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece davacının imzaya ve borca itirazının reddi ile şartları oluştuğundan icra inkar tazminatı ve para cezasına hükmedildiği, davacı tarafça dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Borçlunun imzaya itirazı üzerine mahkemece bilirkişi raporu alındığı, 09/10/2019 tarihli ATK raporunda imzanın borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, mahkemece 14/09/2018 tarihinde takibin geçici olarak durdurulmasına karar verildiği ve icra müdürlüğüne gönderildiği, icra müdürlüğü tarafından da tedbirin uygulandığı görülmüştür....

İlk derece Mahkemesi; bilirkişi raporuna itibarla takibe konu çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı gerekçesi ile davacının davalı T3 aleyhine açtığı imzaya itiraz davasının kabulüne, takibin davacı yönünden durdurulmasına, koşulları oluşmadığından davacının tazminat ve para cezası talebinin reddine, davacının davalı T5 aleyhine açtığı davanın ise davalı Enes'in takipte borçlu sıfatıyla yer aldığı, bu nedenle imzaya ve borca itirazın kendisine yöneltilemeyeceği gerekçesiyle bu davalı aleyhine açılan davanın pasif husumetten yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir....

O halde ilk derece mahkemesince; alacaklı vekilinin İİK'nun 53. maddesinde ki süreler geçtikten sonra mirasçılara ek takip gönderildiği nazara alınarak, muteriz mirasçı borçluların herbirisi için başvurunun süresinde olup olmadığı gözetilerek itiraz dilekçelerindeki imzaya ve borca itirazlarının esastan incelenerek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile takibin iptali ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk dairesi'nin 06/10/2021 tarih ve 2020/1948 E. - 2021/2143 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... ... 18....

    O halde ilk derece mahkemesince; alacaklı vekilinin İİK 53. maddesinde ki süreler geçtikten sonra mirasçılara ek takip gönderildiği nazara alınarak, muteriz mirasçı borçluların herbirisi için başvurunun süresinde olup olmadığı gözetilerek itiraz dilekçelerindeki imzaya ve borca itirazlarının esastan incelenerek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile takibin iptali ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

      O halde ilk derece mahkemesince; alacaklı vekilinin İİK'nun 53. maddesinde ki süreler geçtikten sonra mirasçılara ek takip gönderildiği nazara alınarak, muteriz mirasçı borçluların herbirisi için başvurunun süresinde olup olmadığı gözetilerek itiraz dilekçelerindeki imzaya ve borca itirazlarının esastan incelenerek sonuca göre karar vermesi gerekirken eksik inceleme ile takibin iptali ve bölge adliye mahkemesince de istinaf başvurusunun esastan reddi isabetsiz olup bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılması ve ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk dairesi'nin 24/11/2021 tarih ve 2020/1743 E. - 2021/2744 K. sayılı istinaf talebinin esastan reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA, ... ... 18....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/12/2019 NUMARASI : 2019/274 ESAS - 2019/914 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından hakkında İzmir 7. İcra Müdürlüğünün 2019/6129 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe konu senetlerdeki imzanın kendisine ait olmadığını, davalıya herhangi bir borcunun da bulunmadığını, beyanla imzaya ve borca itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ancak Mahkemece dava ister imzaya itiraz, isterse borca itiraz yönünden kabul edilsin, her iki halde de İİK'nın 169/a-5. ve 170/3. maddelerinde yasal yaptırımı olarak takibin durdurulması getirildiğinden Mahkemece durdurma kararı yerine yazılı gerekçe ile takibin iptali yününde hüküm tesisi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile; takibin davacı yönünden durdurulmasına, istinafa gelenin sıfatı, aleyhe hüküm yasağı ve çekte yüzyüzelik ilişkisi bulunmadığından davalı hakkında tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; I-Davalının istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile İstanbul 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/686 Esas - 2020/42 Karar sayılı, 21/01/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 1- Davacının borca itirazının KABULÜNE, İstanbul 28....

        Çünkü iki dilekçenin de sonuç kısmında borca ve imzaya itiraz nedeniyle takibin İİK 169 ve 170. maddeler uyarınca durdurulması talep edilmemiştir. İİK 168. maddesi gereğince kambiyo takibine karşı yapılacak itiraz ve şikayetler 5 günlük süreye tabi olup 5 günlük süre içinde İcra Mahkemesinde davanın açılması dava şartıdır. Borçlunun icra mahkemesi yerine icra dairesine yaptığı itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz. Bu nedenle davacının takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması yönündeki talepleri yerinde görülmediğinden reddine dair aşağıda yazılı şekilde hüküm kurmak gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin Kısmen Kabulü ile; İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2022/4788 esas sayılı dosyasından ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğünün tespitine, öğrenme tarihinin 24/04/2022 tarihi olduğunun tespitine, takibin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına ve fazlaya dair tüm talepler yönüyle Şikayetin Reddine, karar verdiği görülmüştür....

        Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarını kabul etmediklerini, takibin iptali talebinin ve imzaya itiraz ile takibin iptalinin mümkün olmadığını, senet üzerindeki imzanın davacı borçluya ait olduğunu, senedin sahteliğinin söz konusu olmadığını, aksine beyan ve iddiaları kabul etmediklerini, açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacının %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu