GEREKÇE: Dava, genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebliğinin usule uygun olmadığı şikayeti ile birlikte borca itiraz nedeniyle takibin iptali taleplidir. Dava dilekçesinde açıkça ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve öğrenme tarihinin 06/03/2019 olduğu ileri sürüldüğünden ve hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan şikayetin ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü şikayeti olduğu, ilk derece mahkemesince bu yönde bir hukuki nitelendirme yapılmasının yerinde olduğu anlaşılmıştır. Bununla birlikte, davalı tarafça istinaf dilekçesinde, tebligatın usule uygun olduğu ve tebliğ tarihi olarak, aksini gösterir delil olmadığı gerekçesiyle davacının bildirdiği tarih kabul edilmiş ise de bu hususta taraflarına delil sunma hakkı verilmediği ileri sürülmüştür. Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği; tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Borçluların temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçluların temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular hakkında bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlulardan ... 23.01.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz etmiş, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti kabul...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/03/2021 NUMARASI : 2021/460 ESAS 2021/720 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), Yetki İtirazı, Şikayet (İcra Memur Muamelesi), Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ olunduğunu, ödeme emrini müvekkili şirket mümessili yerine tebellüğ eden kişinin şirket çalışanı olmadığını, müvekkilinin 07/11/2019 tarihinde cezai takibat sebebile tutuklandığını, bundan dolayı takip alacaklısının davacı şirkette faaliyet ve idaresinde söz sahibi olup ödeme emri tebliğinden 2 saat sonra tebellüğ eden şahıs için şirket namına SGK kaydı yaptırdığını, takip talebinde alacaklının adresinin...
Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu ...'e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/12/2018 NUMARASI : 2018/627 ESAS - 2018/990 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 29. İcra Müdürlüğünün 2018/11480 esas sayılı takip dosyasında müvekkiline ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, icra takibinden menkul haczi ve muhafaza işlemi yapılmak üzere gelindiğinde haberdar olduklarını, gönderilen ödeme emrinde banka hesap numarasının belirtilmediğini, belirterek usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin 19/11/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini talep etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının yetkiye ve borca itirazını icra dairesine sunması gerektiğini, bu nedenle yetkiye itiraz davasının reddi gerektiğini, ayrıca ileri sürülen hususların 7 günlük süre içinde sunulmadığını, davacı borçlunun ıttıla tarihi hakkında birbiriyle çelişen beyanlarda bulunduğunu, mahkememiz dosyasında tebliğ tarihinin 24/09/2021 tarihi olarak baz alınmasını talep etmiş ise de, icra müdürlüğüne borca itiraz dilekçesini 23/09/2021 tarihinde sunduğunu, davacının borca itiraz dilekçesinde kabul ettiği adresin mahkemeye sunduğu itiraz dilekçesinde reddettiğini, davacının bizzat kendi sunduğu yerleşim yeri belgesinde yer alan yerleşim yeri adresinin tebligat adresi olmadığını iddia ettiğini, davacının itirazlarının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....
İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat ve takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 21/08/2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğünün 24/08/2020 tarihli kararıyla itirazın haksız olarak reddedildiğini bildirerek 24/08/2020 tarihli icra memur işleminin iptaline, itiraz dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Muhatabın adreste bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve bulunmama sebebi tespit edilmeksizin aynı konutta oturduğuna dair tespitte yer almadan davacının oğluna yapılan tebligat usulsüz olduğundan ve icra dosyasında daha önce öğrenme görünmediğinden usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile öğrenme tarihinin 26.06.2021 olarak düzeltilmesine, genel haciz yolu ile ilamsız takipte icra müdürlüğünün yetkisine ve borca itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bu yöndeki taleplerin reddine karar verilmesi gerektiğinden istinaf talebinin kabulü ile ve ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davacının istinaf talebinin KABULÜ ile, İSTANBUL 6. İCRA HUKUK MAHKEMESİ'nin 17/09/2021 tarih, 2021/856 Esas ve 2021/1108 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA; 2- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜNE, İstanbul 11....
Davacıların bilinen en son adreslerine gönderilen tebligatların iade edilmesi sebebiyle mavi renkli tebliğ zarflarına T.K'nın 21/2 maddesi uyarınca tebligat yapılması şerhi yazılarak ve ilgili muhtarlığa tebliğ yapılıp 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılarak yapılan ödeme emri tebliğ işleminde yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer taraftan davacı borçlular aleyhine ilamsız takip yapılmış olup bu takip yolunda İİK'nın 62. Maddesi mükerrerliğe dayalı borca itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerekir. Müdürlük yerine icra mahkemesine yapılan itiraz hukuki sonuç doğurmaz....