Davalı Borçlu, 13.12.2022 tarihinde borca ve imzaya itiraz ederek takibi durdurduğunu. Davalı Borçlunun imzaya ilişkin itirazları tamamen gerçek dışı olduğunu. Davalı Borçlunun sevk irsaliyesi ve faturaya ilişkin itirazları tamamen gerçeğe aykırı olduğunu. Sevk irsaliyesi ve faturada görüleceği üzere Davalı Borçlunun imzası bulunmadığını. Davalı Borçlu, Sözleşme kapsamında belirtilmiş olan Sözleşme bedelini, 60, 90 ve 120 gün vadeli olmak üzere toplam 180.000,00.-TL ödeme gerçekleştirdiğini. Davalı Borçlu kalan bakiye borcu olan 32.400,00.-TLlik meblağı Davacıya ödemekten imtina etmekte olduğunu. Davalı Borçlu, Sözleşme bedelini vade günlerinde Davacıya ödemiş olduğundan ötürü borca itirazı tamamen kötü niyetli olacağını. Davalı Borçlu haksız ve dayanaksız olarak işbu icra takibine, borca, işlemiş faiz miktarına ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiğini....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği iddiasıyla ödeme emri tebliğ işleminin iptali şikayetidir. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verildiğinden, borca itiraz ve şikayeti incelenmemiştir. Bu husus davalı tarafından istinaf konu edilmiş ise de, davacı borçlunun imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, artık borca itirazının ve ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali şikayetinin incelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4864 E. sayılı dosyasından, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağını, 25/09/2019 tanzim, 10/12/2019 ve 10/01/2020 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul, keşidecisi İst....
İcra Dairesinden ödeme emri ve dayanak belgeleri elden tebliğ almak suretiyle borçtan haberdar olduğunu ve 25.08.2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz istemiyle imzaya itiraz ettiğini, davacı borçlunun itirazlarının reddi ile takibin devamına, %20den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, davacıın imza itirazının haksız ve kötüniyetli olduğunu, itirazın takip sürecini uzatarak zaman kazanmaktan ileri geldiğini, davacının ilgili takibe dayanak bonodan doğan borcunu müvekkiline ödemediğini, davacı borlçnun takibe dayanak bononun ödendiğine ilişkin soyut beyanda bulunduğunu ve bu hususta herhangi bir delil ikame edemediğini, borçlunun takibin durdurulması yönündeki itirazının reddi ile 21.08.2020 davacı borçlu yönünden takibin kesinleştiğinin tespiti ve bu doğrultuda takibin devamına, davanın tümden reddine, davacı borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, takip konusu alacağın %10 oranında para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: davacının icra mahkemesine müracaat ile imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece İmzaya ve borca itirazın reddine, İtiraz ile birlikte İİY’nin 170/2. maddesine göre takibin durdurulması kararı verilmediğinden, İİY’nin 170/3. maddesi gereğince borçlu aleyhine tazminat ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verildiği görülmektedir. Borçlunun iddiası, İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 6. fıkrasında borçlunun itirazının icra mahkemesince esasa ilişkin nedenlerle reddi halinde takibin muvakkaten durdurulmuş olması koşuluyla alacaklının isteği üzerine borçlunun takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edileceği hükme bağlanmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/94 esas sayılı dosyası ile dava açtıklarını, bu dosyanın halen derdest olduğu, mirasçılık ve borçlu sıfatı olmayan müvekkilleri aleyhine yürütülen icra takibinde cebi icra işlemlerinin iptali ile haksız olarak konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini, mirasın hükmen reddinin defi ve itiraz olarak ileri sürülebilmesi nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava beklenilmeksizin takibin iptali ve hacizlerin kaldırılması talepleri olduğunu,ayrıca müvekkillerine usulsüz tebligat yapıldığını, takipten 11/03/2021 tarihinde haberdar olunduğunu, herhangi bir adres araştırması yapılmaksızın 21....
Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2019/586 Esas sayılı dosyasının henüz derdest olduğunun bildirildiği değerlendirildiğinde, İcra mahkemesi önüne gelen itiraz ve şikayetleri İİK'nun da düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz, bu nedenle borca veya imzaya itirazın incelenmesi sırasında sahtelik iddiasına dayalı olarak genel mahkemelerde açılan davaların bekletici mesele yapamayacağı gibi takibin durdurulmasına da karar veremez....
DAVA Davacı borçlu vekili itiraz dilekçesinde, takip konusu senetler üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve borcu bulunmadığını beyanla imzaya borca ve tüm ferilere itirazla takibin iptali ile icra tazminatına ve para cezasına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde iddiaların yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, grafoloji uzmanı bilirkişi tarafından tanzim edilen 06.01.2022 havale tarihli raporda takibe konu senetteki imzaların borçlunun eli ürünü olduğu kanaatine varıldığı, raporun denetime uygun olduğu, imzaya itirazın reddi gerektiği öte yandan, davacının borçlu olmadığına dair resmi veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş bir belge sunamadığından borca itirazının da yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2020 NUMARASI : 2019/554 ESAS - 2020/322 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Konya 7. İcra Müdürlüğü 2019/8376 Esas sayılı dosyasına konu edilen senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, alacaklıya borcu bulunmadığını ve aralarında herhangi bir hukuki ilişkinin olmadığını, borca ve imzaya itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulması ve iptali yönünde karar verilmesini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davacı T1 ve diğer bono borçlusu Ferdi Bulut'tan olan alacağının ödenmemesi üzerine Konya 7....
Davalı ... vekili aciz belgesi sunulmadığını, borca ve imzaya itiraz edildiğinden takibin kesinleşmediğini taşınmazın iyiniyetle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre, dava konusu tasarrufun alacaklılardan mal kaçırmaya yönelik olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne alacak miktarıyla sınırlı olarak Antalya Merkez Dutlubahçe 2621 Ada 4 nolu parsele ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Aynı madde de iptal davalarının amacının İİK 278, 279 ve 280.maddelerde yazılı borçlunun borcun doğumundan sonra yaptığı mevcudunu azaltmaya yönelik tasarruflarının butlanına hükmettirmek olduğu açıklanmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, hukuki mahiyeti itibariyle İİK'nın 168/4 ve aynı yasanın 170. maddesi uyarınca kambiyo senedine özgü haciz yolu ile başlatılan Ordu İcra Müdürlüğünün 2021/17410 Esas sayılı icra takibine dayanak bonodaki yetkiye, imzaya ve borca itiraz nedeniyle durdurulmasına ilişkindir. Öncelikle mahkememizce yapılan yargılama ile dava konusu takibin dayanağı bonoda düzenleme yerinin Ordu olduğu, borçlu isminin yanında Altınordu/Ordu adresinin yazılı olduğu, bu senede dayalı takipte Ordu İcra Müdürlüğünün yetkili olduğu anlaşılmakla davacının yetki itirazının reddine karar verilmesi gerekmiştir. Bu hali ile mahkememizde görülen davanın borca ve imzaya itiraza dair olup takibin durdurulmasına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....