GEREKÇE: Dava, "Davacı ile davalı şirketler arasındaki hizmet alım sözleşmesi uyarınca dava dışı işçi tarafından açılan işçilik alacağı konulu dava sonucunda davacı tarafından ödenen tazminat ve fer'ilerin davalıdan rücuen tahsili" istemine ilişkindir. Davanın davacı yanca takip edilmemesi nedeniyle 27/04/2023 tarihinde dosyanın 1. kez işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve takipsiz bırakılması sonrası verilen yenileme dilekçesiyle davaya devam olunduğu anlaşılmıştır. Yenileme talebi üzerine tayin edilen yeni duruşma gününün de davacı veya davacı vekilinin 01/06/2023 tarihli duruşmada hazır bulunmaması sebebiyle dava dosyası ikinci kez takipsiz bırakılması nedeniyle işlemden kaldırılmıştır. Bilindiği üzere; HMK 320/4 m.gereğince basit yargılama usulüne tabi davalarda işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır....
Emsalin 15 ve 16. madde gereğince oluşan imar parseli olmasına göre dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgenin ileride imar uygulamasına tabi tutulması halinde kesilmesi gereken düzenleme ortaklık payı oranının ve dava konusu taşınmazın çevresinde düzenleme görmüş parseller var ise bunlardan kesilen düzenleme ortaklık payı oranları ile bunlara ilişkin bilgi ve belgelerin temini ile o oranda DOP kesintisi yapılmak suretiyle m² birim fiyatına ulaşılması gerekirken DOP kesintisi yapılmamış olması" doğru bulunmamış olmasına rağmen kaldırma kararı sonrasında alınan ve hükme dayanak yapılan raporda, somut emsalin 15 ve 16....
DOP kesintisi yapılmadığı belirtilmiştir....
Vergi Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 28/11/2017 tarih ve 7061 sayılı Kanunla değişen 102. maddesinin 5. fıkrasında (3. ve 4. cümleler) ikinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeplerle tebliğ edilemezse, tebliğ evrakının gönderildiği idareden alınabileceği şerhini içeren bir pusulanın kapıya yapıştırılacağı, bu durumun posta memuru tarafından tebliğ alındısı üzerine şerh ve imza edilerek, tebliğ evrakının, gönderildiği idareye iade edileceği düzenlemesinin yer aldığı, dava konusu vergi ceza ihbarnamelerinin ikinci kez tebliğe çıkarılması nedeniyle düzenlenen belgeler arasında tebliğ alındısının gönderildiği idareden alınabileceğini içeren bir pusula bulunmadığından, tebliğ işleminin hukuka aykırı ve açılan davanın süresinde olduğu sonucuna varıldığı, davacı hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi inceleme raporuna dayanılarak yapılan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi tarhiyatında hukuka aykırılık bulunmadığı, özel usulsüzlük...
Dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren durumun yazılı yargılama usulüne tâbi davalarda üçüncü kez, basit yargılama usulüne tâbi davalarda ise ikinci kez oluşması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Somut olayda dava, Asliye Hukuk Mahkemesine açılmış olup yazılı yargılama usulüne tâbidir. 08.02.2010 tarihli celsede birinci kez dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir. İkinci kez işlemden kaldırma şartlarının oluştuğu 04.10.2011 tarihli celsede ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davanın açılmamış sayılmasına karar verilebilmesi için dosyanın işlemden kaldırılmasını gerektiren şartların üçüncü kez oluşması gerektiğinden verilen karar usule aykırı bulunmaktadır. Mahkemece HMK’nun 150/6. maddesinin hatalı yorumlanarak ikinci kez takipsiz bırakılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge almama veya vermeme eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların; eylemlerin saptandığı tutanakların bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir....
esas m2 değerinin 715,87 TL/m2 olduğu, dava konusu taşınmaz DOP kesintisi yapılmış imar parseli, emsal taşınmazın DOP kesintisi yapılmamış olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olması nedeniyle dava konusu taşınmazın değerinin tespitinde DOP kesintisi miktarının bedele eklenmesinin yerinde olduğu, dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazın eksik ve üstün yanlarının hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda tartışıldığı, kıyaslama neticesinde, kıyasi emsalin dava konusu taşınmazdan 2,3 kat daha değerli kabul edilerek, bu hesaplamaya göre dava konusu taşınmazın dava tarihi (27/02/2021) itibarı ile m2 birim fiyatının 2.897,18 TL/m2 olarak tespiti ile davacının hissesi nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatının hesaplandığı, taşınmazın bulunan m2 değerinin ve tazminat miktarının taşınmazın bulunduğu, konum itibarı ile uyumlu olduğu, hükme esas teşkil eden 21/10/2021 tarihli bilirkişi kurul raporu, denetime açık, ayrıntılı, hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, HMK.nun...
Buna karşın her iki taşınmazın imar parseli olması nedeniyle DOP dengelemesi yapılmasına gerek bulunmadığı halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda %1 oranında DOP ilavesi yapılarak daha yüksek bir m² birim değerinin belirlenmesi doğru görülmemiştir. Buna göre dava konusu taşınmazın m2 birim değerinin DOP dengelemesi yapılmaksızın belirlenen 975,66- TL üzerinden kıymet takdiri yapılarak 465.253,23- TL olarak belirlenmesi gerekirken daha yüksek bir bedel belirlenmesi hatalıdır. Tüm bu hususlar yanında kamulaştırmasız el atma davasında davacı tarafın talep arttırım suretiyle talep ettiği bedelin 145.013,13- TL olduğu halde sonradan yapılan ıslah ile talep sonucunun 469.907,38- TL'ye çıkarılması karşısında ikinci ıslah yasağının tartışılması gerekmektedir. Somut olaya bakıldığında dava açıldığı tarihte taşınmaz değerinin davacı tarafça tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olmadığından dava HMK'nun 107/1.maddesi uyarınca belirsiz alacak davası niteliğindedir....
, değil ise kesilecek DOP oranının ilgili Belediye İmar Müdürlüğü ile Tapu Müdürlüğünden ayrı ayrı sorulduktan, Sonra, birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 14/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Belirtilen kural karşısında; yargı yerlerince aynı tespitlere göre kesilen özel usulsüzlük cezasının tespitin yetersizliği nedeniyle kaldırılmış olması hali dışında, belge kullanmama veya bulundurmama eyleminin üç kez tespit edilmesinin işyeri kapatma cezası uygulanmasına yeterli olduğu, bu tutanaklara dayanılarak kesilen özel usulsüzlük cezalarının dava konusu edilip edilmemesinin, işyeri kapatma cezasına herhangi bir etkisinin bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dolayısıyla aynı eylemler nedeniyle yükümlüler adına özel usulsüzlük cezaları kesilmiş olup da bu cezaların dava konusu edilmediği veya açılan davaların reddedildiği durumlarda, işyeri kapatma cezasına karşı açılan davaların; eylemlerin saptandığı tutanakların, bu cezaya dayanak yapılabilecek nitelik taşıyıp taşımadıklarının incelenmesinden sonra sonuçlandırılması gerekmektedir....