Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, imar uygulamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kararın temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, imar uygulamasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, kararın temyizen inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 25.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, imar uygulamasından kaynaklanan men'i müdahale ve alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava, imar uygulamasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 5.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 5.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Belediyesi adına tapuda kayıtlı olduğu, imar-ıslah çalışmaları sırasında Hazine payına karşılık yararına 7.883.100 TL bedel takdir edilerek ipotek tesis edildiği görülmektedir. Davacılar çekişme konusu taşınmazı 23.08.1993 tarihinde ipotekle yükümlü olarak satın almışlar, ancak davada dayandıkları 20.01.1993 tarihli 7.883.100 TL’lık ödeme makbuzu ile ödemeyi lehine ipotek tesis edilen Hazineye değil İmar Fonu hesabına yatırmışlardır. Gerçekten, ipotekle teminat altına alınan alacağın ödenmesi halinde ipotek borçlusu taşınmaz kaydındaki ipotek şerhinin terkinini (kaldırılmasını) isteyebilir. Somut uyuşmazlıkta ipotekle teminat altına alınan alacağın alacaklısı ise davalı Hazinedir. Borcun ifa edilmiş sayılması ve sonuçta borçlunun borcundan kurtulabilmesi için kural olarak ifanın davalı Hazineye veya Hazine adına kanun ya da yönetmelikle ifayı kabule yetkili kişiler ya da Hazineyi temsil edebilecek olanlara yapılması gerekir....

            İpoteklerin, imar uygulaması sebebiyle davalılar murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazlarına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Bu nedenle ipoteğin kaldırılması için açılan davalarda imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedeli alınan bu miktar taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Somut davada, davalılar murisinin taşınmazından 177 ve 115 m2 olmak üzere toplam 292 m2 yer alınarak davacının maliki olduğu 3135 ada 72 ve 74 parsel sayılı taşınmazlara eklenmesi üzerine davalılar murisi yararına her iki taşınmaz üzerine kanuni ipotek tesis edilmiştir. Daha sonraki sayısallaşma ve yeni ölçümlerle 72 ve 74 parsellerin alanları bir miktar düşürülmüştür....

            Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. 1) 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen geçici 6. maddesinin 12. fıkrası uyarınca; taşınmazın ipotek veya uygulama tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle bedele dönüştürülen davacılar payının o tarihteki karşılığı tespit edildikten sonra, bu bedel, 3095 sayılı Kanunda belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle dava tarihine güncellenerek bedel tespiti için bilirkişi kurulundan ek rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesi, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21.maddesi ile "kamulaştırmasız el atmadan kaynaklanan tazminat davalarında mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespit davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir. ... açılan ve kesinleşmeyen davalarda da uygulanır." hükmünün...

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/01/2020 NUMARASI : 2018/549 Esas - 2020/2 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, İçerenköy Mahallesi, 801 ada 80 parsel sayılı taşınmazın imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/03/2019 NUMARASI : 2018/268 Esas - 2019/127 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedel Artırım KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl ve birleşen dava davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Dolap Çayırı Mevkii, 74 ada 50 parsel ile Kocaeli İli, Gebze İlçesi, Güzeller Mahallesi, 50 ada 2 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürüldüğünü, takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir....

              Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacının taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 201,92 m2 artışa karşılık konulduğu, ipotek bedelinin 50.480,00TL olduğu, 10.12.2015 tarihli raporda bilirkişi tarafından ipotek bedelini ipotek tarihinden dava tarihine kadar yıllık TÜFE oranlarına göre hesaplanarak 79.222,21TL olarak tespit edildiği, mahkemece bu bedel depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Taşınmazın değerinde ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; depo edilen ipotek bedelinin davalıya ödenmesi yönünde karar verilmesi gerekirken hüküm sonucunda bu hususta karar verilmemiş olması da infazda tereddüte neden olacağından doğru görülmemiştir....

                UYAP Entegrasyonu