Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacılar tarafından açılan davada ileri sürülen sebeplerin kanunda sınırlı olarak sayılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması nedenlerinden olup olmadığı ve evlatlık ilişkisinin kaldırılması şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 317 inci ve 318 inci maddeleri. 3....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlatlık İlşkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * karar başlığında karar tarihinin 22.02.2006 yerine 22.12.2006 yazılmasının ve dava türünün "evlatlık ilişkisinin kaldırılması" yerine boşanma yazılmasının mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğunun anlaşılmış bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, oybirliğiyle karar verildi. 21.04.2008 (pzt.)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının başkasına evlatlık olarak verilmiş çocuğu hakkındaki bu kararın kaldırılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Çocuk ... ile evlat edinen ... arasında evlatlık ilişkisi kurulmasına ilişkin ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/53 Esas 2007/62 Karar sayılı dosyasının mahkemesinden, 2-Davacıya evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası açması için süre verilmesine ilişkin ... 1.Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2013/222 Esas sayılı dosyasının mahkemesinden, Getirtilerek dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        (Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişkin diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir....

        B.İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tanık beyanı ile çocuğun baskı gördüğünün ve şiddet gördüğünün ispatlandığını, evlatlık ilişkisinin kaldırılması şartlarının oluştuğunu ileri sürerek kararın tümü yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece her iki talep yönünden de aile mahkemesi sıfatı olmaksızın işin esası incelenerek; evlatlık ilişkisinin kaldırılması isteminin reddine, mirasçılıktan çıkarma isteminin ise kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25.09.2019 tarih 2019/993 Esas, 2019/8027 Karar sayılı ilamı ile “evlatlık ilişkisinin kaldırılmasında aile mahkemesi görevli olduğundan iş bu talep yönünden tefrik kararı ile ayrı bir esasa kaydedilmesi ve bu esas üzerinden Aile Mahkemesi sıfatı ile görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi, mirasçılıktan çıkarma talebinin ise bu dosya üzerinden görülmesi, Aile Mahkemesi sıfatı ile görülecek evlatlık ilişkisinin kaldırılması davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken her iki talebin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir." gerekçesiyle hüküm bozulmuştur....

            Mahkemece, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda, 743 sayılı Türk Kanunu Medenisinin 258. maddesinde öngörülen evlatlık akdinin iptali müessesine yer verilmediği, evlatlığın evlat edinenlere karşı mükellef olduğu vazifeleri ifada ihmal göstermesinin evlatlık ilişkisinin kaldırılması sebebi oluşturmadığı, bu konuların davanın esastan incelenmesine engel olduğu ve mahkemece gözetilmesi gerektiğinden dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle dosya üzerinden duruşma açılmaksızın HMK nun 114/2. maddesi gereğince davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununda haklı sebeplere dayalı olarak evlatlık ilişkisinin iptaline ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, evlatlık ilişkisinin kaldırılmasına ilişkin taleplerin, evrak üzerinde inceleme yapılarak karara bağlanacağına ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı gibi her iki kanunda paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması açılan dava bakımından dava şartının bulunmadığı şeklinde yorumlanamaz....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kurumun koruması altında olan 07.12.2005 doğumlu küçük ... ile "geçici bakım sözleşmesiyle" teslim edildiği aile arasında henüz bir evlat edinme ilişkisinin kurulmamış bulunmasına, evlilik dışı çocuğun velayeti annede olup, (TMK.m.337/1) davacı babanın çocuğunun teslimi yönündeki isteğinin de yerinde olmadığının anlaşılmasına göre, sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...

                Yine davalı vekili istinaf dilekçesinde, kira ilişkisinin davacı ile dava dışı Doğan Deveci arasında kurulmuş olduğunu, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olmadığını, davada müvekkilinin husumetinin bulunmadığını ileri sürmüş ise de, takipte kira ilişkisine itiraz edilmediğinden ve itirazın kaldırılması davasında borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olduğundan bu istinaf sebebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Zira yine az yukarıya alıntılandığı gibi İİK'nun 63.maddesi mucibince itirazın kaldırılması davasında borçlu takibe yaptığı itiraz sebepleri ile bağlı olup, senet metninden anlaşılanlar müstesna, itirazını değiştiremeyecek ve genişletemeyecektir. Eş söyleyişle, eldeki dosyada davalı borçlu itirazında kira ilişkisinin varlığını açıkça kabul ettikten sonra kira bedellerini düzenli olarak ödediğini bildirmiş olup itirazın kaldırılması davasında ancak ve ancak kira bedellerini ödediğini İİK'nun 269/c maddesinde sayılan belgelerle ispatlayabilecektir....

                Aile Mahkemesi’nin 2021/348 Esas sayılı dosyasından davalı aleyhine "Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması Davası" açtığını, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası sonunda lehlerine karar verildiğinde müvekkilinin tek mirasçı olarak terekenin yasal tek sahibi olacağından, davalının tereke üzerindeki azaltıcı ve zararlandırıcı fiillerinin engellenmesi için tereke üzerine tedbir konulması Aile Mahkemesinden talep edilmiş ise de taleplerinin dava konusunun tereke olmaması gerekçesiyle reddedildiğini, evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası kamu düzenine ilişkin olduğunu, müteveffanın son ikametgâhı mahkemesindeki Sulh Hukuk Mahkemesinin mirasın intikalini ve terekenin güvenliğini sağlama görevi de kamu düzenine ilişkin olduğunu, bu nedenle mahkemenin talepleri olmadan da miras / tereke üzerinde gereken her türlü tedbir ve koruma önlemlerini resen alabilme yetkisinin bulunduğunu, Türk Medeni Kanunun 589. maddesi 1. fıkrası "Mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hâkimi, istem üzerine veya re'sen...

                UYAP Entegrasyonu