Davaya çekişmeli boşanma olarak devam edileceği kararlaştırıldığına göre, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Dilekçeler teatisi tamamlanmadan davalının savunma hakkını kısıtlayacak şekilde yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Çekişmeli taşınmaz daha sonra, 15.06.1999 tarihli senetle ... tarafından davalıya satılmış ise de çekişmeli taşınmazın maliki olmayan ...’in davalıya satışı geçersiz olup, satış tarihi ile, kadastro tespit tarihi arasında davalının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü bağımsız zilyetliğin süresi, zilyetlikle kazanmanın kurallarından olan 20 yıllık süreye de uluşmamıştır. ...’ın davalıya satışının geçerli kabul edilebilmesi, davacının bu satışa muvafakatı olduğunun ya da bu satış tarihinden önce davacının çekişmeli taşınmazı ... ...’a devrettiğinin kanıtlanması ile mümkündür. Bu hususlarda mahkemece yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, Mahkemece davacı ile ... arasında açılıp görüldüğü bildirilen derdest veya sonuçlanmış boşanma davası ile ve varsa diğer dava dosyaları dosya içine getirtildikten sonra mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır....
HMK 353/1-a maddesinde bölge adliye mahkemesinin ilk derece mahkemelerine dosyayı gönderme sebepleri tahdidi (Sınırlı) olarak sayılmış ve sadece bu durumlarda verilecek gönderme kararının kesin olduğu ifade edilmiş olup; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmesi hususu kanunda sayılan işbu geri gönderme sebepleri arasında bulunmamaktadır. HMK’nın 353/l-a/6. fıkrası çekişmeli davada tarafların gösterdikleri delillerin hiç toplanmaması veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi durumuna münhasırdır. Somut olayda ise; karar, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmış “anlaşmalı boşanma” davasına ilişkindir. Burada tarafların gösterdiği bir delil yoktur ki toplansın ve/veya değerlendirilsin. O halde burada verilen “gönderme kararı”nm niteliği HMK’nın 353/la-6 fıkrasında öngörülen gönderme kararından farklıdır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalı erkeğin açtığı, Türk Medeni Kanununun 166/3 maddesine dayalı boşanma davası, dilekçeler teatisi tamamlanmadan yapılan 14.03.2013 tarihli ilk oturumda çekişmeliye dönüşmüş, mahkemece davacı-karşı davalıya çekişmeli davaya ilişkin dilekçesini hazırlaması için süre verilmiş, duruşma 16.05.2013 tarihine talik edilmiş, 16.03.2013 tarihli ön inceleme duruşmasında ise çekişmeli hususlar henüz belirlendiği halde taraflara delilleri sunma imkanı tanınmamıştır.Davalı-karşı davacı kadın 14.03.2013 tarihinde karşı dava dilekçesi ile birlikte, karşı davasına ilişkin delil bildirmiştir. 16.03.2013 tarihli oturumda delil bildirilmesi için süre verilmese de davalı-karşı davacı kadın, 30.05.2013 tarihinde erkeğin davası yönünden delillerini sunmuş, mahkemece bildirilen tanık listesi, ikinci tanık listesi kabul edilerek dinlenme talebi reddedilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nın 166/3 maddesinde düzenlenen anlaşmalı boşanma isteğine ilişkindir. Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvuruda bulunulmuştur. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1- 2) olarak görülmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından tazminatlar ve tedbir nafakası yönünden; davalı erkek tarafından ise tüm yönleri ile temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi gereği açılan boşanma davasının yapılan yargılaması sonucu verilen hüküm; davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 2.7.2015 tarihli ilamı ile davacı kadının temyizi sebebiyle, anlaşmalı boşanma yönündeki iradesinden rücu ettiği, davanın çekişmeli boşanma davası olarak görülmesi gerektiğinden bahisle karar bozulmuş, bozma sebebine göre, diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Dairemizin bu bozma kararı ile ilk verilen hüküm tüm yönleri bakımından tamamen ortadan kalkmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 20.02.2017 tarihli ilamı ile anlaşmalı boşanma davasının "Çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerektiği, mahkemece taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma, Çekişmeli, Velayetin Düzenlenmesi, Önlem Nafakası K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık boşanma, velayet, nafaka isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (2.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm her iki tarafça temyiz edilmiştir.Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HUMK m. 439/2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....