Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı dosyası üzerinden 24.03.2021 tarihinde borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığını, davalı şirket dosyaya sunduğu itiraz dilekçesi ile takip tarihinden önce temerrüde düşürülmedikleri gerekçesiyle takip öncesi faize ve ferilerine itiraz ettiğini, bu itiraz dışında kalan kısmı ise icra dosyasına ödediğini, iş bu dava ikame edilmeden önce 24.09.2021 tarihinde zorunlu arabuluculuk başvurusu yapıldığını, arabuluculuk görüşmeleri de 11.11.2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçlandığını, icra dosyasına yapılan faize yapılan itirazın kısmen iptaline, takibin takip öncesi faiz miktarı olan 9.754,18 TL ve ferilerine değişen oranlarda ticari avans faizi işletilmek suretiyle devamına, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, dava ve talep etmiştir....

    ve faiz oranına ilişkin mahkememizin 2019/486 esas sayılı dosyası ile karar verildiği ve iş bu kararın kesinleştiği, aynı icra takibinde her bir borçlu için de farklı faiz talep edilmesinin mümkün olmadığı , mahkememizin 2019/486 esas sayılı dosyasında faize ilişkin verilen kararın tüm borçlular için geçerli olduğu, dolayısıyla faize ilişkin uyuşmazlığın konusuz kaldığı anlaşıldığından; Şikayetin kabulü ile İstanbul 14....

    olduğu gibi Bilirkişi Heyeti Raporu'na itiraz etmeyen davacının istinaf itirazlarının haksız ve mesnetsiz olup, davacının istinaf talebinin reddini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi'nin 2020/592 E.- 2021/1234 K. sayılı kaldırma ilamında borca ve faize yönelik itirazların incelenmesi konusunda bilirkişi incelemesi yapılması gerektiği söylenmiş ise de, davalı alacaklının faizden feragat ettiği anlaşıldığından dosyanın bilirkişiye verilmediği gerekçesi ile davacının imzaya itirazının reddine, davacının faize ve borca yönelik itirazı yönünden karar verilmesine yer olmadığına, takip durdurulmadığından tazminat taleplerinin reddine karar vermiştir....

    İnkâr edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkûm edilir ve itiraz reddedilir." hükmü düzenlenmiştir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanun'un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiği, 6100 sayılı HMK'nın 211. maddesinde imza incelemesinin yöntemi gösterilmiştir. Öte yandan İcra mahkemesi, önüne gelen itiraz ve şikayetleri İcra Ve İflas Kanunu'nda düzenlenen özel usul kurallarını uygulayarak takip hukuku bakımından kesin hükme bağladığından anılan mahkemenin kararları kural olarak maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşımaz....

    Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca, borcun tüm ferilerine, faize ve faize bağlı KDV alacağına itiraz edildiğini, iş bu dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, tüm bu sebeple davalının ... İcra Müdürlüğü 2022/... Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalı borçlu tarafından borca, borcun tüm ferilerine, faize ve faize bağlı KDV alacağına itiraz edildiğini, iş bu dava açılmadan önce arabuluculuğa başvuru yapıldığını ancak anlaşamama şeklinde sonuçlandığını, tüm bu sebeple davalının ... İcra Müdürlüğü 2022/... Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve yersiz itirazının iptali ile takibin devamına, davalı/borçlu aleyhine hükmolunacak meblağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatı ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İİK'nun 68/a-4. maddesi göndermesiyle ve HMK’nun 447/2. maddesi uyarınca uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 211/b maddesinde; imza incelemesinin yöntemi gösterilmiş olup, buna göre, hakim, bilirkişi incelemesine karar verir ise; ''....önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir'' hükmü gereğince işlem yapar. Somut olayda, davacı - borçlu vekili, 14/11/2019 ve 18/02/2021 tarihli dilekçesinde, müvekkilinin imzalarının bulunduğu, Bursa 18. Noterliği'nin 28/11/2018 tarih ve 57916 yevmiye nolu vekaletname ve imza sirküleri ile Bursa 24. Noterliği'nin 14/03/2019 tarih ve 07259 yevmiye nolu belgelerini imza incelemesine esas olmak üzere bildirdiği görülmüştür....

        Öte yandan, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30.5.2001 gün 2001/12- 436 E., 2001/467 K. ve 6.6.2001 tarih 2001/12- 466 E., 2001/483 K. sayılı kararlarında da işaret edildiği üzere herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi sebeple...

        Davacının imzaya yönelik itirazı değerlendirildiğinde; alınan bilirkişi raporuna göre davacı adına atfen atılan imzanın vefat eden borçlu Hasan Aras'ın eli ürünü olduğu kanaatine varılması nedeniyle imzaya itiraz davasının reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının borca ve faize yönelik itirazları değerlendirildiğinde ise; davacı tarafça İİK.'nun 169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamamış olması nedeniyle borca itirazın yerinde olmadığı, faize yönelik itirazlar açısından ise, mahkememizce dosya bilirkişiye tevdii edilmiş ve icra takibinde talep edilen faiz oranı ve miktarının usul ve kanuna uygun olduğu belirtilmiş, hükme esas alınan rapor doğrultusunda faize yönelik itirazlarının da yerinde olmadığından davacının borca ve faize yonelik itirazının da reddine karar vermek gerekmiştir....

        UYAP Entegrasyonu