WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesinin 2021/12587 Esas sayılı dosyası incelendiği açıkça görülecektir ki, müvekkilinin Mernis adresine yapılmış usulüne uygun bir tebligat bulunmadığını, dolayısıyla dava konusu icra takibi, usulsüz tebligat olmasına rağmen kesinleştirildiğini, 7201 Sayılı TK hükümleri kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece re'sen dikkate alınması gerektiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık; genel haciz yolu ile ilamsız takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü ile icra müdürlüğü işlemine karşı şikayet niteliğindedir. Takip dosyası incelendiğinde; davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu hakkında ilamsız takip başlatıldığı, davacı borçluya ödeme emrinin 02/04/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin kesinleştiği, borçlunun dosya borcuna 14/04/2009 tarihinde itiraz ettiği, borca itiraz süresi ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün olduğundan Ankara 28....

Somut olayda; örnek 10 ödeme emrinin itiraz eden borçlu İ.. G..'na 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetki itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 19.12.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Bu durumda tebligat tarihinin 17/08/2020 tarihinin veyahut 21/07/2020 olmasının tespitinde herhangi bir hukuki yarara bulunmamaktadır. Tüm bu sebeplerle hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçelerle 1- )Hukuki yarar yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, 2- )Gümüşhane İcra Müdürlüğünün 2020/333 Esas sayılı dosyasında durdurulan takibin devamına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; açılan dava uyarınca hukuki yararın bulunduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayeti ve genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde borca ve fer'ilerine itiraz istemine ilişkindir....

    İcra Hukuk Mahkemesinin hukuka aykırı kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını, müvekkil şirketi münferiden temsile yetkili Aqil İbrahmov'un pasaport kayıtlarıyla sabit olduğu üzere 08.04.2022 tarihinde Türkiye'ye giriş yapması nedeniyle 15.04.2022 tarihinde öğrenmiş olup, bu kapsamda 15.04.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi suretiyle süresinde yetkiye, borca ve tüm ferilerine itirazlarının kabulüne, Gebze İcra Dairesinin 021/31358 esas sayılı icra takibinde Usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile icra dosyasının öğrenme tarihimiz olan 15.04.2022 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine, Gebze İcra Dairesinin 2021/31358 esas sayılı icra takibinde yetkiye, icra takibine konu borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini belirterek itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, mahkeme masrafları ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Maddesi gereğince öğrenme tarihinin 28/07/2020 tarihi olarak tespitine, ilamsız takip olması nedeniyle davacı tarafın diğer itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkiye ve borca ilişkin itirazlarının reddine ilişkin kararın hatalı olduğunu belirterek, mahkeme hükmünün kısmen kaldırılarak davanın yetkiye ve borca ilişkin itirazları yönünden de kabulüne karar verilmesini istemiştir. Davacı borçlu hakkında genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi yapılmış olup, genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde borçlunun yetkiye ve borca itirazlarının İİK'nun 62/1 maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup, sonuç doğurmaz....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve sair şikayetlere ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte sair şikayet ve itirazlarda bulunulduğu halde, mahkemece maaş kesintilerinin iadesine ve takibin durdurulmasına şeklinde karar verilmiş, usulsüz tebligat şikayeti hakkında herhangi bir hukuki değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

    Her ne kadar borçlu icra mahkemesine gecikmiş itiraz olarak başvurmuş ise de, itiraz dilekçesi içeriğine ve talebin ileri sürülüş şekline göre başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca; borçlunun, tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi gün içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. Borçlu şikayet dilekçesinde; öğrenme tarihinin 02.04.2015 tarihi olduğunu, bir başka anlatımla tebligattan anılan tarihte haberdar olduğunu bildirmiş, icra mahkemesine ise bu tarihten itibaren İİK.nun 16/ 1. maddesinde belirtilen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 10.04.2015 tarihinde başvurmuştur. Bu durumda, mahkemece, şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek yazılı gerekçe ile istemin reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir....

      Takibin şekline göre her türlü itiraz icra dairesine yapılacağından davacının borca itirazının da reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine, davacı borçlunun borca itirazının reddine" karar verildiği görülmüştür....

      , yine gönderilen ödeme emrinde İcra Müdürlüğünün mührüne de İcra Müdürünün imzasına da yer verilmediğini, ödeme emrinin iptali gerektiğini beyanla, şikayetlerinin ve gecikmiş itirazlarının kabulü ile icra takibinin durdurulmasına, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18.06.2020 olarak düzeltilmesine, ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

        İİK'nun 62. maddesi uyarınca, genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde, her türlü itirazın süresi içinde icra dairesine bildirilmesi zorunludur....

        UYAP Entegrasyonu