DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, davacı borçlu hakkında başlatılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetinin yanında sair itiraz ve şikayetlere ilişkindir. 2004 sayılı İcra Ve İflas Kanunu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre özel kanun olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, icra mahkemesince görülen şikayet ve itirazlarda ancak İcra ve İflas Kanununda açıkça gönderme olduğunda ya da işin niteliğine uygun düştüğü ölçüde uygulanır. İİK'nun 18/3. maddesi; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmünü içermektedir....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayeti ve İİK'nın 169. maddesine dayalı borca itiraza ilişkindir. İİK'nın 168/5. maddesi uyarınca, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borca itiraz ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süreye tabi olup, sürenin geçirilmesi hak kaybına yol açacağından, şirketi müştereken temsile yetkili diğer temsilci ya da temsilcilerine ulaşılamaması halinde, sonradan diğer yetkili temsilci ya da temsilcilerin icazet vermesi koşuluyla şirket yetkililerinden biri şirket adına icra mahkemesinde borca itirazda bulunabilir. Somut olayda, itiraz ve şikayette bulunan T1 takip borçlusu olmadığı, dolayısıyla itiraz ve şikayetini şirket adına yaptığının kabulü gerekir....
Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Davacı Libya Tabiyetine bağlı yabancı şirket tarafından usulsüz tebliğ şikayeti ile mahkemeye başvurulduğu, mahkemece yabancılık teminatının yatırılmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine dair hüküm kurulduğu, karara karşı davacı yabancı şirket tarafından istinaf yasa yoluna başvurulduğu görülmüştür. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve re'sen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı şirketin Libya uyruklu olduğu dosya kapsamı ile sabittir. MÖHUK madde 48/1'e göre ''Türk mahkemelerinde dava açan, davaya katılan veya icra takibinde bulunan yabancı uyruklu gerçek ve tüzel kişiler, yargılama ve takip giderleriyle karşı tarafın zarar ve ziyanının karşılamak üzere mahkemenin belirleyeceği teminatı göstermek zorundadır"....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/06/2022 NUMARASI : 2022/265 ESAS - 2022/525 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T3 tarafından müvekkili aleyhine Bodrum 2. İcra Müdürlüğü’nün 2021/1625 E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde müvekkiline Örnek 13 ödeme emri gönderildiğini, ancak müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmadığını, buna rağmen açılan takibin kesinleştiğini, ödeme süresi geçtiğinden alacaklının Mahkemenin 2021/253 E. sayılı dosyasında kiralanan taşınmazın tahliyesi için dava açtığını, müvekkilinin 02.06.2021 tarihinde Mahkemenin 2021/253 E sayılı dosyasında açılan davaya ilişkin olarak dava dilekçesinden haberdar olduğu sırada aleyhine daha önce icra takibi başlatıldığını öğrendiğini, Bodrum 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklının borçlu hakkında başlattığı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibinde borçlu vekili, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürerek, tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 23.10.2015 olarak düzeltilmesi istemi ile 28.10.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, 04.08.2015 tarihli kıymet takdir tutanağında borçlunun eşinin hazır bulunması nedeniyle takipten bu tarihte haberdar olmuş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin süreden reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız icra takibinde tebligat usulsüzlüğü ile takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İcra İflas Kanunu 16. madde, Tebligat Kanunu 12. madde, 13. madde, 32. madde. 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Borçlu şirket, hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin ticaret sicil adresine tebliğ edilmeden iadesi üzerine 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebliğ edilen adresi hiç terk etmediklerini, posta memurunun mahalle gelmediğini, tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin 04/10/2019 olarak düzeltilmesini talep ettiği görülmektedir. Tebligat Kanunu’nun 35. maddesi ve Tebligat Yönetmeliği'nin 57. maddesi gereğince ticaret siciline bildirilen adrese TK'nun 35. madde gereğince tebligat yapılabilmesi sözkonusu adrese öncelikle normal usullere göre tebligat çıkarılması, adresin kapalı olması ya da muhatabın adresten taşınmış olması nedeniyle ödeme emrinin tebliğ edilemediğine ilişkin şerh verilmesi halinde mümkündür. İlk tebligat böyle bir açıklama içermiyor ise TK 35'e göre yapılan tebligatta usulsüz olur....
, ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin ......
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından ilamsız icra yoluyla başlatılan icra takibinde borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda davalı/alacaklıya bir borcunun olmadığını ileri sürerek takibe, borca ödeme emrine, fahiş faiz oranına işlemiş ve işleyecek faizlere itiraz ettiği, Mahkemece şikayetin reddine karar verildiği, davacının istinaf başvurusunda "... Çerkezköy İcra Dairesinde açılan ilamsız icra takibinin ödeme emri tarafıma tebliğ edilmediğinden dolayı yapmış olduğum itirazım kabul edilmemiştir....