Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sayılı kararıyla itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verildiği, 14.11.2013 tarihinde gerçekleştirilen tahliye işleminde ilama konu taşınmaz dışında Maltepe Belediyesi'ne ait ve ilam kapsamında olmayan kısma da girilerek eşyaların boşaltıldığı belirtilerek borçlularca bu kısma ilişkin tahliye işleminin iptali ve taşınmazın iadesi talebiyle icra mahkemesine başvurulduğu, Mahkemece yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Şikayeti inceleyecek icra mahkemesinin yetkisi dar ve sınırlı ise de, gerektiğinde mahallinde keşif yapmak suretiyle icra dairesince yapılan infazın ilama uygun yapılıp yapılmadığını denetleyebilir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;şikayet dilekçesinde bildirdiği benzer sebeplerle icra emrinin ilama aykırı düzenlendiğini, icra emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, yargılamaya sebebiyet veren kişinin müvekkili olmadığını, müvekkili aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle;İstinaf dilekçesinde belirtilen iddiaların hukuki dayanağın bulunmadığını belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilama aykırılık şikayeti ile icra emrinin usulüne uygun düzenlenmediği şikayetine ilişkindir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/650 Esas sayılı ilamına dayalı olarak yabancı para alacağının tahsili için ilamlı takip başlatıldığı, borçlunun ilama aykırılık şikayeti üzerine yapılan hesaplama sonucunda alacaklının takip öncesinde talep edebileceği faiz miktarının 21.046,43 Amerikan Doları iken 7.046,43 Amerikan Doları eksik faiz talebinde bulunduğunun tespit edilmesi üzerine alacaklının bu kez söz konusu işlemiş faize 1.167,57- Amerikan Doları ilavesiyle ikinci bir takip başlattığı anlaşılmıştır. Faiz alacağına mahkeme ilamında hükmedildiğinden, Borçlar Kanunu'nun 113/2.maddesi uyarınca, halin icabından anlaşılan durum gereği, bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından, alacaklı fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında ilamlı icra takibinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından icra emrinin ilama aykırı düzenlendiği ve müvekkilinin sorumlu olduğu tutardan fazla ödeme yapıldığı ile sürülerek icra emrinin düzeltilmesi ve fazla ödenen tutarın alacaklıdan tahsilinin talep edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi, İİK'nun 361. maddesi hükmünün uygulanabilmesi için icra dairesince tahsil edilmiş bir para mevcut olmalıdır. Somut olayda icra dairesince tahsil edilmiş para bulunmadığından, İİK. 361. Maddenin uygulanması mümkün olmadığından, bu yöndeki şikayetin reddi kararı yerinde olduğu gibi ilama aykırılık şikayeti süreye tabi değil ise de en geç icra dosyasının infazına kadar ileri sürülmesi gerekir....

    Borçlunun, takipte ilama aykırı olarak fazla faiz talep edildiği yönündeki iddiası ilama aykırılık şikayeti niteliğinde olup, bu tür şikayetler kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir (HGK' nun 21.06.2000 tarih, 2000/12- 1002 sayılı kararı). Bu nedenle şikayet başvurusunun yedi günlük süreyle sınırlı olduğu yönündeki davalı vekilinin istinaf itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak, davacı şikayetinde, takip konusu genel kredi sözleşmesi ve borç senedi nedeniyle kısmi ödemelerinin olduğunu ileri sürmüştür. 6100 sayılı HMK'nın 266/1 maddesi uyarınca mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir....

    Yapılan değerlendirmeler neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararda hukuka aykırılık görülmediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusun HMK'nın 353/1- b-1 hükmü gereğince esastan reddine karar verilmiştir....

    in ayrı ayrı Beraatlerine karar verilmiş; hüküm, yasal süresi içerisinde katılan tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın bozma istemli tebliğnamesi ile dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Sanıklar hakkında müştekinin, ilama dayalı olarak müştekiye teslim edilen yere tekrar işgal ettikleri iddiasıyla şikayet ettiği göz önüne alındığında iddianın ispatlanması halinde eylemin İİK'nun 342.maddesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK'nun 290.maddesi uyarınca umumi hükümler dairesinde cezalandırılmasının gerekeceği, her ne kadar İİK'nun 349.maddesinde şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla İcra Mahkemesine yapılacağı hükmünü içermekte ise de, İİK'nun 342.maddesinde müştekisinin şikayeti aranmadığı gibi, "umumi hükümler" dairesinde cezalandırılacağının öngörülmesi karşısında yargılamanın iddianame ile açılacak dava üzerine İcra Mahkemesince yerine getirilmesinin icap ettiği, bu nedenle sanıklar hakkında şahsi dava...

      (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 0,90 TL'nin temyiz edenden alınmasına, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece iade borçlusunun faiz başlangıcı konusundaki şikayeti yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Anılan eksikliğin giderilmesi nedeniyle Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz iitrazlarının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          (HMK m. 297/ç) ve İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. .........

            UYAP Entegrasyonu