İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava imar uygulaması sırasında müvekkili idarenin taşınmazı üzerine davalı lehine konulan ipoteğin terkini talebine ilişkin olup bu ipotek kaynağını 2981 sayılı yasadan almakta olduğundan 2942 sayılı yasanın geçici 12. maddesindeki değerleme yöntemi ile kaldırılması gerektiğini, söz konusu düzenleme ile hiçbir ayrıma gidilmeksizin imar uygulamasından doğan her türlü alacağın bu maddede gösterilen yöntem ile belirleneceği hüküm altına alındığından dava tarihindeki rayice göre belirlenen değer üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar veren ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması gerektiğini, karara dayanak bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, bedel oldukça yüksek olup bilirkişi raporunda hatalı kıyaslama yapılarak sonuca ulaşıldığını, itirazlarının kabul görmediğini, emsal kıyaslamasının ve yüksek belirlenen bedel üzerinden depo kararı verilerek ipoteğin kaldırılmasında hukuka uygun olmadığını...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.04.2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-karşı davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacı, 230 ada 8 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, imar düzenlemesi sonucu davalı lehine konulan 120TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipoteğin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediye'den şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğunun tespit edilmesi, emsal araştırması da yapılarak, bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değerin belirlenmesi, belirlenen bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, ipotek bedelinin faiz öngörülmemesine rağmen faizi ile birlikte depo ettirilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1). bentte yazılı nedenlerle mahkemenin temyiz istemini red kararanın KALDIRILMASINA, temyiz olunan kararın (2). bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 02.07.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Sulh Hukuk Hakimliğince verilen 19.07.2012 gün ve 295-602 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık imar uygulaması nedeniyle konulan ipoteğin kaldırılması isteminden kaynaklandığından kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı T6 tarafından davacı şirket aleyhine Ümraniye 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/131 esas sayılı dosyası ile ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava açıldığı, 06/11/2007 tarih ve 2007/634 karar sayılı karar ile davanın kabulü ile taşınmaz üzerindeki 6.069,00 YTL miktarlı ipoteğin kaldırılmasına, İİK'nun 28 maddesi uyarınca ipoteğin kaldırıldığının tapuya müzekkere ile bildirilmesine, davacı tarafından yatırılan ipotek bedelinin karar kesinleşince davalıya ödenmesine karar verildiği, kararın kesinleşmediği ancak karar kesinleşmeden mahkemenin müzekkeresine istinaden ipoteğin kaldırıldığı anlaşılmaktadır. İdari işlemin iptali ile imar uygulaması sonucu oluşan imar parsel sicillerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin sebepten yoksun hale geldiği, başka bir ifade ile imar parsellerinin ve davacı lehine tesis edilen imar ipoteğinin hukuki dayanağının ortadan kalktığı ve kayıtların yolsuz tescil durumuna düştüğü açıktır....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre, taraflar arasında bu dava ile birleştirilip sonradan tefrikine karar verilen Ümraniye 3. Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/721 esas sayılı dosyasında ipotek bedelinin artırılması davası derdest olup ipotek bedeli dava sonucuna göre belirleneceğinden, davanın neticesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.02.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen pay sebebiyle 32046 ada 31 sayılı parselin tapu kaydı üzerindeki ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Davalı, terkini istenen ipoteğin idari yargı yerinde kaldırılması ve ipotek bedelinin depo ettirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin 13.12.1986 tarihinde tesis edildiğinden ve on yıllık hak düşürücü süre geçtiğinden bahisle ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Davacı tapu kaydında yazılı olan 31,20 TL ipotek bedelini ödemek suretiyle imar ipoteğinin kaldırılmasını talep etmekte olup öncelikle taşınmazdaki imar ipoteğinin konulmasına ilişkin ipotek cetvelleri getirtilerek taşınmaza ne kadarlık metrekare karşılığı ipotek tesis edildiği belirlenerek bu taşınmaz bedelinin tespitinden sonra davacıdan bu bedeli depo ederek ipoteğin kaldırılmasını talep edip etmediği sorularak sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. İpoteğin rayiç bedelinin depo edilmesi davanın türüne özgü dava şartı olduğu gözönünde bulundurulmalıdır....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/707 esas sayılı davası ile ipotek bedelinin arttırılaması istemi ile dava açtığını davalının sorumluluğunun tapudaki ipotek miktarı ile sınırlı olduğu gerekçesi ile ret olduğunu, müvekkilinin taşınmazına konulan imar ipoteğini kaldırmak için davalı nezdinde yaptığı girişimlerden sonuç alamadıklarını, müvekkilinin bu bedeli mahkeme veznesine yatırmak sureti ile taşınmaz üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine yönelik karar verilmiştir. HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İpoteğin Kaldırılması (Fekki) istemine ilişkindir....
Davada kanuni ipoteğin kaldırılması talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, davacının taşınmazına müvekkilime ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metre kare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin, dava tarikindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra karar verilmesi gerekirdi. Bu konudaki Yargıtay kararlarını ekte bilginize sunuyoruz. (EK-1- 2) Yerel mahkemece gerekçeli kararında ipoteğin önceki malikler adına tescil edildiğini belirtmiş bu sebeple ipoteğin güncellenmesi davasını eski malike karşı açabileceğimizi, yeni malikin tapuda yazan miktarla sorumlu olduğunu dile getirmiştir. Ancak gösterilen bu gerekçe Yargıtay kararlarına ters düşmektedir. Şöyle ki; Yargıtay genel kurul kararına göre ipotek bedelinin arttırılması davası açmak için süre verilmelidir ve ipoteğin kaldırılması davası için bekletici mesele yapılması gerekmektedir....