Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Zira, imar planının uygulanması nedeniyle, mülkiyet hakkının kısıtlanıp kısıtlanmadığı, idarenin İmar Kanunundaki hükümlere uygun hareket edip etmediği ve kamulaştırma kanunu hükümleri uyarınca kamulaştırma işleminin tesisinin zorunlu olup olmadığı ve bu işlemin hangi idare yada idarelerce gerçekleştirileceğinin tespiti ancak bu konuda açılacak iptal davası ile açıklığa kavuşturulabilecektir. Bedel tespiti ve tescili ise ancak kamulaştırma işleminin gerekliliği ve kamulaştırmayı yapacak idarenin tespitinden sonra kamulaştırma sürecinin bir parçası, tamamlayıcısı niteliğindedir....

    getirilebilecek duruma geleceğini, bu etkenler göz önüne alındığında arta kalan yerde değer düşüklüğü yerine değer artışı olacağını, mevcut taşınmaz şuan anayola cephesi yok iken yol çalışmaları sonucunda yola cepheli bir taşınmaz özelliği kazanacağını, ülkenin her yerinde arsa/arazi satışlarında yola cepheli taşınmazlar diğer taşınmazlardan en az %200 gibi bir farkla daha yüksek bedellere satıldığını, Yüce mahkemenin ve bilirkişi heyetinin bu faktörleri göz önünde bulundurarak değer azalışı yerine değer artışı yaparak hesaplama yapması gerektiğini, bu sebeplerden dolayı tekrardan %20 objektif değer vermesinin doğru olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

    uygulaması sonucu oluşan imar parseli olup olmadığının ve imar uygulaması görmüşse İmar Kanunu md. 18 uyarınca (DOP) düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğine ayrıca İmar Kanunu 15. 16. maddeleri uyarıca rızai terk işlemine tabi tutulup tutulmadığına rızai terk işlemi varsa terk edilen miktara ilişkin belgelerin örnekleri ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden ayrı ayrı sorulup istenmeden, ç-) Bilirkişi kurulu tarafından emsal olarak alınan Sümer Mahallesi, 4861 ada 2 parsel sayılı taşınmazın, satış tarihi olan 09/11/2009 tarihi itibariyle kesinleşmiş 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içinde bulunup bulunmadığı, imar planı içindeyse plana alınış tarihi ve sebebi, imar planına göre yapılaşma imkanının ne olduğu hususları belediye başkanlığından sorulup istenmeden, bilirkişi raporu sayılan bütün bu belgelere göre denetlenmeden karar verildiği anlaşılmıştır....

    Kanunu md. 353/1- b-1 uyarınca dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, tarafların yokluğunda, HMK md. 362/1- a uyarınca uyuşmazlık miktarı itibariyle kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/449 Esas, 2016/441 Karar sayılı dosyasında aynı kamulaştırma işlemi kapsamında, aynı mahallede bulunan, idarenin kıymet takdir raporuyla 09/06/2015 tarihi itibariyle 730 TL/m2 değer takdir edilen 1249 ada 1 parsel sayılı taşınmaza aynı emsal incelenerek 13/07/2015 değerlendirme tarihi itibariyle 838,87 TL/m2 değer biçildiği halde, idarenin kıymet takdir raporuyla 09/06/2015 tarihi itibariyle 193 TL/m2 değer takdir edilen dava konusu taşınmaza 09/07/2015 değerlendirme tarihi itibariyle 1.631,14 TL/m2 değer biçilmesi nedeniyle rapor usul ve yasaya uygun kabul edilmediği, 7139 sayılı Kanunla değişik Kamulaştırma Kanununun 10/8 fıkrası gereğince bankaya hak sahibi adına yatırılacak bedel bakımından; 7139 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik hükümlerine göre işlem yapılması gerektiğinden, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğu gerekçesiyle bozulmuştur....

    taşınmazın nazım planının hazırlanma amacı olan uygulama imar planı kapsamına alınmasının yakın bir olasılık vs, imar planı dışında ise; meskun mahalde olup olmadığı, tüm belediye ve altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma vd) yararlanıp yararlanmadığı, özellikle etrafın meskun olup olmadığının belediye tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerlerinin (mükellef beyan değeri veya arazi rayiç değeri değil) ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden, dava konusu taşınmazın değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınan taşınmaz/taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar düzenlemesi sonucu oluşmuş imar parselleri olup olmadıklarının, (imar kanunu 18. madde uygulaması ile ayrıca 15 ve 16. vd maddeler kapsamında yola terk vs yönünde her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığı) imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının ne olduğunun belediye başkanlığı imar ve tapu müdürlüklerinden...

    Taşınmaz belediye nazım imar planı (1/5000 ve daha büyük ölçekli) içinde ise, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 17/04/1998 ve 1996/3- 1998- 1 sayılı kararı uyarınca, bu plan kapsamına alındığı tarih ve plandaki konumu, alt yapı hizmetlerinden yararlanma ve ulaşım olanakları, belediye merkezine uzaklığı, kullanım biçimi itibariyle iskan amacına yönelik yapılaşma olasılıkları da değerlendirilmek üzere araştırılmalıdır. Dava konusu taşınmazın tarım arazileri içerisinde yer aldığı, 1/1000'lik imar planı içerisinde olmadığı bu sebeple taşınmazın tarım arazisi niteliğinde kabul edilerek bedel tespiti usul ve yasaya uygundur....

    - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dava konusu taşınmaz arsa niteliğindedir. Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca, arsalara kamulaştırma gününden önceki özel amacı olmayan yakın yer ve benzer yüzölçümlü satışlara göre değer biçilmesi gerekir. Bu itibarla, emsal satışların değerlendirme tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle tespiti, bundan sonra emsal ile dava konusu taşınmazın eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak suretiyle değer biçilmesi gerekir....

      Dava konusu taşınmaz dava açıldığı tarihte 17.833,89 m2 alanlı olup imar planında kısmen okul alanında kalmakta olmasına rağmen yargılama aşamasında bir bölümü 3194 sayılı İmar Kanunu md. 18 uygulamasına tabi tutularak bu uygulama sonucunda okul alanında kalan kısmı başka parsellere şüyulandırılmıştır. Taşınmaz ilk olarak 22/09/1993 tarihinde kesinleşen uygulama imar planında kısmen okul alanında kaldığından ve dava açıldıktan sonra yargılama aşamasında yapılan 3194 sayılı İmar Kanunu md. 18 uygulamasıyla okul alanında kalan kısım parsel sınırları dışına çıkarıldığı için davalı T5'na karşı olan dava konusuz kaldığından, davacının dava açıldığı tarihte davalı T5na karşı dava açmakta haklı olduğu ve dolayısıyla da bu davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin doğru ve yerinde olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, aksi yöndeki davalı T5 vekilinin istinaf itirazının reddi cihetine gidilmiştir....

      Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı idarenin aynı bölgedeki kamulaştırma dosyalarından Dairemize intikal edenlerde Narlıca Belediye Başkanlığı'nın dava konusu taşınmazların imar parseli veya kadastro parseli durumları hakkında (imar parseli değil, İmar Kanunu 15 ve 16 maddeler gereği yola terk işlemi vs) çelişkili yazılar gönderilmiş olduğu tespit edildiğinden; 1-Dava konusu Narlıca 1578 parsel sayılı taşınmazın 06.12.2010 olan değerlendirme, somut emsal alınarak incelenen Küçükdalyan 1428 parsel sayılı taşınmazın ise değerlendirmeye esas alınan 17.01.2008 olan satış tarihleri itibariyle imar düzenlemesi sonucu meydana gelen imar parselleri olup olmadıklarının, (İmar Kanunu 18. madde uygulaması ile ayrıca 15 ve 16 madde kapsamında yola terk vs yönünde her hangi bir işlem yapılıp yapılmadığı) imar parseli iseler düzenleme ortaklık payının düşülüp düşülmediğinin, düşülmüş ise oranının belediye imar ve tapu müdürlüklerinden, 2-Dava konusu Narlıca 1578 parsel sayılı taşınmazın 06.12.2010...

        UYAP Entegrasyonu