"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel kredi sözleşmesine dayalı ilamsız takibe karşı borçlunun, yasal süresi içerisinde borca, zamanaşımına, faize ve imzaya itiraz ettiği, itiraza rağmen icra müdürlüğünce takibe devam edildiği, borçlunun takibin durdurulmasına ve dayanak belge olmadığı için takibin iptaline ilişkin şikayetin mahkemece reddedildiği anlaşılmıştır. 19.10.2005 tarih ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138/4. maddesinde “Fonun alacaklı olduğu ve 2004 sayılı İcra İflas Kanunu uyarınca yapılan takiplerde borçlular tarafından yapılan itirazlar satış dışında takip işlemlerini...
bu senedin altındaki imza ile halihazırdaki yargılama konusu senetteki imzaların açık ve net bir şekilde tutarlı olduğu ve davacıya ait olduğunun anlaşılacağını, müvekkilinin böyle bir borcu kabul etmediğini, böyle bir borcunun olmadığını beyan ettiğini, bu nedenle takibe, borca, ödeme emrine, faiz oranına ve işlemiş faize ve diğer tüm fer'ilere açıkça itiraz ettiğini, davacının, borçlu olmadığını belirtmekle birlikte bunu ispatlayacak herhangi bir belge, delil sunamadığını, icra takibinin dayanağı senedin, kambiyo senedi olup borçlunun işbu bonunun altındaki imzayı "ayrıca ve açıkça" reddetmediği için bu takip yönünden senetteki imzasını kabul etmiş sayılacağını, bu durumda davacının İİK.nun 68/1. maddesinde sayılan ve kendisine takibin iptali olanağını sağlayan belgelerle borçlu olmadığını ispatlaması gerektiğini, aksi takdirde takip dayanağının altındaki imzaya "ayrıca ve açıkça'' itiraz edilmediği için aleyhlerine kesin delil olarak değerlendirilip davanın reddine karar verilmesi...
Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından imzaya itiraz yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Takibe konu bononun zorunlu unsurları barındırdığı, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne karar verilmiş ve bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmamış olması karşısında imzaya itirazın süresinde yapılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ilk olarak Adli Tıp Kurumu'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın kuvvetle muhtemel davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtilmeyen rapor tanzim edilmiştir. Bu rapora itiraz edilmesi üzerine bu kez Jandarma Kriminal Laboratuvarı'nda imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacının eli ürünü olduğuna dair kesin kanaat belirtir rapor tanzim edilmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/09/2021 NUMARASI : 2020/569 ESAS - 2021/775 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı/alacaklı T3 tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 tarafından, müvekkili ve davalı T5 aleyhine İstanbul Anadolu 14.İcra Müdürlüğünün 2020/10426 esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin davalıları tanımadığını, imzaya, borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini beyanla takibin iptaline, tazminata ve para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece;"Davacının imzaya ve borca itirazının Reddine,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; imzaya itiraz edilen çek üzerinde inceleme yapılması üzerine çek üzerindeki imzaların çok önemli uygunluk ve benzerlik saptandığına ilişkin rapor düzenlendiğini, imzaya itiraza ilişkin davalarda alınan bilirkişi raporunun kesinlik arz etmesi gerektiğini, raporda yer alan benzerlik ve uygunluk tespitinin imzaya itiraz davaları için yeterli olmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Hanife Sayar'a ait olmadığını, müvekkillerinin takip alacaklısına da herhangi bir borcu olmadığını, bu sebeple başlatılmış olan takipte borca, imzaya, faize, faiz oranına ve ferilerine itiraz ettiklerini belirterek; takibin iptali ile kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına ve alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilmesini istemiştir....
Süre tutum dilekçesinde herhangi bir istinaf sebep ve gerekçesi gösterilmediğinden karar yalnızca kamu düzenine aykırılık yönünden incelenecektir. Kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, davacı/borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının imzaya ve borca itirazlarının reddedildiğini, bu durumda imzaya itiraz için %20, borca itiraz için % 20 oranında ayrı ayrı tazminata karar verilmesi gerekirken müvekkili lehine tazminata hükmedilmemesinin doğru olmadığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını ve lehlerine tazminata hükmedilmesini talep etmiş ise de İİK'nın 168, 169 ve 170. maddelerine dayalı açılan imzaya ve borca itiraz davalarında borçlu aleyhine tazminata hükmedilebilmesi için, davanın esas yönünden reddi yanında takibin borçlunun isteği üzerine icra mahkemesince durdurulmuş olması zorunludur....
Ödeme emrinin tebliği üzerine davalı borçlu tarafından; kira sözleşmesi olarak sunulan sözleşme fotokopi sayfasında herhangi bir imza olmadığı, fotokopi belgede kiranın 20.000 TL olduğu diğer sayfalarda ise imza olmasına rağmen kira bedeline ilişkin hiçbir hüküm olmadığı, şayet alacaklı, sözleşmeyi bu haliyle takibe dayanak yapmış ise takipte asıl kira alacağını 31.600 TL olarak hesaplanmasının hatalı olduğu, kira bedeli tespitine ilişkin derdest davanın mevcut olduğu, bu nedenle borca faize ve ferilerine itiraz ettiklerini belirtilerek takibe süresi içinde itiraz edilmiştir. Davalı, kira sözleşmesinin ilk sayfasında imza olmadığını belirtmiş sonraki sayfalardaki imzaya itiraz etmemiş olduğundan, takibe konu kira bedeline ve kiracılık ilişkisine açıkça itiraz etmediğinden takipteki kiracılık ilişkisi kesinleşmiştir. Sözleşmenin 6. maddesinde kira bedellerinin artırılacağının belirtildiği ve artışların bu maddeye uygun olarak yapıldığı görülmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/765 KARAR NO : 2021/1911 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/03/2021 NUMARASI : 2020/515 ESAS, 2021/165 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkemesi kararının Dairemizce istinaf yoluyla tetkikinin istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Dairemize gönderilmiş olup, dosya içerisindeki tüm bilgi ve belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Elazığ 3. İcra Müdürlüğünün 2017/6304 esas sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, takibe dayanak yapılan senetteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek borca, takibe, imzaya ve faize itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2022 NUMARASI : 2022/116 ESAS 2022/648 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalının müvekkili hakkında Kayseri Genel İcra Müdürlüğü’nün 2022/10807 Esas sayılı dosyası ile takibe geçtiğini, ödeme emrinin müvekkiline 25/02/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkilinin davalıya herhangi bir ticaretten ya da iptali gereken takibe konu kambiyo evrakından kaynaklı herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkilinin böyle bir evraka imza atmadığını, takip konusu çekteki imza ile kaşenin kesinlikle müvekkiline ait olmadığını, müvekkiline ait olmayan imza ve kaşe ile takip alacaklısı gözüken şahıs hakkında ve buna sebebiyet...