Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği yönünde şikayette bulunulduğunu, rapordan 05.03.3021 tarihinde haberdar olduklarını, mahkemeden bu hususta talepte bulunulduğunu, tebliğin usulsüz olduğunu, bu durumda öğrenilen tarihe göre davanın süresinde açıldığını, ilk derece mahkemesince usulsüz yapılan tebligatın tarihi esas alınmak suretiyle haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ve meskeniyet şikayeti bakımından kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, kıymet takdir raporunun borçlu vekili Av. Mehmet Ender Çelik'e usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılan meskeniyete dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İcra dosyasında borçlunun vekili Av....
Bu maddeye dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı borçlunun şahsına sıkı sıkıya bağlıdır. Bir başka ifadeyle, meskeniyet şikayeti, şahsi hak niteliğinde olup; iddiada bulunan kişinin ihtiyacı ve haczedilen meskenin bu şahsın haline münasip olup olmadığı araştırılarak sonuçlandırılması gerekir. Bu nedenle, haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi sırasında şikayetçi borçlunun ölümü halinde mirasçılarının yargılamayı sürdürmeleri mümkün değildir. Öte yandan, borçlunun ölümü ile İİK'nun 53. maddesi uyarınca; alacaklı tarafından takibin mirasçılara yöneltilmesi ve bu konuda muhtıra tebliğinden sonra, mirasçılar haczin kendilerine tebliğ tarihinden ya da öğrenmeleri halinde bu tarihten itibaren İİK'nun 16/1. maddesinde ön görülen yasal yedi günlük sürede İİK'nun 82/12. maddesi uyarınca kendileri adına haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceklerdir....
Başvuru bu hali ile İ.İ.K.’nun 83/c maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. İİK'nun 83/c maddesinde düzenlenen haczedilmezlik şikayeti, takip borçlusuna ve ipotek alacaklısına tanınmış bir haktır. Ayrıca, İİK'nun 83/c maddesinin son fıkrasında Türk Medeni Kanunu'nun 862. maddesi hükmünün saklı olduğu düzenlenmiş olup; buna göre, taşınmaz rehninin kapsamı içinde teferruat (eklenti) üzerinde hak sahibi olan 3. kişilerin bu hakları korunacaktır. T.M.K.nun 684. maddesi; taşınmaz ipoteğinin, taşınmazın bütünleyici parçalarını, aynı Kanun'un 686. maddesi ise eklentilerini de kapsadığını hüküm altına almıştır. Buna göre, mütemmim cüz niteliğindeki şeyler, taşınmazdan ayrı haczedilemez. Eklentinin ise kural olarak taşınmazdan ayrı olarak haczi mümkündür. Zira, eklentinin taşınmaz yok edilmeden, zarara uğratılmadan veya yapısı değiştirilmeden ondan ayrılması mümkündür....
İİK'nın 362/a maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti yönünden ise, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan davacı üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı olmadığından anılan şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken karar tarihi itibariyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bulunan İİK'nın 362/a maddesi gerekçe gösterilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı T4 ve Aksesuarları A. Ş. vekilinin istinaf başvuru nedeninin yerinde olduğu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi uyarınca kararın kaldırılması ve yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A)1- Davalı T4 ve Aksesuarları A. Ş.'nin istinaf başvurusunun kabulü ile, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b/2 maddesi uyarınca Karşıyaka 2....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının şuan yaşadığı evin, haline münasip ev olarak değerlendirilemeyeceğini, değerli bir ev olduğunu, haczedilmezlik iddiasının süresi içinde yapılmadığını, bu nedenle öncelikle süre yönünde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, ayrıca dava konusu evin haline münasip ev olup olmadığının değerlendirilerek haciz işleminin uygulanması neticesinde satışının gerçekleştirilip davacının borcu kapatıldıktan sonra kalacak olan miktar bakımından borçlunun bütçesinin haline münasip bir konut edinebilmek için yeterli olacağını belirterek, kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12 maddesine dayalı meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. İzmir 13....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, takip borçlusu tarafından İİK'nun 82/4 maddesi kapsamında açılan maişet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Her ne kadar ilk derece mahkemesince davacının haczedilmezlik şikayeti üzerine mahallinde keşif yapılıp bilirkişiden rapor alınarak haczedilmezlik şikayetinin kabulüne ilişkin karar verilmiş ise de, İİK'nun 82/4 maddesine dayalı yapılan haczedilmezlik şikayeti gereğince davacının asıl uğraşısının çiftçilik olması gerektiği, bu sebeple davacının çiftçilik ile uğraşıp uğraşmadığının ilgili kurumlardan sorularak ve mahallinde kolluk araştırması yaptırılarak tespit edilmesi gerektiği, ancak ilk derece mahkemesince bu hususla ilgili gerekli araştırmaların yapılmadığı yine, şikayete konu taşınmazların tapu kayıtları incelendiğinde, T.C....
Uyuşmazlığın; İİK'nun 82/2 ve 4. maddesi dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkin olduğu görüldü. Takip dosyasının yapılan incelemesinde; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2020/148893 Esas sayılı dosyası ile davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 ile dava dışı borçlular Mustafa Selvi ve Şule Selvi hakkında 7 adet bonoya dayalı olarak toplamda 1.199.000,00 TL asıl alacağa ilişkin 24/06/2020 tarihinde örnek:10 takibe geçildiği, takibin kesinleştiği görülmüştür İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 2. bendinde; ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan eşyanın haczolunamayacağı ifade edilmiştir. Anılan yasal düzenleme uyarınca, haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup; takipte borçlu sıfatı taşımayan üçüncü kişinin bu şikayette bulunmaya hakkı yoktur. Dairemizce yapılan değerlendirmede; takip dosyasında 26/06/2020 tarihinde Gevhernesibe Mah. Gök Geçidi Sok....
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczine dair gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ......
Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nın şirketteki hissesinin haczine dair gönderilen haciz müzekkeresine karşı haczedilmezlik şikayeti ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece haczedilmezlik şikayetinin takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğundan bahisle aktif husumet yokluğu nedeniyle şikayetin usulden reddine karar verildiği, 3. kişi şirketin istinaf yoluna başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedildiği anlaşılmaktadır. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Haczedilmezlik şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takibin tarafı olmayan 3. kişi ......
(asıl dosya şikayetçisi) tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine yaptığı başvuruda; mahkemece, takipsiz bırakıldığından bahisle HMK'nun 150/6. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, HMK anlamında bir dava değildir. Şikayette yargılama usulü ise İİK'nun 18. maddesindeki hükümlere tâbidir....