WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2022/85 ESAS NOLU ARA KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Marmaris 2....

Öte yandan bir kimsede korku yaratarak ona istenilen işlemi yaptırmayı amaçlayan tehdide de manevi ikrah denilir. Bir ölüme bağlı tasarrufun meydana gelmesine tesir edecek her türlü ikrah, bir iptal sebebi teşkil eder (TMK. md. 557/2). Ancak, her iki türünde de ikrahın ciddi olması, ikrahın ağır bir tehlike teşkil etmesi, tehdidin yaratacağı tehlikenin derhal gerçekleşecek nitelikte olması, tehdidin bizzat akdin tarafına veya yakınlarına yapılması ve yapılan tehdidin haksız ve hukuka aykırı olması, tehdidin şahsa, namusa, cana, mala veya hürriyete yönelmiş bulunması ve nihayet tehdit ile yapılan işlem arasında illiyet bağı bulunması koşulu aranır. Somut olaya gelince, mahkemece; sadece murisin fiili ehliyeti olup olmadığı yönünden inceleme ve değerlendirme yapılmış, dava dilekçesinde dayanılan diğer iptal sebebi "aldatma, korkutma ve zorlama " nedeniyle vasiyetnamenin iptaline ilişkin bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır....

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davada Türk Borçlar Kanunu'nun 37 ve devamı maddelerinde düzenlenen korkutma (ikrah) koşullarının oluşmadığı gözetilerek red kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı ve harçlandırılan dava değeri üzerinden davalı lehine vekalet ücreti takdiri doğru olduğuna göre; tarafların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 04.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/411 E. sayılı dosyasında müvekkilin annesi tarafından müvekkile ve davalıya karşı tapu iptali ve tescil davası açıldığından bu bağımsız bölüm ile ilgili talepleri bulunmadığını beyan etmiştir. Davalı Cevabı: 5....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2005/393 ESAS 2019/417 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil KARAR : İzmir 4....

        nun bu tarz tutum ve davranışları ile eşine karşı güven sarsıcı şekilde davrandığını, dolayısıyla kusurlu bulunduğunun tespit edildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline ve taşınmaz üzerindeki intifa hakkının iptaline karar verilmesini istemiştir. II. CEVAP Davalılar, tapu iptali ve tescil davasının 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, tapu işleminin 17/02/2014’de gerçekleştiğini, davanın bu tarihten 4 yıl sonra açıldığını, intifa hakkı ile ilgili zamanaşımının MK 802 md.'de düzenlenmiş olup, 1 yıllık zamanaşımı süresinin mevcut olduğunu, dava konusu taşınmaz davacı adına kayıtlı iken davacının isteği ve iradesi ile ortak çocuk küçük ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı pay oranında tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan babaları ...’ün maliki olduğu 269 ada 8 parsel ile 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazları davalılar tarafından iradesinin de fesada uğratılması sonucunda davalı ...’a satış suretiyle temlik ettiğini, diğer davalı mirasçı ...’ün ise bu davalıdan satış suretiyle edindiğini, yapılan temlikin mirastan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir....

            -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle mirasbırakanın vekaletname ve akit tarihinde ehliyetli olduğu ... Kurumu 4. İhtisas Dairesinden alınan raporla saptandığı, öte yandan hata (aldanma), hile (aldatma), ikrah (tehdit) gibi iradeyi bozucu nedenlerle veya ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak murise teban açılması gerekli davalarda pay oranında iptal ve tescil istenemeyeceği gözetildiğinde yazılı şekilde karar verilmesi doğru olduğuna göre; davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 16.70.TL. bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 04.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı olan Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi’nce verilen kararın temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptâl tescil, olmadığı takdirde bedelin tahsiline ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nin 10.12.2019 tarih 2019/1674 Esas, 2019/1561 Karar sayılı kararıyla istinaf başvurusu esastan reddine karar verilmiş, karar davacı vekilince süresinde temyiz edilmiştir. Davacı asil yargılama aşamasında 05.03.2019 tarihli dilekçesi ile tüm taleplerinden feragat ettiğini beyan etmiş, usulüne uygun feragat beyanı alınmış ve mahkememece feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir....

                Ayrıca, 27.11.2012 tarihli duruşmada davacı vekili 17.05.2011 tarihli sözleşmenin iptali konusunda talepleri olmadığını, asıl taleplerinin 17.05.2011 tarihli sözleşme ile verilen çeklerin baskı unsuru olarak kullanılarak davacının imzalamak zorunda kaldığı Borç İtfa Sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile çeklerin ve fazla ödemenin iadesi olduğunu beyan etmiştir. Dava dilekçesi ve davacılar vekilinin beyanlarından irade sakatlığı nedeniyle geçersizliği istenen sözleşmenin tarihsiz Borç İtfa Sözleşmesi olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, mahkemece hile ve ikrah nedeniyle geçersiz olduğu iddia edilen Borç İtfa Sözleşmesi ile ilgili bir değerlendirme yapılmaksızın, dava konusu edilmeyen 17/05/2011 tarihli protokolün ikrah halinde imzalandığının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu