GEREKÇE; Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleri ile bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosunun dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, husumetin davalı idareye yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ipotek bedelinin davacıya ödendiği de ispatlanamadığından davalı idare vekilinin sair istinaf itirazları yerinde değildir....
İsteyebileceği sadece ipoteğin tesis edildiği tarihten 4 yıl sonrası için ana para ve faiz alacağından ibarettir.Her ne kadar 2981 sayılı Yasanın 9/c maddesi uyarınca kamulaştırılarak bedeli karşılığı davacıya satılan taşınmazın önceki malik tarafından açılan bedel artırımı davası sonucu fark bedelinin ortaya çıkması durumunda bu fark bedelde, davalı tarafından davacıdan istenebilir ise de, davalı idare mevcut ipoteğin fark bedelinden kaynaklanan alacağına uyarlanmasını talep edemez. Bunun için ya ek ipotek akdinin tesisi veya yeni bir ipotek akdi kurulması gerekir. Alacağın ipotek ile teminat altına alınmaması iradi olarak ödenmesine engel teşkil etmeyeceği gibi ayrı bir dava açılarak hükmen tahsiline de engel değildir.Mahkemece yapılan bu saptamalar gözetilmek suretiyle davanın yazılı olduğu şekilde kabulünde yasaya aykırılık yoktur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın İmar Kanununun 18. maddesi uygulamasından doğan tazminat istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 07/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın İmar Kanununun 18. maddesi uygulamasından doğan alacak istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 5. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 14/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olaya gelince; davalı yararına 02.08.1993 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 2.900.000 TL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir....
, imar uygulaması ile konulan ipotek bedelinin ödenmesi hususunda parsel sahibinin ödeme yükümlülüğü mutlak olduğunu, Belediyenin ipotek bedelini sonraki bir zamanda tahsil etmesinin parsel sahibinin ödeme sorumluluğunu ortadan kaldıramayacağını, belirtilen yasal düzenlemeler karşısında, aleyhlerine açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu usul ve esastan reddi gerektiğini, istinaf taleplerinin kabulü ile 2016/239 E. sayılı kararın kaldırılmasını talep etmiştir DELİLLER : Tapu kaydı, bilirkişi raporu, keşif ve tüm dosya kapsamı....
göre dava konusu taşınmazda bir kez imar uygulaması yapıldığı ve bedele dönüştürülen kısmın bedelinin ödenmediği sabit olduğundan; mahkemece dava dilekçesindeki talebin yorumlanmasında hata bulunmadığı, davanın şuyulandırma bedelinin tespiti ve artırılmasından ibaret olduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.07.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 226 ada 12 numaralı parselin imar uygulamasına tabi tutulduğunu, bu uygulama sırasında kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelini ödemeye hazır olduğunu belirterek ipotek şerhinin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, ipotek bedelinin ödenmesi koşuluyla davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiğini beyan etmişlerdir....
Somut olaya gelince; davalılar yararına 18.10.1991 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek 2.616.000,00 ETL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle davalının maliki olduğu taşınmazdan bir miktarın davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. O yüzden, imar uygulama cetvellerinden davalı taşınmazından kaç m2 yer alındığı tespit edilerek, kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir. Zira, kanuni ipotekler tarafların serbest iradeleriyle değil, kanundan kaynaklanan bazı zorunlu durumlar sebebiyle tesis edilir. Mahkemece öncelikle, HMK'nın 266. maddesi hükmü gereğince bilirkişi incelemesi yaptırılarak ve imar uygulama cetvelleri incelenerek, davalı ...'in taşınmazından imar uygulaması sebebiyle ne miktar yer alındığı tespit edilmeli, gerekirse keşif de yapılarak bu miktarın dava tarihindeki rayiç değeri bilirkişilere hesaplattırmalıdır....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ipotek bedeli 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile değişik Geçici 6 nci maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de söz konusu yasal düzenlemenin açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmadığı, kaldı ki 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile Geçici 6 ncı maddenin "2981 sayılı Kanun'a göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine" ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edildiği, bu durumda imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının artırılması davalarında 2942...