Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Olayımıza gelince; takibin 01/01/2016 başlangıç tarihli kira sözleşmesine istinaden yapıldığı, toplam 56.778,50 TL kira alacağı ve faizinin talep edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu vekilinin takip dosyasına sunduğu dilekçesinde aynen "Takip dayanağı olarak gösterilen kira aktinden dolayı alacaklı görünenler T2 ve T1 müvekkilim T4 herhangi bir borcu yoktur. Bu nedenle; takibe, takip dayanağı kira aktine, alacaklı görünen tarafların taraf sıfatına, aylık kira bedeline, borca, ödeme emrine, işlemiş/işleyecek faize, faiz oranına ve tüm fer'ilerine açıkça itiraz ediyoruz." şeklinde takibe itiraz ettiği görülmektedir. Davalı borçlu vekilinin itirazında, alacaklıların dayandığı 01/01/2016 başlangıç tarihli ve yazılı kira sözleşmesi altındaki imzaya itiraz etmediği açıktır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2020 NUMARASI : 2017/783 ESAS, 2020/723 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takipte ödeme emri tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden haberdar olduklarını, takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını söyleyerek imzaya ve borca itirazın kabulü ile takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

Banktaki hesaplara bloke konulduğunu, kredi kartlarının kullanılamaz hale geldiğini ve banka kartı ile yalnızca ATM'den emekli maaşı çekilebildiğini, 31/12/2019 tarihinde Aliağa İcra Müdürlüğüne verilen yetkiye, imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine o sırada davalının vekili olan avukatın hazırladığı dilekçe ile itiraz edildiğini, dilekçenin davalı tarafından imzalandığını, her ne kadar dilekçede birçok hususa itiraz edilmiş ise de itirazın yalnızca borcun kendisine ve faizine olduğunu, bunun dışında yetkiye ve imzaya herhangi bir itirazın bulunmadığını, borca itirazın haksız olmadığını, davalının kötü niyetli davranmadığını, davalının dava dışı ... AŞ.'nin ortaklarından olduğunu, şirket yönetiminin zaman içerisinde basiretsiz yönetim tarzı ile şirketin çöküşe terkedildiğini, davacı ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından bir adet senede dayalı olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin borçluya tebliği üzerine borçlunun borca ve fer'ilerine itiraz ettiği ve takibin durdurulduğu, alacaklının, itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, borçlu vekilinin yargılama sırasında bonodaki imzaya itiraz ettiği, mahkemece, imzaya itiraz edilmesi nedeniyle takibin, İİK'nun 68. maddesindeki bir belgeye dayanmadığı gerekçesiyle alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır...

      Sadece borca itiraz eden ve böylece adi senetteki imzayı ikrar etmiş sayılan borçlu, artık icra mahkemesinde imzayı inkar edemez ve icra mahkemesi böyle bir imza inkarı üzerine imza incelemesi yapamaz. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu ... tarafından açıkça ve ayrıca itiraz edilmediği, adı geçen borçlunun icra mahkemesinde imza inkarında bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, bono niteliğinde olmayan takibe konu belgenin kayıtsız şartsız borç ikrarını içerip içermediği incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, borçlu ...'nın söz konusu belge altındaki imzayı inkar etmesi gerekçe gösterilerek eksik inceleme ile anılan borçlu hakkındaki itirazın kaldırılması talebinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İlk derece mahkemesince bu esaslara uygun şekilde imza asıllarını içeren belgeler getirtilmiş ve yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda alınan bilirkişi raporu gerekçeli, kapsamlı , kesin kanaat içerir ve hükme esas alınmaya elverişli olup, imzaya itirazın reddine karar verilmesinde ve borca itirazda bulunulmuş ise de İİK 169. Maddesindeki belgelerle borca itiraz ispatlanmadığı gibi ,borcun bulunmadığına ilişkin iddia genel mahkemelerde menfi tespit davasının konusunu oluşturabileceğinden mahkeme kararı usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLÜDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilleri hakkında Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün 2018/20669 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin 30/11/2018 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, süresi içinde borca ve ferilerine, çekteki imzaya ve yetkiye itiraz ettiklerini, Afyonkarahisar İcra Müdürlüğü'nün yetkili olmadığını, Şanlıurfa İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, bu yönden yetkiye itiraz ettiklerini, çek altındaki imzaların müvekkillerine ait olmadığını, imzalara da ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini, müvekkilinin borcunun olmadığını, dosyanın yetkili olan Şanlıurfa İcra Dairesi'ne gönderilmesine karar verilmesini, imzaya ve borca itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, aldırtılan raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı, Güzel Sanatlar Fakültesinden yeniden rapor alınması gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

        İcra Müdürlüğünün 2022/8387 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Aldırılan bilirkişi raporuna göre takip dayanağı senette davacı borçluya atfedilen keşideci imzalarının davacı borçlu el ürünü olduğu anlaşıldığından, davacı borcu ödediğini de İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerden birisi ile ispat edemediğinden, davacının imzaya ve borca itirazının reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak ve raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve İİK'nın 170.maddesi uyarınca imzaya itiraz istemidir. İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca imzaya ve borca itiraz ödeme emri tebliğinden itibaren beş günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 27/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise icra mahkemesine yasal 5 günlük süreyi geçirdikten sonra 22/02/2019 tarihinde başvurduğu, usulsüz tebligat şikayetinde bulunulduğunun iddia ve ispat edilmediği anlaşılmakla, mahkemece, borçlunun imzaya ve borca itirazının süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya uygundur. Kaldı ki, icra dosyasından davacı borçlunun adresine çıkarılan ödeme emri tebligatının iade gelmesi üzerine ticaret sicil adresinin tespit edildiği ve aynı adrese ödeme emrinin Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca usulüne uygun tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

        UYAP Entegrasyonu