İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, imar uygulaması sonucu davacının taşınmazı içinde kalan davalı taşınmazının dava tarihindeki değeri bilirkişi marifetiyle belirlenerek, bu bedel depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 16.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davalı, ipoteğin 02.08.1993 yılında tesis edildiğini, ipotek kurulurken saptanan bedelin dava tarihi itibariyle parasal bir önemi kalmadığını, ipotek bedelinin artırılması koşuluyla davacının talebinin değerlendirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek bedeli olan ve depo edilen 2,90 TL bedelin davalıya ödenmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili ve vekalet ücreti ve yargılama giderleri yönünden düzelterek onama istemi ile davacı ... vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan, sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi, bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece eksik ve hatalı bilirkişi raporunun hükme esas alınarak karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ipotek bedelinin hatalı hesaplandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile; ipotek bedelinin m2 hesabı ile belirlenmesi halinde ipotek tarihi itibariyle taşınmazın rayiç bedelinin tespiti ve incelemeye esas alınması gerektiğini, bilirkişi raporunda taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç bedelinin belirtildiğini ancak ipoteğin tesis tarihindeki rayiç bedelinin belirtilmediğini, bu yönü ile hesaplamanın hatalı şekilde yapılmış olup, öncelikle taşınmazın ipotek tarihindeki rayiç bedelinin ilgili Belediye'den celbi ve hesaplamaya esas alınması gerektiğini, bu yönü ile eksik raporun hükme esas alınması imkanı bulunmadığını, tapu müdürlüğü tarafından resen bildirilen emsallerin raporda değerlendirilmediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/11/2021 NUMARASI : 2020/9 E-2021/376 K DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : İzmir 17. Asliye Hukuk Mahkemesinin 11/11/2021 tarih, 2020/9 Esas ve 2021/376 Karar sayılı hükmünün, istinaf başvurusu yoluyla incelenmesinin davacı İdare vekili tarafından istenilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü; İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 775 sayılı gecekondu kanunu ve 2981 sayılı imar affı kanunu gereğince davalıların maliki olduğu taşınmaz üzerinde müvekkil belediye lehine imar ipoteği tesis edildiğini, Konak ilçesi 2. Aziziye mah 30040 ada 1 parsel üzerinden 1989 yılında konulan 750.000.,00 ETL değerinde ipotek tesis edildiğini ancak ipotek tesis bedeli günün rayiç değerlerine uygun olmadığını bu nedenle ipotek bedelinin uyarlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 29.04.1938 tarih ve 1938/29 sayılı tedbir kararı ile 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye numarası ile tedbir şerhi konulduğu, ancak bu şerhin kadastro esnasında sehven haciz olarak işlendiği, 136 ada 50 parselin yapılan imar uygulamaları sonucunda bölüştürüldüğü parsellerden birinin de 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmaz olduğu ve ... oğlu ... hissesinin bedele dönüştürülerek bu taşınmazda ipotek alacaklısı olarak tescil edildiği, bu alacağa 02.05.1938 tarih ve 336 yevmiye ile haciz şerhi konduğu, 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmazın imar uygulamasının iptali ile geriye döndüğü ve 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsele dönüştüğü belirtilerek ipoteğin terkini için dava açılması gerektiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. 136 ada 691 parsel ve 136 ada 108 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde; davacı lehine olan ipoteklerde haciz bulunduğu görülmüştür....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, emsal araştırması yapılmalıdır. Daha sonra bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değerin belirlenip belirlenen bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, 2,85TL ipotek bedelinin depo ettirilmek suretiyle davanınz kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediye'den şuyulandırmaya ilişkin evrakların getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğunun tespit edilmesi, emsal araştırması yapılmalıdır. Daha sonra bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değerin belirlenmesi, belirlenen bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, ipotek bedelinin TEFE oranlarına göre güncelleştirilerek depo ettirilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.02.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
(Yargıtay 14.Hukuk Dairesi'nin 2016- 1884 E 4150 K) "Dava, imar ipoteğinin bedelinin arttırılması davasıdır. Davacı, 31555 ada 1 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, 1986 yılında yapılan ıslah imar uygulaması ile taşınmazına davalılar lehine kanuni ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipotek bedelinin ödenmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, ipoteğin rayiç bedelinin ödenmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulü ile davacının taşınmazına davalılara ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için eklenen kısmın rayiç bedelinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine karar verilmiştir....
Davacı tarafından maliki olduğu 30 ada 11 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinden kaldırılması dava konusu yapılan ipoteğin imar uygulaması sonucu konulduğu, ipotek bedelinin de 8.978,45 YTL olduğu görülmektedir. İpotek akti 09.05.2005 tarihinde konulmuş, eldeki dava ise 23.11.2005 tarihinde açılmıştır. Eldeki davanın açılmasından önce İcra ve İflas Kanununun 153. maddesine dayanılarak davalı aleyhine icra takibi yapıldığı, icra müdürlüğünce ipotekle temin edilmiş alacak 1.105.040 YTL olarak kabul edilmek suretiyle bu miktarın davalı belediyeye ödenmek üzere depo ettirildiği anlaşılmaktadır. Gerçekten İcra ve İflas Kanununun 153. maddesi hükmü gereğince ipotek ile temin edilmiş ve vadesi gelmiş alacağın borçlusu icra dairesine başvurarak alacaklının gaip ve ikametgahının meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten kaçındığını beyan ederek ipotek alacaklısı aleyhine icra takibi yapıp ipoteğin çözülmesini talep edebilir....
Dosya içinde bulunan dava konusu ipoteğin dayanağı 14/11/1986 tarih ve 6784 yevmiye nolu resmi senedin incelenmesinde; İstanbul İli, Gaziosmanpaşa İlçesi, Zübeyde Hanım Mahallesi, 865 ada 9 parsel sayılı arsanın Gaziosmanpaşa Belediyesi adına kayıtlı iken arsanın tamamını 478,000 ETL bedel mukabilinde davacıya satıldığı, satış bedeli olan 478.000 ETL'nin alınmadığı , satış bedelinin temini maksadıyla arsanın tamamı üzerine Gaziosmanpaşa Belediyesi lehine bile faiz ve akit tarihinden itibaren 4 yıl müddetle kanuni derece ve sırada ipotek tesis edildiği anlaşılmış olup bu hali ile dava konusu ipotek kesin borç (karz) ipoteğidir. İDM'nin kararın gerekçesinde belirttiği Yargıtay 14.HD ait 2015/11576 E. Sayılı dosyada davaya konu ipotek imar uygulaması sonucu oluşan m2 artışa karşılık konulan imar ipoteğin kaldırılmasına ilişkindir....