İpotek bedeli 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile değişik geçici 6. maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de; söz konusu yasal düzenleme açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 13.03.2015 gün ve 29294 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 gün ve 2013/95 - 2014/176 sayılı kararı ile; 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun başlığı ile birlikte değiştirilen geçici 6. maddesinin; “2981 sayılı Kanuna göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine” ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrası Anayasanın 2, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptal edilmiştir....
İPOTEK, sadece güvence işlevi olan bir rehin türü ve güvence sağladığı alacağa bağlı fer'i nitelikte bir sınırlı ayni hak olduğundan bu hakkın sona ermesi için sürenin sona ermesi tek başına yeterli olmayıp güvenceye aldığı alacağın da sona ermiş olması gerekir. Bu hususların yanı sıra davamıza konu ipotekler taraflar arasında Borçlar Hukuku hükümlerine ve serbest irade ile oluşturulmamış olup 2981 Sayılı Yasa, 775 Sayılı Yasa veya imar uygulamasından kaynaklanmakta olduğundan zamanaşımı işleyemeyeceği gibi ipotek bedelinin de günümüz koşullarına uyarlanması gereği bulunmaktadır. Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 2006 / 8738 E — 11751 K sayılı ilamı “Şikayet konusu 2981 Sayılı Yasa gereğince ipoteğin, imar uygulaması sonucu oluştuğu, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmadığı görülmektedir....
Davalı,taşkınlığın imar uygulamasından kaynaklandığını,iyiniyetli olduğunu ve yapı bedelinin ödenmesi gerektiğini belirtip,davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, elatmanın önlenmesi ve yıkım talepleri yönünden davanın kabulüne, ecrimisil isteminin reddine ilişkin verilen karar,Dairece "... ... yapının bulunduğu 9 parsel sayılı taşınmaza davalı dışındaki diğer paydaşlarının da davada yer almalarının sağlanması, ondan sonra bir karar verilmesi gerekir" gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davalı ... açısından,çekişme konusu yapının imar uygulamasından önce yapıldığı yapı bedelinin depo edildiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin kabulüne,depo edilen yapı bedellerinin davalıya ödenmesine,bozma öncesi davalı tarafın ecrimisille ilgili temyizi olmadığından kesinleştiği gerekçesiyle bu istemle ilgili karar verilmesine yer olmadığına ;dahili davalılar açısından ise davanın reddine karar verilmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 26/12/2019 NUMARASI : 2017/398 ESAS - 2019/476 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Artırılması) KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelemesi talep edilmiş olmakla, Dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili İstanbul İli, Beylikdüzü İlçesi, Kavaklı Mah, 702 Ada 5 Parsel sayılı taşınmazın paylı malikleri olduklarını ve söz konusu taşınmazın 702 Ada 5 nolu Parsel 14.04.2009 tarihli imar uygulaması sonucu oluştuğunu , imar uygulaması öncesi 691 Parselde pay sahibi olan müvekkillerinin , 691 parselin imar uygulaması sonucu kapatılması nedeniyle diğer paydaşlarla birlikte 702 ada 5 parselde pay sahibi olduklarını , bahsi geçen imar uygulaması yapılırken müvekkillerin payının bir kısmı DOP kesintisi olarak bedelsiz alınmışken bir kısmı da bedele dönüştürüldüğünü , her ne...
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davacı vekili tarafından; İstanbul ili, Kartal ilçesi, Samandıra Beldesi 36 parsel sayılı taşınmazda davacının diğer paydaşlarla beraber 1/3 oranında hisse sahibi iken taşınmazın yapılan imar çalışmaları sonunda 8951 ada ile 13 parsele ayrıldığını ve 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsellerin davacı adına kaydedildiğini, imar uygulamasından önce paydaşı olduğu kök 36 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılmasına rağmen, bu durumun imar çalışmaları yapılırken dikkate alınacağını düşünerek imar uygulamasından önce,herhangi bir dava açmadığını, ancak diğer malikler tarafından imar uygulaması yapılmadan önce kök 36 parsel sayılı taşınmaz için, Kartal 1....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davacı vekili tarafından; İstanbul ili, Kartal ilçesi, Samandıra Beldesi 36 parsel sayılı taşınmazda davacının diğer paydaşlarla beraber 1/3 oranında hisse sahibi iken taşınmazın yapılan imar çalışmaları sonunda 8951 ada ile 13 parsele ayrıldığını ve 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsellerin davacı adına kaydedildiğini, imar uygulamasından önce paydaşı olduğu kök 36 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılmasına rağmen, bu durumun imar çalışmaları yapılırken dikkate alınacağını düşünerek imar uygulamasından önce,herhangi bir dava açmadığını, ancak diğer malikler tarafından imar uygulaması yapılmadan önce kök 36 parsel sayılı taşınmaz için, Kartal 1....
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; davacı vekili tarafından; İstanbul ili, Kartal ilçesi, Samandıra Beldesi 36 parsel sayılı taşınmazda davacının diğer paydaşlarla beraber 1/3 oranında hisse sahibi iken taşınmazın yapılan imar çalışmaları sonunda 8951 ada ile 13 parsele ayrıldığını ve 5 - 6 - 7 - 8 nolu parsellerin davacı adına kaydedildiğini, imar uygulamasından önce paydaşı olduğu kök 36 parsel sayılı taşınmaza davalı idare tarafından yol yapılmak suretiyle kamulaştırmasız el atılmasına rağmen, bu durumun imar çalışmaları yapılırken dikkate alınacağını düşünerek imar uygulamasından önce,herhangi bir dava açmadığını, ancak diğer malikler tarafından imar uygulaması yapılmadan önce kök 36 parsel sayılı taşınmaz için, Kartal 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ,KAL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, asıl ve birleşen dava dosyasında, imar uygulamasından sonra adına tescil edilen taşınmazı, davalıların kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek, 17053 ada 1 parselde kayıtlı ......Numara 12, .... 17 ve 19 Altındağ adresindeki taşınmaza elatmasının önlenmesi ile belirtilen adreslerde bulunan davalılara ait muhtesatların bedelinin 311.685,84 TL olarak tespiti ile muhtesatların kal'ine karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur....
teminat altına alınması amacıyla kurulduğundan ayni bir hakka dayanmadığını ve kanuni ipotek niteliğini haiz olduğunu, ipotek bedelinin, kurulduğu tarihten bu yana ne müvekkillerine ne de müvekkillerinin murisine ödenmediğini, bu nedenle, taşınmaz tapu kaydı üzerinde halen ipotek şerhihih mevcut olduğunu, ancak, ipoteğin 1987 yılında eski para birimiyle 2.750.00 ETL üzerinden tesis edildiğinden ipotek bedelinin, ipotek tarihinden bu yana kazandığı değer de dikkate alınarak ve eınsal karşılaştırması yapılarak rayiç değere göre tespit edilmesi gerektiğini, sözleşmeyle ya da tarafların iradesiyle kurulan ipotek değerine kural olarak hakimin müdahale hakkı bulunmasa da Yargıtay kararları gereği imar uygulaması sonucu oluşturulan ipotek bedeline hakimin müdahale hakkı bulunduğunu, açıklanan nedenlerle, imar uygulaması nedeniyle tesis edilen ipotek bedelinin rayiç karşılığının tespit edilmesi suretiyle artırılmasına ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL'nin davalılardan...
Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir. Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....