Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

encümeninden karar çıktığını, bu arsanın bedelinin Encümen kararı ile 40.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin bir kısmının ödendiğini ödenmeye kısmı için davalı idare ile 25/11/2005 tarihinde taksit çizelgesi düzenlendiğini, taksitlerin düzenlemesi üzerine Mamak Tapu Sicil Müdürlüğünün 5077 ada 3 parselinden 200 m2'lik arasının tüm mirasçıların hakları oranında 568 yevmiye ve 07/01/2014 tarihli işlemle ipotek ve tescil kaydı oluşturulduğunu, davacılar tarafından idareye olan taksit borçlarının gecikme faizi ile ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için Ankara 25....

Zira, tarafların iradesi dışında yapılan imar uygulaması sonucu tesis edilen ipoteğin kaldırılması ancak belirlenecek bu rayiç değerin ödenmesi halinde mümkündür. Diğer bir ifade ile yargılama sırasında imar uygulamasına ilişkin işlem dosyası, özellikle dağıtım cetveli getirtilerek, davalılardan ne miktar taşınmaz alınarak davacı parseline katıldığı, katılan bu miktarın dava tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu keşfen saptandıktan ve belirlenen ipotek bedeli depo ettirildikten sonra hüküm kurulmalıdır. (Yargıtay 7 Hukuk Dairesinin2022/6711 E. 2023/1964 K. Sayılı kararı,Yargıtay 14 Hukuk Dairesinin2025/11230 E. 2018/2969 K . Sayılı kararı) Somut olaya gelince; davacıların taşınmazı aleyhine 18/06/1998 tarihinde tesis edilen kanuni ipotek, 29,000,000.00 ETL bedellidir. İpoteğin, imar uygulaması sebebiyle dava dışı Halil Karakaş'ın maliki olduğu taşınmazdan bir miktarının davacılara ait taşınmaza ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2019/682 Esas KARAR NO : 2023/451 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 16/09/2019 KARAR TARİHİ : 25/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; davalılardan ... Kooperatifi (kısaca ... Yapı Kooperatifi) Ana Sözleşmesi , 04/12/1985 tarihinde onaylanarak ticaret siciline 20/12/1985 tarihinde tescil edilmiş ve ... tarihli ticaret sicil gazetesinde yayınlanarak ilanı yapıldığını, davanın kabulü ile kooperatif üyesi sıfatı ile davacı adına tescil edilen ..., ... Mahallesi, ... ada , ... parsel nolu taşınmaz üzerine , İmar Uygulaması İşlemi ile konulan ipoteğin , karşılıksız olduğunun tespiti ile, hukuki dayanaktan yoksun ipoteğin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

    HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar istemine ilişkindir. Hakimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesi'nin 01/09/2022 tarihinden itibaren geçerli 1047 sayılı İş Bölümü Kararı gereği, 14. Hukuk Dairesi iş bölümünün 3 ve 5.maddelerinde; "İmar uygulaması sonucu bedele dönüştürülen taşınmaz bedelleri ile imar uygulaması sebebi ile oluşturulan ipotek bedellerinin artırılması ve eksiltilmesi ile ilgili davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar, 5. Maddesinde Mülkiyet hakkına dayalı olup, mülkiyeti uyuşmazlık konusu olmayan tapuda yazılı şerhin ve ipoteğin kaldırılmasına ilişkin davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar " şeklindeki düzenleme yer almıştır. Bu düzenleme karşısında istinaf talebini inceleme görevi Adana Bölge Adliye Mahkemesi 14.Hukuk Dairesi'ne aittir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin fekki isteğine ilişkin olup, uyuşmazlığın çözümünde Kamulaştırma Kanunu hükümleri uygulanacağından, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 5.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 1.2.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davası ile birleştirilen imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kabulüne, birleştirilen davada karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı (birleştirilen dava davacısı) ... ve (asıl davanın davalısı) ... vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin kaldırılması, birleştirilen dava imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payı nedeniyle davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması istemine ilişkindir....

        İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar murisinin payı nedeniyle davacılar murisi lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması davası ile birleştirilen ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacılar murisinin payı nedeniyle davacılar murisi lehine tesis edilen ipotek karşılığının arttırılması, birleştirilen dava ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

            İpoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu oluştuğunun tespiti halinde, tarafların özgür iradesiyle düzenlenmiş ipotek akit tablosunun bulunmaması nedeniyle, İİK'nun 148 ve sonraki maddelerinde öngörülen nitelikte bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, olayda İİK'nun 153/2. maddesinin uygulanması mümkün olmayacaktır. İcra dosyası içindeki tapu kaydı ile tapu sicil müdürlüğünün 18/02/2015 tarihli yazı cevabının incelenmesinden, ipoteğin, 2981 Sayılı İmar Kanunu gereğince, imar uygulaması sonucu tesis edildiğinin belirtildiği görülmektedir. Mahkemenin imar uygulaması sonucu ipoteğin oluşturulması nedeniyle İİK'nun 153. maddesinin olayda uygulanamayacağına ilişkin gerekçesi yerinde ise de, HMK'nun 26. maddesi gereğince talepten fazlasına hükmedilmesi mümkün olamayacağından, muhtıranın iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, HMK'nun 26. maddesine aykırı olarak talep aşılmak suretiyle takibin iptaline de hükmedilmesi isabetsizdir....

              Bu durumda mahkemece, dava konusu ipoteğin dayanağı olan belgeler (ipotek akit tablosu, imar uygulamasına ilişkin Belediye Encümen kararı, şuyulandırma cetvelleri v.b.) getirtilmek suretiyle, tüm ipotek lehtarlarının davada yer almalarının sağlanması, dava konusu taşınmazda imar uygulaması ile tesis edilen imar ipoteğinin lehdarlarının imar uygulaması öncesine ait kadastral parsellerinin tedavüllü tapu kayıtları (geldi ve gitti kayıtları denetlenebilir biçimde kütük sayfaları) da temin edilerek, dava konusu taşınmazın her hissedar bakımından, ipotek lehdarlarının ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarlarının kuşkuya yer bırakmayacak biçimde saptanması, ve buna göre ipoteğe çevrilen taşınmaz miktarının dava tarihindeki rayiç bedelinin belirlenmesi ve saptanan bu ipotek bedelinin davacı tarafından depo edilmesinden sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu