WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 27/02/2017 NUMARASI: 2016/1217 Esas 2017/154 Karar DAVA: Hisse Devir İşleminin İptali ve Tescil DAVA TARİHİ: 26.12.2016 KARAR TARİHİ: 27.02.2017 BİRLEŞEN İSTANBUL 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ'NİN 2017/79 ESAS SAYILI DAVA DOSYASINDA DAVA: Tapu İptali İSTİNAF KARAR TARİHİ: 16/12/2021 Asıl ve birleşen davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin kararın asıl davada davacılar birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine düzenlenen rapor ve dosya kapsamı incelenip gereği görüşülüp düşünüldü; DAVA:Asıl davada davacılar vekili; davalıların hileli davranışları nedeniyle müvekkillerinin hataya düşürülerek 18/09/2015 tarihli Borç Tasfiye Sözleşmesi imzalandığını, ayrıca müvekkili ... ile dava dışı ... A.Ş.'nin varlığı iddia edilen borca kefil olmalarının sağlandığını, müvekkili ...'nün dava dışı ... A.Ş.'de bulunan hisselerinin tamamının davalıların bağlı bulunduğu ... A.Ş. lehine rehin verildiğini, müvekkiline ait dava dışı ... A.Ş.'...

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ait 26.06.2006 tarih ve 2005/1335 soruşturma, 2006/351 esas, 2006/274 numaralı iddianamesiyle şüpheli ... ve örgüt faaliyeti çerçevesinde çeşitli suçlar işleyen diğer şüphelilerin cezalandırılması amacıyla haklarında kamu davaları açıldığı, aynı iddianamede müşteki ... ... gasp edilip örgüt üyesi olan şüpheli ... adına tapuda tescil kaydı bulunan gayrimenkuller hakkında 5237 sayılı TCK'nun 55. maddesi uyarınca müsadere kararı verilmesi kamu adına talep ve iddia olunmuş ,yapılan yargılama neticesinde sanık ... hakkında örgütün hiyerarşik yapısına dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme suçundan mahkumiyetine ve müşteki ... ... devir alınan ve sanık ... adına kayıtlı tüm taşınmazlar üzerindeki ''tedbir''lerin devam ettirilmesine karar verildiği, kararın Yüksek Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17.10.2011 tarih ve 2011/4827 esas, 2011/6021 numaralı Kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Hükümlü ... müdafii Av. ...'...

      İkrah (korkutma), kişinin irade serbestîsini ihlal suretiyle onu gerçek isteğine uymayan bir beyanda bulunmak zorunluluğunda bırakan, hukukun caiz görmediği davranışlardır. İkrah, maddi ve manevi olmak üzere iki türlüdür. Bir kimseye o akdi yapmasını temin için maddi tazyik yapılmışsa, örneğin eli tutularak zorla sözleşmenin altı imzalatılmışsa bu halde maddi ikrah hali varsayılır. Öte yandan bir kimsede korku yaratarak ona istenilen işlemi yaptırmayı amaçlayan tehdide de manevi ikrah denilir. Bir ölüme bağlı tasarrufun meydana gelmesine tesir edecek her türlü ikrah, bir iptal sebebi teşkil eder (TMK. md. 557/...)....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinafında özetle; taşınmazın hata, hile, tehdit ile davalı adına tescil edildiğini tanıklarının dinlenmediğini dava dilekçesindeki hususlarının araştırılmadığını tescilden beri müvekkilinin taşınmazın zilyedi olduğu gerekçesi ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Taraflar arasındaki uyuşmazlık; hata, hile (aldatma) ve ikrah (korkutma) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil istemidir. Mahkemece davanın reddine karar verildiği kararın davacı vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....

        Hukuk Dairesi tarafından reddedilerek, yerel mahkeme kararının onandığını, 15/01/2013 tarihinde de kesinleşme şerhi düzenlendiğini, oysa Mahkemenin 2013/243 Esas sayılı dosyasında davacılara açtığı,ikraha dayalı tapu iptali ve tescil davasının lehine sonuçlanarak,29.09.2015 tarihinde kesinleştiğini,davacılan hakkında silahlı tehdit,yağma suçlarından soruşturma ve dava açılmış ise de, söz konusu soruşturma ve davaların semeresiz kalması nedeniyle, davalıların ikrah/tehdit eylemlerine daha ağır ve kararlı olarak devam ettiklerini, Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2009/93 Esas sayılı dosyasında,20.11.2006 tarihli Savcılık müracaatı ile bu müracaata ilişkin kararın reddedildiği tarih ve ilk dava tarihinin temel alarak hüküm kurulmasının mağduriyetine sebep olduğunu, dosyada "zincirleme suç ve uzamış zamanaşımı" gibi hususların dikkate alınmış olması gerektiğini beyanla, Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin, 2009/93 Esas ve 2011/492 Karar sayılı kesinleşmiş kararının yargılanmanın yenilenmesi yoluyla...

        Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamından davada ikrah ve inançlı işlem hukuksal nedenlerine dayanıldığı, davacı ve oğullarının borçları sebebi ile haklarında icra takibi yapılması ve bu kapsamda haciz işlemleri gerçekleştirilmesinin yasal hak olup, tehdit sayılamayağı, temlik sırasında varolduğu iddia edilen tehdit sebebi ile davalı hakkında açılmış ceza dosyasının bulunmadığının gözetilerek, ikrah iddiasının kanıtlanamadığı belirlenmek, öte yandan; inançlı işlem hukusal nedeni yönünden iddianın 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İBK uyarınca yazılı delille kanıtlanamadığı gibi davacı tarafından teklif edilen yeminin davalı...

          Davacı vekili, karardan sonra verdiği 18/05/2015 havale tarihli dilekçesi ile davacı asilin feragate ilişkin beyanının irade bozukluğu nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek feragatin iptalini talep etmiştir. Davacının davasından feragat etmesi ile dava konusu uyuşmazlık sona erer, kesin hükmün hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu nedenle mahkeme henüz feragat nedeniyle davanın reddine karar vermemiş olsa bile davacı feragattan dönemez (rücu edemez); feragat ile bağlıdır. Ancak, feragatle ortaya çıkan sonucun buna sebep olan rızayı ifsat eden bir nedenle malul olduğu kanıtlanırsa, doğurduğu netice bakımından hileye, hataya maruz kalan kimseye talep hakkı bahşedeceği kuşkusuzdur. Öte yandan; diğer maddi hukuk işlemlerinde olduğu gibi (BK'nın 23. madde vd), hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatın feshi (iptali) için dava açılabileceği gibi feragatın hata, hile veya ikrah nedeniyle geçersiz olduğu aynı davada da savunma yoluyla ileri sürebilir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil-tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 11./09.2018 ...... günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacı ... ve vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, korkutma (ikrah) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir....

              Kural olarak kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesine dayalı olarak açılan tescil, tapu iptali ve tescil davalarında; taşınmazın davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilir. Somut olayda 1999 – 2007 yılları arasında yapılan kanal nedeniyle her ne kadar taşınmaz kamulaştırılmamış olsa bile, kanal nedeniyle dava konusu yer kamu emlakine dönüşmüştür. Bu tür yerler hakkında artık tescile, tapu iptali ve tescile karar verilemez. Kazanma koşullarının oluşması halinde tapu iptali ve tescil ya da tescil yerine dava konusu yerin mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tesbitine karar verilir. Yüksek Yargıtay ve Daire uygulaması da bu yöndedir. Böyle durumlarda davacıya seçimlik hakkı biçiminde herhangi bir hak seçimi sorulamaz. Mahkemece, somut olguda olduğu gibi durumun tesbiti halinde kendiliğinden tescil veya tapu iptali ve tescil niteliğinde bulunan davaların, mülkiyetin tesbiti davasına dönüştüğü kabul edilmelidir....

                Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava satın alınan taşınmazdaki eksik işler bedeli kira kaybı ve manevî tazminat, karşı davada ise ikrah nedeniyle tapu iptâli tescil istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne karşı davanın reddine dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-k.davalının sair davalı-karşı davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2-Davalı karşı davacı 14.03.2006 tarihli karşı dava dilekçesinde 25.000,00 TL dava değeri göstermiş daha sonra talebini 250.000,00 TL’ye yükselterek eksik harcı 25.12.2006 tarihinde mahkeme veznesine yatırmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu