Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Burada takip yetkisi, istisnai olarak maddi hukuktaki hak sahipliğinden ayrılmakta; hak sahibi, takip borçlusu iken, kural olarak haciz işlemiyle tasarruf yetkisi ortadan kalkmayan borçlunun, bu tasarruf yetkisi ve buna bağlı olarak takip yetkisi, takip alacaklıları tarafından kullanılmaktadır (Uğur Bulut, İcra Hukukunda Ödeme Yerine Alacakların Devri, Ocak 2013, s. 233- 234). Somut olayda, takibe konu dosya alacağına alacaklının talebinden önce yukarıda belirtilen esas sayılı icra takip dosyalarından haciz konulduğu icra dosyası içindeki yazılar ile anlaşılmakla, İİK'nın 120. maddesi uyarınca haciz alacaklılarının takibe konu alacak yönünden takibe devam ve alacağı tahsil etme yetkisi bulunduğundan, dosya alacaklısının yaptığı harici tahsil nedeniyle dosyanın infazen kapatılması, bu miktar için haciz alacaklıları yönünden bağlayıcı kabul edilemez. Bu nedenle, şikayetin reddi kararı usul ve yasaya uygundur....

İK'nun 169. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 168/5. maddesine göre; borçlunun, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını, 168/3. maddesine göre de kambiyo senedi vasfına yönelik şikayetlerini icra mahkemesinde ileri sürme süresi beş gün olup, bu süre hak düşürücü niteliktedir ve mahkemece re'sen gözetilmelidir. İİK'nun 19. maddesinde ise; "Gün olarak tayin edilen müddetlerde ilk gün hesaba katılmaz. Bir müddetin sonuncu günü resmi tatil gününe rastlarsa müddet tatili takip eden günde biter. Müddet, son günün tatil saatinde bitmiş sayılır" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin borçlu ... Yol Yapı ... Nak. Tic. Ltd....

    Davacılar vekili 29/11/2016 tarihli duruşmada alınan beyanında, sadece 120 ada 4 parsele ilişkin davalarına devam ettiklerini, diğerlerinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Önceki günlü karar Dairemizin 21/02/2020 tarih, 2020/58 Esas ve 2020/317 Karar sayılı ilamı ile kaldırılmasına karar verilmiştir....

    sicil nolu iş yerinde 15.06.2002-27.07.2004 tarihleri arasında 2002/2 dönemde 76 gün, 2002/3 dönemde 120 gün, 2003/1 dönemde 120 gün, 2003/2 dönemde 120 gün, 2002/3 dönemde 120 gün, 2004/1 döneminde 120 gün, 2004 yılı 5,6 aylarında 30'ar gün ve 7 ayında 27 gün çalışması Kuruma bildirilmiştir. Ayrıca ... SSK sicil nolu ...'nun SSK hizmet cetvelinde ... adı yazılarak davalı işverenler adına işlem gören ......

      Davacı vekili dava dilekçesinde, takip dosyasına bildirilmeyen harici ödemenin sorulması için alacaklıya muhtıra çıkarılması ve kapak hesabı yapılması, bu hesapta kademeli yasal faiz uygulanması taleplerinin reddine ilişkin 24/04/2017 tarihli icra memur işleminin iptaline karar verilmesini istemiş, ilk derece mahkemesince istem İİK'nın 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa itirazı olarak nitelendirilerek yargılamaya devamla karar verilmiştir. Tarafların davanın nitelendirilmesi ve buna uygun olarak yapılan yargılama işlemlerine itirazları bulunmadığından istinaf incelemesinin mahkeme kabulü ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak yapılması gerekmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporundaki hesaplamada davacının iddia ettiği harici ödeme mahsup edilmiş, alacaklı davalı bu duruma karşı koymamıştır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçluların yasal sürede icra mahkemesine yaptıkları başvuruda, borca itirazları yanında İcra Dairesinin yetkili olduğunu da ileri sürerek yetkiye itiraz ettikleri, mahkemece yetkiye ve diğer itirazın reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine başvurarak, yetkiye, imzaya ve borca itirazda bulunduğu, mahkemece itirazın süreden reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 168. maddesine göre; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borçluya ödeme emri tebliğ edildikten sonra, borçlu, 5 günlük süre içinde yetkiye, imzaya ve borca icra mahkemesinde itiraz edebilir....

          Ancak; 1)Yargılama sırasında dava konusu taşınmazın bulunduğu ... mahallesinde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/a maddesi uyarınca yapılan yenileme çalışmaları sonucunda dava konusu 2491 parsel sayılı (137.127,00 m2) taşınmazın 120 ada 63 parsel olarak (133.648,45 m2) tapuya tescil edildiği anlaşıldığından, yenileme sonucu oluşan yeni tapu kaydı ile yeni kadastro krokisi ilgili Tapu Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüklerinden getirtilip, yeni duruma göre kamulaştırma konusu daimi irtifak alanının ölçekli kroki üzerinde gösterilmesi için fen bilirkişisinden, kamulaştırma bedelinin yenileme sonrası oluşan yüzölçümüne göre yeniden tespiti için ise bilirkişi kurulundan ek rapor alınması sağlanmadan, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması, 2)2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içerisinde sonuçlandırılamadığından, bozmadan önce tespit edilen bedele 12.05.2011 gününden ilk karar tarihi olan 18.04.2013...

            Somut olayda dava, 20.04.2011 tarihinde 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmıştır. 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6100 Sayılı Kanun'un 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz....

              Somut olayda dava, 20.04.2011 tarihinde 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken açılmıştır. 1086 sayılı HUMK'nu yürürlükten kaldıran 6100 sayılı HMK 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6100 sayılı Kanun'un 114/g maddesinde gider avansı dava şartı olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 448. maddesine göre kanun hükümleri tamamlanmış işleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır. 1086 Sayılı HUMK döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak HMK geçici 1 ve 2.maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 Sayılı HMK’nın yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz....

                UYAP Entegrasyonu