Aile Mahkemesi’nin 01/06/2010 tarih ve 2008/910 Esas 2010/485 Karar sayılı ilamı ile tarafların boşanmalarına karar verildiği ve boşanma kararının 23/03/2012 tarihinde kesinleştiği kayden sabittir. O halde, boşanma kararının kesinleşmesinden itibaren davalının davacıya ait bağımsız bölümde oturmasının haklı ve geçerli bir nedene dayandığını söyleyebilme olanağı yoktur. Ne var ki, mahkemece hatalı değerlendirme ile 06/02/2012 tarihinden itibaren başlatılmak suretiyle ecrimisile hükmedildiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren hesaplanacak ecrimisile karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir....
HMK 353/1-a maddesinde BAM’ın ilk derece mahkemelerine dosyayı gönderme sebepleri tahdidi (Sınırlı) olarak sayılmış ve sadece bu durumlarda verilecek gönderme kararının kesin olduğu ifade edilmiş olup; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmesi hususu kanunda sayılan işbu geri gönderme sebepleri arasında bulunmamaktadır. HMK’nın 353/1-a/6. fıkrası çekişmeli davada tarafların gösterdikleri delillerin hiç toplanmaması veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi durumuna münhasırdır. Somut olayda ise; karar, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmış “anlaşmalı boşanma” davasına ilişkindir. Burada tarafların gösterdiği bir delil yoktur ki toplansın ve/veya değerlendirilsin. O halde burada verilen “gönderme kararı”nın niteliği HMK’nın 353/1a-6 fıkrasında öngörülen gönderme kararından farklıdır....
HMK 353/1-a maddesinde BAM’ın ilk derece mahkemelerine dosyayı gönderme sebepleri tahdidi (Sınırlı) olarak sayılmış ve sadece bu durumlarda verilecek gönderme kararının kesin olduğu ifade edilmiş olup; anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına dönüştürülmesi hususu kanunda sayılan işbu geri gönderme sebepleri arasında bulunmamaktadır. HMK’nın 353/1-a/6. fıkrası çekişmeli davada tarafların gösterdikleri delillerin hiç toplanmaması veya gösterilen delillerin hiç değerlendirilmemesi durumuna münhasırdır. Somut olayda ise; karar, Türk Medeni Kanunu’nun 166/3 maddesine dayanılarak açılmış “anlaşmalı boşanma” davasına ilişkindir. Burada tarafların gösterdiği bir delil yoktur ki toplansın ve/veya değerlendirilsin. O halde burada verilen “gönderme kararı”nın niteliği HMK’nın 353/1a-6 fıkrasında öngörülen gönderme kararından farklıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların boşanma kararının hemen ardından beraber yaşadıkları evlerine gittiklerini, tekrar bir arada yaşamak için çabaladıklarını belirterek Dargeçit Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 20/06/2022 tarih, 2022/167 Esas ve 2022/321 Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava; Türk Medeni Kanunu'nun 166/3. maddesi uyarınca anlaşmalı boşanma talebine ilişkindir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma davası olup (TMK. md. 166/1), Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra 20.01.2014 tarihinde ikame edilmiş, davacı dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış, ön inceleme duruşmasında tanık listesi ibraz etmiştir. Mahkemece, verilen kesin sürede davacı tarafça delil ve tanık listesi verilmediği bu sebeple iddiasını ispatlayamadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir. Delil, tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar için gösterilir (HMK.m. 187/1)....
Davanın, anlaşmalı boşanma olarak sonuçlandırılmasından dolayı Türk Medeni Kanununun 166/1,2 maddesi kapsamında, henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava çekişmeli boşanmaya dönüştüğünden, delillerin yukarıda izah edilen çerçevede toplanması ve değerlendirilmesi, sonucu uyarınca yeniden bir karar verilmesi için istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına hükmetmek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan sebeple, 1- Davalının istinaf talebinin kabulüne....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi uyarınca boşanmışlar, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar eşlerin bu yöndeki diğer bir ifadeyle gerek boşanmanın mali sonuçları, gerekse çocukların durumu hususunda kabul edilen düzenlemeleri kapsayan irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir (HUMk.md.166/1-2). Bu halde anlaşmalı boşanma davasının "çekişmeli boşanma" (TMK m. 166/1-2) olarak görülmesi gerekir....
Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesindeki anlaşmalı boşanma koşullarının gerçekleşmediği, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı çekişmeli boşanma davasına dönüştüğü; tarafların boşanma ile bir kısım boşanmanın fer'i (eki) hususlarda anlaşmış olmasının anlaşmalı boşanma kararı verilmesi için yeterli olmadığı ve bu konudaki ikrarlarının hakimi de bağlamayacağı ( TMK. 184/3) gözetilerek; taraflara Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesindeki boşanma koşullarının gerçekleşip gerçekleşemediğinin belirlenmesi bakımından delil bildirme olanağı tanınarak, gösterildiği takdirde deliller toplanıp, gerçekleşen sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; yazılı şekilde Türk Medeni Kanununu 166/1. madde uyarınca boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Davanın, anlaşmalı boşanma olarak sonuçlandırılmasından dolayı Türk Medeni Kanunu'nun 166/1,2 maddesi kapsamında, henüz esasa dair hiçbir delil toplanmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında, dava çekişmeli boşanmaya dönüştüğünden, delillerin yukarıda izah edilen çerçevede toplanması ve değerlendirilmesi, sonucu uyarınca yeniden bir karar verilmesi için istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına hükmetmek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Davalının istinaf talebinin kabulüne, Diyarbakır 3....
İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı kadın, istinaf dilekçesi ile anlaşmalı boşanmaya ilişkin iradesinden rücu etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Anlaşmalı boşanma yönünde oluşan karar kesinleşinceye kadar, eşlerin bu yöndeki irade beyanından dönmesini engelleyici yasal bir hüküm bulunmamaktadır. Anlaşmanın bozulması ile anlaşmalı boşanma hükmü bütünüyle geçersiz hale gelir. Böyle bir durumda, davaya “çekişmeli boşanma” (TMK md.166/1,2) olarak devam edilmesi, buna bağlı olarak da mahkemece, taraflara iddia ve savunmalarının dayanağı bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetlerini içeren beyan ile iddia ve savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın ispatını sağlayacak delillerini sunmak ve dilekçelerin karşılıklı verilmesini sağlamak üzere süre verilip ön inceleme yapılarak tahkikata geçildikten sonra usulüne uygun şekilde gösterilen deliller toplanarak gerçekleşecek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekmektedir....