İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, emsal araştırması yapılmalıdır. Daha sonra bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değerin belirlenip belirlenen bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, 2,85TL ipotek bedelinin depo ettirilmek suretiyle davanınz kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediye'den şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğunun tespit edilmesi, emsal araştırması yapılmalıdır. Daha sonra bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değerin belirlenmesi, belirlenen bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, ipotek bedelinin TEFE oranlarına göre güncelleştirilerek depo ettirilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.09.2006 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava; 112 ada 52 parsel sayılı davacıya ait taşınmazda, 2981 sayılı yasa kapsamında yürütülen imar çalışmaları sırasında davalılar lehine konulan kanuni ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar, ipotek bedelinin güncel değerinin ödenmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasını kabul ettiklerini bildirmişlerdir....
Maddesine göre ipoteğin kaldılması için yapılan takip tarihi ile İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davadan önce murisin öldüğü anlaşıldığından depo ve ipoteğin kaldırılması kararlarının yerinde olmadığı, değerlendirme tarihinin imar uygulamasının tapuya tescil tarihi olması gerektiği kanaatine varılmıştır. Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması istemine ilişkin olup, açılan dava bakımından adli yargı görevlidir....
Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür. Diğer bir ifade ile yargılama sırasında imar uygulamasına ilişkin işlem dosyası, özellikle dağıtım cetveli getirtilerek, davalılardan ne miktar taşınmaz alınarak davacı parseline katıldığı, katılan bu miktarın dava tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu keşfen saptandıktan ve belirlenen ipotek bedeli depo ettirildikten sonra hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 7 Hukuk Dairesinin2022/6711 E. 2023/1964 K. Sayılı kararı,Yargıtay 14 Hukuk Dairesinin2025/11230 E. 2018/2969 K . Sayılı kararı) Somut olaya gelince; davacıların taşınmazı aleyhine 18/06/1998 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 29,000,000.00 ETL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle dava dışı Halil Karakaş'ın maliki olduğu taşınmazdan bir miktarının davacılara ait taşınmaza ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava 1605 sayılı Kanunla değişik mülga 6785 sayılı İmar Kanununun 59. Maddesi gereğince kamulaştırma ve yol yapım işlemi sonucu davacı aleyhine oluşturulan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (5.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacıların murisinin payı nedeniyle davacılar murisi lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacılar tarafından istinaf edilmiştir. Mahkeme hüküm ve gerekçesi hatalıdır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 25/04/2019 NUMARASI : 2016/466 2019/220 DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Silifke 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/466 Esas, 2019/220 Karar sayılı dosyasında verilen 25/04/2019 tarihli karara karşı davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının Mersin ili, Silifke ilçesi, Mukaddem Mahallesi ,Bozdoğan Deresi Mevkii 392 ada 6 parsel zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm ile bodrum kat 1nolu ve zemin kat 3 nolu bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, davacının maliki bulunduğu taşınmazlar üzerine İmar Kanununun 18....
Belediyesince yapılan işlemde, ..... borçlu gösterildiğinden, hukuki dayanaktan yoksun olarak vaz edilen ipoteğin kaldırılması için, aralarındaki ''zorunlu dava arkadaşlığı'' nedeniyle, her üç kurum ve kuruluşa karşı, işbu davanın, birlikte açılması gereği hasıl olduğunu beyanla; davanın kabulü ile, kooperatif üyesi olarak, davacı adına tescil edilen .., .... Mahallesi, .... ada, .... parsel nolu taşınmaz üzerine, İmar Uygulaması işlemi ile konulan ipoteğin karşılıksız olduğunun tespiti ile, hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin, davalılardan, müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ancak ipoteğin kaldırılması talebinin reddine gelince; malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz olduğu görüşündeyim. Bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin de kabulü gerektiğini düşündüğümden değerli çoğunluğun ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin onama görüşüne katılmıyorum....