İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/09/2020 NUMARASI : 2018/610 ESAS- 2020/279 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 23. İcra Müdürlüğünün 2016/13282 Esas sayılı icra takip dosyasında takibe itiraz ettiğini, alacaklıya hiçbir borcunun olmadığını, çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, takibe ve borca v itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekili 14/05/2019 tarihli celsede; çekte müvekkili tarafından kendi adına atılan ön yüzdeki imza ile lehtar şirket yetkilisi olarak attığı ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını iddia ettiklerini, her iki imza yönünden de imza incelemesi yapılmasını talep ettiğini bildirmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; çekin davacı şirket tarafından ciro edilerek müvekkiline verildiğini, diğer davacının aval veren olarak olarak çeki imzaladığını, davacının borca itirazının gerçek dışı olduğunu belirterek, davanın reddi ile davacının inkar tazminatı ve para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...içerik ve sonuç itibari ile yeterli ve inandırıcı görülen bilirkişi raporunda, takip dayanağı çekin ön yüzünde yazılı bulunan "T.C. Davut AZAKLI AVALİMDİR" yazılarının üst kısmında atılı bulunan imza ve aynı çekin arka yüzünde basılı T1 TİC....
meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek, geldiğinde imza örnekleri alınıp usulünce bilirkişi incelemesi yaptırılması, oluşacak sonuca göre karar verilmesi ve ayrıca imzanın borçlu şirket yetkilisine ait olduğunun anlaşılması halinde de davacı borçlunun borca ve fer'ilerine itirazları da incelenerek karar verilmesi gerekmektedir....
Öte yandan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 30/05/2001 gün 2001/12- 436 Esas 2001/467 Karar ve 06/06/2001 tarih 2001/12466 Esas 2001/483 Karar sayılı kararlarında da aynen benimsendiği gibi herhangi bir belgedeki imza veya yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının dayanakları gösterilmiş tarafların, mahkemenin ve Yargıtay'ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, gerektiğinde karşılaştırılan imza ve yazının hangi nedenle...
Başkan e-imzalıdır Üye e-imzalıdır Üye e-imzalıdır Katip e-imzalıdır NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR. "5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."...
Esas sayılı icra dosyası nedeniyle alacaklı olduğunu ve takas/mahsup talebinde bulunduğu gerekçesiyle borca itiraz ettiğini beyan etttiğini, davalı taraf, müvekili tarafından sunulan cari hesap ilişkisine ve bu borca itiraz etmemiş olduğunu, itiraz edilen icra takibi, yürütülmüş olan soruşturmaya istinaden yapılmış tespitlere dayanmakta olup ödenen ve ödenmeyen borçlar müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarında da mevcut olduğunu, alacağın varlığı ve meblağ ticari defter ve kayıtlarımız üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sabit olacağını, hali hazırda davalı taraf da borca itiraz etmemiş olduğunu, başka bir dosyadan alacağı olduğu iddiası ile takas/mahsup talebinde bulunmuş olduğunu, müvekkilinin şirketinin muhasebe kayıtlarında davalının müvekkilinin şirketine borcu olduğu anlaşılmış olduğunu, fakat davalı borçlu icra takibi öncesinde ve sonrasında borcunu ödememekte ısrar etmiş olduğunu, davalı tarafın bahsettiği ve müvekkili tarafına yöneltilen Konya ....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda sair itiraz nedenleri ile birlikte borçlu kooperatifin çift imza ile temsil olunduğunu, takip dayanağı bono üzerinde tek imza bulunduğunu belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile takibin İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline karar verildiği görülmüştür.Borçlunun, borçlu kooperatifin çift imza ile temsil olunduğu ve takip dayanağı bono üzerinde tek imza bulunduğuna...
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı yasanın 62/5 maddesi uyarınca imza itirazının geçerli olabilmesi için imzaya yönelik itirazın "ayrıca ve açıkça" beyan edilmesi gerekmektedir. Somut olayda, takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya açıkça ve ayrıca itiraz edilmediğinden bu belge İİK.nun 68/1 maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belgedir. Borçlular itirazlarında borcun tamamına ve fer'ilerine de itiraz etmişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK’nun 438. ve İİK’ nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takibe karşı borçlu, bononun 20.000 TL olarak tanzim ve imza edildiğini, tahrifatla 120.000 TL haline getirildiğini ileri sürerek borca itiraz etmiştir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borcun itfa edildiği sebebine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Aynı Yasa'nın 169/a-1. maddesine göre; hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Takip dayanağı senedin teminat olarak verildiği hususu borca itiraz niteliğinde olup borçlunun İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede ileri sürmemesi halinde mahkemece nazara alınamaz. İİK'nun 170/a-son maddesinde ise; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu itiraz dilekçesinde, senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmemiş, borcunu ödediğini bildirmiştir....