konulduğunu, dosya durdurulduktan sonra konulan hacizlerin kaldırılması için icra müdürlüğüne başvuru yaptıklarını, ancak icra müdürlüğünce talebin reddedildiğini, icra müdürlüğünün 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararlarının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin 14/12/2020 olarak tespitini, usulsüz tebligat sebebiyle dosyada konulan tüm hacizlerin iptalini, 11/02/2021 ve 05/03/2021 tarihli kararların kaldırılmasını, takibin itiraz sebebiyle durdurulmasını istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile usulsüz tebligat şikayetidir. Gebze İcra Dairesinin 2021/2335 E. (eski 2009/4314 E.) sayılı dosyasının incelemesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, eldeki davanın ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti ile davacı borçlu tarafından yapıldığı, mahkemece şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacı taraf istinaf başvuru dilekçesinde, yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, TK 35 göre yapılan tebliğin de usulsüz olduğunu, yine 26.03.2021 tarihinde boşanması nedeniyle TK 21/2 maddesine göre yapılan tebliğlerin de usulsüz olduğunu belirtmiş,gecikmiş itiraz şikayetinde bulunmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Taleple Bağlılık İlkesi" başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında; "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde şikayetten dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlu ... Arsa ve Konut ... Kooperatifi icra mahkemesine başvurusunda; Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ticaret sicil adresine Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de belediye tarafından bina numarasının 40/A olarak değiştirildiğini, adresten ayrılmadıklarını, tebligatın ulaşmadığını, diğer borçlu ......
Davalı vekili, davacı aleyhine yapılan icra takibinde ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmaması nedeniyle, takibin kesinleşmediği ve bu durumda takip kesinleşmeden haciz konulamayacak olması nedeniyle icra hukuk mahkemesinin, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve hacizlerin fekkine ilişkin kararının kanun yollarında geçerek kesinleştiğini, bu nedenle icra takibinde tahsil edilen 73.777,14 TL'nin, müvekkilince iş bu dava açılmadan evvel 22/01/2019 tarihinde icra dosyasına yatırıldığını, İİK 361. maddesi gereğince, davacının alacağını icra dosyasından tahsil etmek yerine ayrı bir icra takibi yapmasının haksız olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Ancak genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde İİK'nun 62. maddesi gereğince borçlunun her türlü itirazını ödeme emri tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçeyle veya sözlü olarak icra müdürlüğüne bildirilmesi gerekli olup bu hususta icra mahkemesi nezdinde yapılacak başvuru bir hüküm ifade etmez. Bu husus gözetilerek mahkemece sadece usulsüz tebligat şikayeti doğrultusunda ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile yetinilmesi gerekirken icra takibinin durdurulmasına da karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nun 353/(1)-b-2. maddesi uyarınca kaldırılmasına, yerine esasa ilişkin yeniden hüküm tesisine dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...
Davacıların mernis adreslerine mernis şerhsiz tebligat çıkması gerekirken mernis adreslerine (Yaylacık mahallesi Yokuş sokak no;28 iç kapı no;8 Akçaaabat/Trabzon) doğrudan TK 21/2'ye göre mernis şerhli olarak tebligat çıkarıltıldığı yani usulsüz olduğu Akçaabat İcra Dairesinin 2019/3429 esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21. maddesi ve Tebligat Kanun Uygulama Yönetmeliği'nin 30. maddesi gereğince, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlarda hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz iseler, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir ve memurlarından tahkik ederek beyanlarını tebliğ tutanağına yazıp imzalatması gerekir....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının ortadan kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan kredi sözleşmesine dayalı ilamsız icra takibinde, borçlu ödeme emrine ilişkin tebligatın işyerinin bulunduğu mahalle muhtarlığına kaydı bulunmamasına rağmen usulsüz yapıldığından bahisle icra müdürlüğüne takibin kaldırılmasına dair itirazda bulunmuş, icra müdürlüğünün süresinde yapılmayan gecikmiş itirazın müdürlüğe yapılamayacağından reddi ile takibin devamına karar vermesi üzerine icra mahkemesine yapılan itiraz üzerine, tebligatta usulsüzlük bulunmadığından şikayetin reddine ve takibin ilamsız olması nedeniyle de tüm itirazların icra...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. İstanbul 19. İcra Dairesinin 2021/14951 Esas sayılı icra takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı - borçlu adına ödeme emrinde yazılı olan Büyükesat Mah. Koza Cad....