Mahkemece, davanın kabulü ile; Balıkesir ili, Altıeylül ilçesi, Sütlüce Mah. 11401 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan davalılar lehine konulan ipoteğin kaldırılmasına, karar kesinleştiğinde yatırılan 17.100,00 TL ipotek bedelinin davalılara tapudaki hisseleri oranında ödenmesine, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Kararı dahili davalı T8 istinaf etmiş, istinaf sebebi olarak; kararın esasına yönelik itirazının bulunmadığını ancak davanın niteliği gereği, yargılama giderlerinden davacının sorumlu olması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, İmar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davalı payı nedeniyle davalı lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre, taraflar arasında bu dava ile birleştirilip sonradan tefrikine karar verilen Ümraniye 3. Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/721 esas sayılı dosyasında ipotek bedelinin artırılması davası derdest olup ipotek bedeli dava sonucuna göre belirleneceğinden, davanın neticesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Maddesi uyarınca terkin edilmesi ile ilgili olarak icra takibi başlatıldığı, ipotek bedelinin dosyaya yatırıldığı, ipotek alacaklısı-takip borçlusu vekili tarafından icra takibine, takip içeriğine ve ipotek bedeline itiraz ettiği anlaşılmıştır. TMK'nin 851. maddesine göre, taşınmaz rehni, miktarı Türk parası ile gösterilen belli bir alacak için kurulabilir, alacağın miktarının belli olmaması halinde ise, alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taşınmazın güvence altına alacağı üst sınır taraflarca belirtilir. Dosyaya sunulu ipotek taraflarınca düzenlenmiş sözleşmede ve ipotek resmi senedinde bedelin doğmuş ve doğacak borçların teminatını teşkil etmek üzere belirlendiği, dolayısıyla ipoteğin doğmuş ve doğacak alacaklar için kurulduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla, davaya konu ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu kabul etmek gerekmiştir....
Ancak, borçlu ana para ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca TST.nün 31/son maddesine dayanılarak ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Davacı, 15 parsel G Blok 1 ve 2 numaralı meskenleri 100 milyar liraya davalıdan satın aldıklarını, 40 milyar lirasını peşin kalan miktarın ise vadeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bedelden sadece 1.6.2002 tarihli senet bedelinin ödenmediğini, bununda ipoteğin kaldırılması sırasında ödeneceğini, bu hususta davalıya ihtar çekerek ipoteğin kaldırılması için önel verdiklerini ancak, satış bedelinin güvencesi olan ipoteğin kaldırılmadığı gibi ödemelerinde davalı tarafından inkar edildiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki ipoteğin fekkini istemiştir. Mahkemece, satışa konu meskenlerin bedeli için ödeme yapıldığı, ipotek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
Bu durumda; Bayraklı Belediye Başkanlığı'na müzekkere yazılarak, dava konusu ipoteğin tesisine dayanak olan dağıtım cetvellerinin iptaline ve yeni dağıtım cetvellerinin onaylanmasına ilişkin encümen kararları uyarınca hangi işlemlerin yapıldığı, tapuya tescil edilmesi için ilgili Tapu Müdürlüğüne gönderilip gönderilmediği sorulduktan ve yeni oluşan tapu kayıtlarında davacı lehine ipotek mevcut olup olmadığı denetlendikten sonra ipoteğin varlığı tespit edilir ise; 2) 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun geçici 6. maddesinde değişiklik yapan ve 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasanın 21. maddesi ile 24.02.1984 tarihli ve 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedeller, borçlu idarelerce, ipotek veya uygulama tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanunla belirtilen kanuni faiz oranı uygulanmak suretiyle güncellenerek ilgililerine ödenir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2020/159 ESAS, 2021/380 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK' nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; belediye tarafından yapılan imar uygulaması nedeni ile mülkiyeti davalıya ait olan Mersin İli, Toroslar ilçesi, Yalınayak Mah. 5094 ada 32 numaralı parsel üzerine müvekkili T1 lehine toplam 5.400,00 ETL imar ipoteği konulduğunu, mülkiyeti davalıya ait olan Mersin ili, Toroslar İlçesi, Yalınayak Mah. 5094 ada 32 numaralı parsel üzerine konulan imar ipoteğinin günümüz koşullarına uyarlanarak dava tarihinden geçerli olmak üzere işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesini dava ve talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.03.2015 gün ve 2014/12096 Esas, 2015/2666 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı, dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazı 09.06.2011 tarihinde satın aldığını, taşınmazın tapu kaydı üzerine imar uygulaması sırasında davalıların murisi .... lehine 01.06.1987 tarihinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin terkinine karar verilmesini istemiştir. Davalılar, imar sonucu 36 m2 yer için tesis edilen ipoteğin rayiç bedel ödenmesi halinde kaldırılması gerektiğini belirtmişlerdir....
Sıradan ipotek konulmasında, bunun için öncelikle davalı şirket lehine olan mevcut ipoteğin kaldırılmasında ve davalının isteği üzerine ipotek bedelini de ödediği için eldeki davanın açılmasında hem aktif taraf sıfatının, hem de hukuki yararının bulunduğu açıktır. Davalı şirket savunmalarında ve istinaf dilekçesinde ısrarla "ipotek bedelinin kendi hesabına değil de borçlu ... Şirketi hesabına ödendiğini, bu nedenle ipoteğin kaldırılmaması gerektiğini" savunmuş ise de, banka ile şirket arasındaki tüm yazışmalardan ve konu ile ilgili dosya kapsamındaki tüm belgelerden anlaşıldığı üzere; davacı bankanın davalı şirkete müracaatı üzerine şirketin 1.030.947 TL bakiye ipotek bedelinin ......
Sıradan ipotek konulması gerektiğini, ancak tapuda davalı şirket lehine ipotek olması nedeniyle bu ipoteğin kaldırılması için yazışma yapıldığını, davalı şirketin 18/03/2019 tarihi itibariyle 1.030.947 TL ipotek bedelinin DDG Şirketinin hesabına yatırılması halinde ipoteğin kaldırılacağını bildirdiğini, verilen hesap numarasına bu paranın yatırıldığını, ancak davalı tarafından ipoteğin kaldırılmadığını" iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesined özetle; "Davacı bankanın iş bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığını, esasen de ipotek bedelinin davalı şirket hesabına yatırılmadığını, borçlu olan DDG Şirketi hesabına yatırıldığını, davalının bu parasını alamadığını ve icra takibi yapmak zorunda kaldığını" savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Bu madde hükmüne göre ipoteğin terkin edilmesi için alacağın sona ermiş olması gerekmekte olup alacağın zamanaşımına uğraması söz konusu değildir. Bu sebeple bu talebin reddi gerekmektedir. Bedelin bloke edilerek ipoteğin kaldırılması talebi ise ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedelinin hesaplanması için bilirkişiden rapor alınmış ve davacı ipotek bedelini depo etmesi için süre verilmiştir. Ancak davacı bedelini depo etmeyince terditli talebinin reddine" karar verilmiştir....