İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesine, aynı kanunun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca itiraz istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....
de gerçeği yansıtmadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulüne ve davalı alacaklının yetkili hamil olmaması nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Sulh Hukuk (Ahkamı Şahsiye) Mahkemesinin 2004/316 E. sayılı dava dosyasına rastlanılamamıştır.Öte yandan, ilamın tebliği için davalı ... vekiline çıkartılan tebligatın sekreterine tebliğ edildiği, sözkonusu tebligatta muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kaydın yer almadığı, bu haliyle tebligatın Tebligat Kanununun 17. maddesine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Bundan ayrı, ilamın tebliği için davalı ...'a çıkartılan tebligatın adını ve imzasını vermekten kaçınan komşunun beyanı doğrultusunda muhtara tebliğ edildiği, bu haliyle tebligatın Tebligat Kanununun 21. maddesine aykırı olarak usulsüz tebliğ edildiği görülmüştür. Bu itibarla; 1- Vasiyetnamenin açılmasına ilişkin ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/316 E. sayılı dava dosyasının, dosya içerisine konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi, 2- İlamın davalı ... vekili ile davalı ...'...
O halde dava tarihi itibarı ile davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup mahkemece de davanın bu gerekçe ile reddi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 7....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Usulsüz tebligat şikayetinin 6100 Sayılı HMK'nun 114/1- i ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, haciz ihbarnamelerinin geçersiz olduğu iddiası talebinin ise usulsüz tebligat şikayeti daha evvel kabul edilmediğinden esası incelenerek REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu, adli yardım talebinde bulunulduğu görülmüş, 6100 sayılı HMK'nın 336/3 maddesi gereğince adli yardım talebi dairemizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ve bu şikayet ile birlikte haciz ihbarnamelerinin iptali talebine yönelik şikayettir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu şirketin, ihalenin feshi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, on günlük süre içerisinde satış bedelinin tamamlanmadığı ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğu gerekçeleri ile ihalenin feshine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 35/4. maddesi uyarınca daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmî kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, 02/04/2021 tarihinde uygulanan haciz sırasında şirket çalışanları tarafından davacı T1 aranarak haberdar edildiğini ve bu durumun haciz tutanağına yazıldığını, davacının iade dönen tebligat sonrası usule uygun olarak mernis adresine tebligat yapılarak kendisine ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen kötüniyetli olarak haciz tarihini dahi yanlış söyleyerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı, yetkiye ve borca itirazların da süre aşımından reddi gerektiğini beyanla davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
İİK'nun 134/son maddesinde; "Tescil için tapu idaresine yapılacak tebligat, şikayet için muayyen müddetin geçmesinden veya şikayet edilmişse şikayeti neticelendiren kararın kesinleşmesinden sonra yapılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Bu maddenin başlığı "İhalenin neticesi ve feshi" sözcüklerini taşımaktadır. Maddede sözü edilen şikayet, ihalenin feshi istemini ifade etmekte olup, somut olayda icra müdürü tarafından ihale kesinleştirilerek İİK'nun 135. maddesi gereğince tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmış ve taşınmaz 24.09.2013 tarihinde ihale alıcısı adına tescil edilmiştir. İhalenin kesinleşmesinden (ihale usulsüz kesinleştirilmiş olsa bile) sonra, tapuya tescil işlemi yapıldığından tapunun iptali sonucunu doğurur mahiyette tescil yazısının icra mahkemesince iptaline karar verilemez....
Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun mutlaka adı ve soyadının ve komşu olduğunun belirtilmesi ayrıca imzasının alınması ya da imzadan imtina durumunun tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Yine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Bilinen son adresine tebligat yapılamaması halinde ise, adrese dayalı kayıt sistemi bilinen en son adres kabul edileceğinden, tebligat bu adrese yapılır....