Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/03/2021 NUMARASI : 2020/1081 ESAS, 2021/465 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkiline İstanbul 7....

Esas sayılı icra dosyası nedeniyle alacaklı olduğunu ve takas/mahsup talebinde bulunduğu gerekçesiyle borca itiraz ettiğini beyan etttiğini, davalı taraf, müvekili tarafından sunulan cari hesap ilişkisine ve bu borca itiraz etmemiş olduğunu, itiraz edilen icra takibi, yürütülmüş olan soruşturmaya istinaden yapılmış tespitlere dayanmakta olup ödenen ve ödenmeyen borçlar müvekkil şirketin ticari defter ve kayıtlarında da mevcut olduğunu, alacağın varlığı ve meblağ ticari defter ve kayıtlarımız üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde sabit olacağını, hali hazırda davalı taraf da borca itiraz etmemiş olduğunu, başka bir dosyadan alacağı olduğu iddiası ile takas/mahsup talebinde bulunmuş olduğunu, müvekkilinin şirketinin muhasebe kayıtlarında davalının müvekkilinin şirketine borcu olduğu anlaşılmış olduğunu, fakat davalı borçlu icra takibi öncesinde ve sonrasında borcunu ödememekte ısrar etmiş olduğunu, davalı tarafın bahsettiği ve müvekkili tarafına yöneltilen Konya ....

    İcra Müdürlüğü'nün 2020/4974 esas sayılı dosyası ile davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapılmış ve ödeme emri gönderildiğini, ilgili icra dosyasında borca ve imzaya süresi içerisinde itiraz ettiklerini, davacının alacaklı tarafa her hangi bir borcu bulunmadığını ve borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, davacılara 04.12.2020 tarihinde ödeme emri tebliğ edildiğini ancak ödeme emri ekinde kambiyo senedi örneğinin gönderilmediğini, takibe dayanak senet üzerindeki imzaya itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerle öncelikle icra takibinin yargılama sonuna kadar geçici olarak durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesine, imza incelemesinden sonra itirazlarının kabulü ile takibin iptaline, %20'den az olmamak üzere inkar tazminatının davalıdan alınmasına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Zonguldak 2. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4974 esas sayılı dosyası....

    Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüz olup, davacı borçlunun icra mahkemesine başvurusu süresindedir. Takip konusu çeklerin lehtarı tarafından, keşideci borçlu Ündeyici Züccaciye ...Ltd.Şti. hakkında takip yapılmıştır. Borçlu vekili, şirketin temsil ve ilzamının çift imza ile olup, tek imza ile borç altına sokulamayacağını ileri sürerek takibe itiraz etmiştir. Takip dayanağı çeklerin düzenlenme tarihi olan 31/05/2017, 30/06/2017 ve 15/07/2017 tarihi itibariyle keşideci şirketin temsil ve ilzamı, 31/03/2017 tarihli Ticaret Sicil Gazetesi'nde ilan edilen karara göre Raşit Serdar Ündeyici ve Ayhan Bahadır'ın müşterek imzası ile mümkündür. Takip dayanağı çekler ise şirket adına tek imza ile keşide edilmiştir....

    TTK.nun 589.maddesi gereğince şirketin münferiden temsile yetkili temsilcinin şirket adına atmış olduğu imza dışında senet üzerine atmış olduğu imza bizatihi kendisini sorumlu kılar. Yine TTK.nun 613 ve 614/1.maddeleri gereğince, keşideci imzası dışında bononun ön yüzüne konulan her imza --- şerhi sayılır. ---sadece imza yeterli olup, ayrıca ad ve soyadının yazılması gerekli değildir. Senedin keşideci bölümünde şirket ve şirket temsilcisinin ---- elinden çıkmış iki imzasının bulunması halinde ve imzalayanın şirket temsilcisi olması durumunda imzalardan bir tanesinin şirketi, açığa atılan diğer imzanın da imza sahibinin şahsı adına atılmış olduğunun kabulü zorunludur. Zira, senetteki borçtan sorumlu olmak için keşidecinin tek imzası yeterli olup birden fazla imza atılmasına gerek bulunmamaktadır....

      Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Herhangi bir belgedeki imza ve yazının atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması, bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının, tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması, sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması, şarttır. Davacı hakkında İstanbul 37....

      İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayın alıntılanan kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmesinde, davacının genel olarak borcunun bulunmadığı yönündeki itirazını yukarıda alıntılanan kanun maddesinde işaret olunan nitelikte deliller ile ortaya koyamamış olduğu, bu kapsamda da mahkememizce İİK. m. 169 hükmünde öngörülen borca itiraz için öngörülen usul dairesinde yapılan incelemede davacının davasının borca itiraz istemi yönünden de reddinin gerektiği anlaşılmıştır. Buraya kadar yapılan tüm açıklamalar çerçevesinde davacının yetkiye, borca ve imzaya yönelik itirazlarının tümden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının REDDİNE, İcra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....

      CEVAP: Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde, borçlunun icra dosyasında 05.11.2020 tarihli dilekçesinde açıkça ve kesin olarak imza inkarında bulunduğunu, imza inkarında bulunan müvekkilinin bu itiraz dilekçesi ile de taraflar arasındaki kira ilişkisini reddettiğini, gerekirse emsal imza örnekleri ile imza incelemesi yapılabileceğini, ödeme emrinin 03.11.2020 tarihinde tebliğ edildiğini itirazın kaldırılması ve tahliye davası ise 7 günlük itiraz süresi dolmadan ve 30 günlük ödeme süresi geçmeden açıldığından süresi içerisinde açılmayan iş bu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı tarafından davacı hakkında Akşehir İcra Müdürlüğü'nün 2018/1675 Esas sayılı dosyasıyla 27/09/2017 keşide tarihli, 28/11/2017 ödeme tarihli 120.00 Euro bedelli senede ilişkin kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış, ödeme emri davacıya 02/07/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı vekili yasal 5 günlük süre içinde 05/07/2018 tarihinde imzaya ve borca itiraz davası açmıştır. İlk derece mahkemesince davacının imzaya ve borca itirazının reddine, karar verilmiştir....

      Herhangi bir belgedeki imza ve yazının, atfedildiği kişiye ait olup olmadığı hususunda yapılacak bilirkişi incelemesinin, konunun uzmanınca ve yeterli teknik donanıma sahip bir laboratuvar ortamında, optik aletler ve o incelemenin gerektirdiği diğer cihazlar kullanılarak; grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılması; bu alet ve yöntemlerle gerek incelemeye konu ve gerekse karşılaştırmaya esas belgelerdeki imza veya yazının tersim, seyir, baskı derecesi, eğim, doğrultu gibi yönlerden taşıdığı özelliklerin tam ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip karşılaştırılması; sonuçta, imza veya yazının atfedilen kişiye ait olup olmadığının, dayanakları gösterilmiş, tarafların, mahkemenin ve Yargıtay’ın denetimine elverişli bir raporla ortaya konulması; gerektiğinde karşılaştırılan imza veya yazının hangi nedenle farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduklarının fotoğraf ya da diğer uygun görüntü teknikleriyle de desteklenmesi şarttır....

      UYAP Entegrasyonu