Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1996 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında Anaokulu Alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında Anaokulu Alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planınnın kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1987 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında İlköğretim Alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında İlköğretim Alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1987 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında ilkokul alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında ilkokul alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 2000 yılından beri kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında İlköğretim Alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında ilköğretim alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1988 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında Kentsel Rekreasyon alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1993 yılında onaylanan 1/1000 ölçekli imar planında temel eğitim alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında temel eğitim alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece, ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Dava konusu taşınmazın 2002 yılından beri 1/1000 ölçekli imar planında kısmen yol, kısmen de yeşil alan olarak ayrıldığı ancak fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek imar planında yol ve yeşil alan olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10 maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı ... Başkanlığınca kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan onama harcının alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 06.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava konusu taşınmazın 18.02.2005 tarihinde onaylanan 1/1000 ölçekli revizyon imar planında sağlık alanı kullanımına ayrıldığı ancak fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek, imar planında sağlık alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca, 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren beş yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olmadığından usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, idare harçtan bağışık olduğundan harç alınmamasına, 10.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece, ... hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... hakkında açılan davanın ise kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir. 2001 yılından itibaren kesinleşen imar planlarında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılan dava konusu taşınmaza, fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek imar planında kentsel rekreasyon alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi, 3194 sayılı İmar Kanununun 10. maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı ... Başkanlığınca ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....
Arsa niteliğindeki dava konusu taşınmaza, emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. 1997 yılında kesinleşen 1/1000 ölçekli imar planında okul yeri olarak ayrılan dava konusu taşınmaza fiilen el atılmadığı anlaşılmış ise de; Yargıtay Hukuk Kurulunun benzer konudaki 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetilerek imar planında okul alanı olarak ayrılan taşınmaza fiilen el atılmamış olsa dahi 3194 sayılı İmar Kanununun 10.maddesinin amir hükmü uyarınca 1/1000 ölçekli uygulama imar planının kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl içerisinde davalı idarece ayrılma amacına uygun olarak kamulaştırma görevinin yerine getirilmemesi ve malikin mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlanması nedeniyle taşınmaz bedelinin ödenmesine karar verilmesi doğrudur....